Balıkçılar av sezonunu hayal kırıklığıyla tamamladı

İstanbul Bölgesi Su Ürünleri Kooperatifleri Birliği (İSTBİRLİK) Başkanı Erdoğan Kartal, 2011-2012 balık avı sezonunun istedikleri doğrultuda geçmediğini belirterek, “Sezon, sadece bölgemizde değil, tüm denizlerimizde ekmeğini denizden çıkaran meslektaşlarımızda hayal kırıklığı yarattı” dedi.

Sona eren sezonu Anadolu Ajansı muhabirine değerlendiren Kartal, 31 Ağustos 2011 gecesi bol balıklı yeni bir sezon dilekleriyle “vira Bismillah” diyerek av sezonunu açtıklarını, ancak beklenilenin altında kötü bir sezon geçirdiklerini anlattı.

Her sezon başında hayatını idame etmek ve daha önceki sezonlarda biriken borçlarını ödemek amacıyla denize açılan balıkçıların, her sezon sonunda sıkıntılarına bir yenisini daha eklediğini, borçlarının azalacağına çoğaldığını ve para kazanamadığı için yasak dönemi boyunca teknesine ve ağlarına yapması gereken bakımları yapamadığını anlatan Kartal, balıkçıların bir önceki yıla göre 1000 ton fazla yakıt tüketmesine ve 2 milyon 300 bin lira fazla para harcamasına rağmen balıkçıların yatırdığının karşılığını alamadığını belirtti.

Kartal, balıkçıların çok balık yakalayınca balığın satış fiyatının düştüğünü, az yakalayınca masrafını kurtarmadığını ifade ederek arz talep dengesinin bir türlü oluşturulamadığını anlattı.

Kartal, “Böyle bir ortamda her sezon olduğu gibi bu sezonda da balıkçığımızın kurtuluşu hayalden öte olamazdı” dedi. Kartal, ekonomik baskının balıkçıyı çok balık tutmaya, çok balık olmayınca da yasa dışı avcılığa zorladığını söyledi.

Hamsi 2 ayda bitti, palamut ve lüfer yok denecek kadar azdı”

Erdoğan Kartal, şöyle devam etti:
“2011–2012 balık avı sezonumuz sadece bölgemizde değil, tüm denizlerimizde, ekmeğini denizden çıkaran meslektaşlarımızda hayal kırıklığı yarattı. Her yıl bir önceki seneyi aratmaya başladı. Fiyatlar 2008 yılı fiyatlarına endeksli kaldı. Eylül ayında başlayan hamsi avcılığı kasım ayında bitti ve bu kısa sürede yakalanan hamsinin çoğu çiftliklere yem oldu. Halkımız hamsi nimetinden mahrum oldu. Karadeniz'in bu sene hiçbir yerinde hamsi yoktu. 2
ay bile diyemeyeceğimiz bir sürede hamsi sezonu bitti. Ocak-şubat ayında hamsi  yiyemedik. Sürekli üzerine gittiğimiz işçin hamsi kaçacak yer aradı kalmadı. Hamsiyi balıkçılar 70 kuruşa yani 1 liranın altında piyasaya dağıtıyor ancak satıcı 5 liranın altında bu sezon hiç satmadı. Bu durum balıkçıya değil satıcıya yarıyor. Palamut ve lüfer yok denecek kadar azdı. Çinekop ise bir miktar tutuldu.

Kazanan balıkçı olmadığı gibi halkımız da balığı yeterli tüketemedi. Ocak ayından itibaren balıkçının yarısı teknesini karaya bağladı. Sezon bitmeden kendi sezonunu bitirdi. Kalanlar da bir umutla devam etti ancak sadece devam etmiş oldu ortada hiçbir şey yok.”

“Balıkçılara kota gelsin”

Her yıl aynı hüsranı yaşamamak adına ilgili bakanlıklardan çeşitli talepleri olduğuna da değinen Kartal, balıkçıların tutacakları balığa kota gelmesini istediklerini kaydetti.

Kartal, zaten çok balık avlayınca balıkçıların kazancı olmadığını, kota gelmesi halinde istenilen miktarda tutulacağını anlatarak “Orta yolu bulunsun balık da kendini seneye aktarsın, yavrulasın, çoğalsın” dedi.

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın ticari avcılıkla ilgili 4 yılda bir yayımlanan tebliği olduğunu, bu tebliğde balığın hangi boyda, nerede, ne zaman tutulacağına dair kriterlerin belirtildiğini hatırlatan Kartal, “Önümüzdeki yıl bu tebliğ yenilenecek. Bununla ilgili çalışmalar yapıyoruz. En büyük talebimiz Türkiye'de bununla ilgili bir kota sistemi yok. Balık avcılığında bütün Avrupa'da uygulanan kota işlemini hayata geçirebilirsek, planını yapabilirsek, koruma alanları belirleyebilirsek, balıkçılığı biraz daha ileriye taşıyabiliriz ancak çok daha radikal kararlar alınabilir. Balıkçı filo sayımız çok fazla. Bakanlık bunu eksiltmek için uğraşıyor. Av gücü olarak çok güçlü bir ülke olmamıza rağmen denizlerimizde balıklar son derece azaldı” diye konuştu.