2021 sonrası Türkiye çıkışa geçer

Güncelleme Tarihi:

2021 sonrası Türkiye çıkışa geçer
Oluşturulma Tarihi: Mart 27, 2020 07:00

Türkiye’nin geleceğinden umutlu olduğunu ifade eden ekonomiden sorumlu eski bakan Işın Çelebi, “Son 200 yılın iktisat tarihine baktığımızda Türkiye’nin hep krizlerle mücadele ettiğini ve bu krizleri başarıyla aştığını görüyoruz. Şimdi ise koronavirüs salgını nedeniyle oluşan daralmanın olumsuzluklarını yaşıyor. Sağlık sorunlarını aşabilirsek hazirandan sonra ekonominin yeniden canlanacağını düşünüyorum. 2021 yılı Türkiye için yeni bir dönem olacak” dedi.

Haberin Devamı

Ekonomiden sorumlu devlet eski bakanlarından, Altınbaş Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Işın Çelebi, “Dünyada hiç yaşamadığımız türde bir krizle karşı karşıyayız. Tarihe tanıklık ediyoruz. Koronavirüsle yeni bir dünya düzeni oluşacak. Türkiye bu zor dönemden geçerken kurumlar olarak sabırlı ve yapıcı olmalıyız” diyor. Son dönemde başta Çin ve Hindistan olmak üzere, Uzakdoğu ülkelerinin ekonomilerindeki gelişmeleri yerinde inceleyen ve dünyadaki ticari dengelerin değişeceğini, küreselleşmenin de sorgulanacağını savunan ve bunlar üzerine kitaplar yazan Işın Çelebi, Türkiye’nin tarihi ve kültürel değerlerine güvenerek 2021 sonrasında Türkiye’nin çıkışa geçeceğini savunuyor.

Koronavirüs neredeyse tüm ülkeleri, ekonomileri etkiliyor. Birçok sektörde üretim durdu. Siz nasıl okuyorsunuz bu krizi?

Haberin Devamı

İkinci Dünya Savaşı’ndan sonraki en büyük krizlerden birini yaşıyor dünya. Koronavirüs salgınının küresel ekonomiye maliyeti büyük olacak. Arz ve talep yönlü etkileriyle dünyada 2008 krizine benzer bir küçülmenin yaşanmasına neden olacak. Dünya 2008 krizinin artçı etkilerini yaşarken bir başka büyük bir krizle karşı karşıya kaldı. Katı yönetimler ve duvarlarla korunan yapılar çöküyor. Bu yeni yapıda uzun dönemli durgunluk söz konusu. Bu süreç bize aynı zamanda yapısal bir durgunluğun da gündemde olduğunu gösteriyor.

Son iki aya baktığımızda kaybın büyük olduğu görülüyor…

Dünya ticaretinde şimdilik 50 milyar dolarlık kayıp var. Bu da dünya ekonomisinde bir daralma, yavaşlama ve durgunluğun olduğunu gösteriyor. ABD ve AB’nin faizleri düşürmesi korona salgının dünya ekonomisi üzerindeki olumsuz etkilerini biraz hafifletebilir. 2020 başında global ekonominin yüzde 3.5 büyüyeceği tahmin ediliyordu ancak bunun yüzde 2’nin altına düşeceğini görüyoruz. Örneğin petrolün varil fiyatı 25-27 dolar civarına indi.

Siz bir süredir kitaplarınızda ‘küreselleşmenin sorgulanacağını’, yeni bir dünya düzenine adım adım yaklaşıldığını yazıyordunuz. Bu salgın bu gidişatı hızlandırdı mı?

Son yıllarda bölgesel savaşlar büyüdü. Global kriz 2008’den bu yana kademeli olarak devam ediyordu. 2018’de küreselleşme sorgulanır olmuştu. 2020’de de koronavirüs salgını etkisi üzerinden yeni bir düzen anlayışı ve kırılmalar gündeme gelecek. Tüm dünyada korumacılık ve sertlik artıyor. Hukuk devleti demokrasi ilkelerinde gerileme var. Sosyal çatışmalar artıyor. Sağlık ve eğitimde eşitlik ve kalite büyük ölçüde yara almıştır. İklim değişikliği, temiz hava ve su sorunları azalmıyor büyüyor. Sağlık ve güvenlik problemleri artıyor.

Haberin Devamı

Amerika, İngiltere, İtalya ve İspanya’da süreçler nasıl işleyecek?

İspanya ve İtalya koronavirüs ile mücadelede yeterince etkin olamıyor. Sistemleri tıkandı. Amerika bu süreçte faizleri düşürüp 2008’de olduğu gibi ekonomide genişlemeyi sağlayıp durgunluktan çıkmayı istiyor. Ancak Amerika’nın büyümesi yüzde 2’nin altına düşecek gibi görünüyor. AB’nin büyümesi yüzde 1’in altında olacak. İngiltere Brexit nedeniyle AB dışında kalarak orta vadede belirli bir ekonomik canlanmayı sağlayabilir.

Çin, Güney Kore ve Singapur’un durumunu nasıl değerlendiriyosunuz ?

Orta vadede Çin, Güney Kore, Hindistan ve Singapur’un dünyanın çekim merkezi haline geleceğini görüyorum. Teknoloji, ilaç ve sağlık sektörlerinde önemli gelişmelere öncelik edeceklerini düşünüyorum.

Haberin Devamı

Koronavirüs sonrası dünya için en iyimser senaryo nedir?

Kısa, orta ve uzun dönemlerde; öncelikle teknoloji, sağlık, ilaç ve eğitim sektörlerinin doğru ve etkin çalışmasını sağlayacak organizasyonlar yapılmalı. Bunun için tüm dünya insani ve vicdani sorumluluk içerisinde bu konuları ele alıp işbirliği yapmalı. Orta vadede sürdürülebilir kalkınma hedefleri doğrultusunda; Açlık ve yoksulluk azaltılırken, sağlık ve eğitimde eşitlik sağlanmaya çalışılmalı. İklim değişikliğini ve cinsiyet ayrımcılığını azaltmak konusunda sürdürülebilirlik temin edilmeli. Uzun vadede; Teknolojik gelişmeler ve akıllı sistemler toplum yararına kullanılabilir hale getirilmeli. Silah ticareti frenlenerek dünyada barış sağlanmalı. Bu doğrultuda; orta ve uzun dönemde katı yönetimlerin ve duvarların ortadan kalkacağını düşünüyorum. Hukuk devleti ilkeleri ve demokrasi kavramları ön plana çıkmalı. İtalya ve İspanya’da sağlık sektörü yeniden gözden geçirilmeli ve sosyal devlet anlayışı ön plana çıkmalı. Türkiye’de bunlar için gereken adımları atmalıdır.

Haberin Devamı

2021 sonrası Türkiye çıkışa geçer

BUGÜNLERİ BİRLİKTE AŞACAĞIZ

Türkiye sizce nasıl gelişecek?

Ben Türkiye’nin geleceğinden umutluyum. Türkiye’nin tarihsel birikimine, kültürel potansiyeline inanmış bir insanım. Son 200 yılın iktisat tarihine baktığımızda Türkiye’nin hep krizlerle mücadele ettiğini ve bu krizleri başarıyla aştığını görüyoruz (1994 faizleri sabitleme nedeniyle, 2001 kuru sabitleme nedeniyle,2008 global kriz nedeniyle). Türkiye 2008’den bu yana bir küçülme yaşadı ve bunu aştı. Şimdi ise koronavirüs salgını nedeniyle oluşan daralmanın olumsuzluklarını yaşıyor. Sağlık sorunlarını aşabilirsek hazirandan sonra ekonominin yeniden canlanacağını düşünüyorum. 2021 yılı Türkiye için yeni bir dönem olacak.

Haberin Devamı

Türkiye salgınla mücadele için ekonomik tedbirler alıyor. Korona sonrası hızlı toparlanma için neler yapılmalı?

Türkiye’nin potansiyeline ve gücüne inanıyorum. Gelecek bizim. Hep birlikte bugünleri aşacağız. Kısa dönemde stratejik sektörler olarak sağlık, ilaç, eğitim, gıda, finans, lojistik, teknoloji ve servis hizmetlerine odaklanılmalı. İnsan gücü kaynakları mutlaka ayakta tutulmalı ve istihdam kapasitesi yaratılmalı. Üretime ve ihracata öncelik verilmeli. Bankacılık sektörü de insanların üzerine çok gitmemeli, yıkıcı değil yapıcı olmalı. Türkiye yabancı sermayenin yatırım yapmak isteyeceği bir alt yapıyı yeniden oluşturmalı. Girişimci gücü ve start-uplar desteklenmeli.

AB EN ÇOK ETKİLENEN BÖLGE OLACAK

AB bu süreçten en olumsuz etkilenen bölge olacak. En çok Akdeniz ülkeleri ve Eski Doğu Bloku ülkeleri etkilenecek. AB ülkeleri arasındaki sınırlar ve duvarlar yükselecek. Ekonomik kırgınlıklar artacak. Almanya ve Fransa’da durgunluk devam edecek. Almanya gücünü büyütmek için Uzakdoğu ülkeleriyle işbirliği yapacak. Bu süreçte yeni bir dünya düzeni kurulacak. Türkiye’nin uluslararası rekabet gücünün yüksek olduğunu düşünüyorum. Türkiye bu süreçten yükselerek çıkabilir.

TÜRKİYE NELER YAPMALI?

KISA DÖNEM 2020

Üretim tesisleri, çalışanları ile birlikte üretime hazır halde tutulmalıdır. Bunun için:
* İşletmelerin bakım onarım çalışmaları yapılmalı.
* Çalışanlar üretime hazır konumda olmalı, iş güvenliği ve aidiyet duygusu üst düzeyde tutulmalı.
* Son iki ayda iptal edilen siparişler Haziran sonu yeniden gündeme geldiğinde bu siparişler karşılanabilmeli, üretim ve ihracat seferberliği başlatılmalı.
* Bu nedenle çalışanlar ile sosyal dayanışma sağlanmalı. Sosyal devlet anlayışı işler olmalı. İşsizlik sigortası çalışmalı.

ORTA DÖNEM 2020 (İKİNCİ 6 AY)

* Toparlanma ve yeniden yapılandırma dönemi olacak.
* Üretim ve ihracat ön plana alınmalı ve yapılanma sürecinde ekonominin finansal ihtiyaçları karşılanmalı.
* Devlet Baba mantığı canlandırılmalı.

2021 VE SONRASI

* Dünyada yaşanan uzun dönemli yapısal durgunluğa çözüm bulunmalı. Finans sektörü yeniden düzenlenmeli. Kredi Garanti Fonu gibi kurumlar daha da etkin hale getirilmeli.
* Dünya ticareti artırılmalı korumacılık duvarları kaldırılmalı.
* Üretkenlik, verimlilik ve rekabet şartları açık toplum ilkeleri çerçevesinde geliştirilmelidir. Yabancı sermaye girişi hızlandırılmalı.

BAKMADAN GEÇME!