İlancılık’ı 103 yaşına taşıdı 97 yaşında hayata veda etti

Güncelleme Tarihi:

İlancılık’ı 103 yaşına taşıdı 97 yaşında hayata veda etti
Oluşturulma Tarihi: Mart 21, 2012 00:00

Reklamcılığın duayenlerinden İlancılık Reklam’ı 103 yaşına taşıyan İzidor Barouh, 97 yaşında vefat etti. 17 yaşında girdiği ajansta, profesyonellikten patronluğa geçen Barouh, Türkiye’nin ilk CEO’su olarak da biliniyor.

Haberin Devamı

TÜRKİYE’de profesyonellikten patronluğa geçişin ilk temsilcilerinden biri olan, İlancılık Reklam’ı 103 yaşına taşıyan İzidor Barouh, 97 yaşında vefat etti. Müşteri temsilcisi olarak başladığı İlancılık Reklam’da, patronluğu devralarak Türkiye’nin ilk CEO’su olan İzidor Barouh’un İlancılık Reklam’ın 100 yılı aşkın bir tarihe sahip olmasında payı büyük. Vefatına kadar İlancılık Reklam’ın Yönetim Kurulu Başkanı görevini aktif sürdüren ancak bir süredir hastanede tutulan İzidor Barouh’un cenazesi, 22 Mart Perşembe günü 13.30’da Neve Şalom Sinagogu’nda yapılacak törenin ardından defnedilecek.
17 yaşında başladı
İlancılık Reklam, 1909 yılında David Samanon, Jak Hulli ve Ernest Hoffer tarafından “Hoffer, Samanon ve Huli İlanat Acentesi” adıyla kuruluyor. Ardından Cumhuriyet Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Kamil Salih Sel de ajansa ortak oluyor. Ülkenin ilk telefon numaralarından olan 94-95’i alarak gazete ilancılığı yaparak işe başlayan ajansa, İzidor Barouh 1932 yılında 17 yaşındayken katılıyor. Müşteri temsilcisi olarak işe başlayan İzidor Barouh, 20 lira maaşla girdiği işte gösterdiği üstün performansla, üç ay gibi kısa bir sürede maaşını iki katına çıkardı. İlk müşterileri arasında ise giyim mağazaları, sinemalar ve doktorlar vardı.
1957’de ortak oldu
İlancılık Reklam’ın “Ortaklardan biri ayrıldığı ya da öldüğü zaman, önce yeni ortak olarak şirketin içinden şirketin gelişmesine yardımcı olabilecek elemanlardan birini seç. Çünkü reklamcılık yaratıcılık gerektirir, ailede böyle biri yoksa olmaz” ilkesinden yararlanan ilk kişi de İzidor Barouh oluyor. 1957 yılında İlancılık Reklam Ajansı’nın beş ortağından biri olan Barouh, 1960 yılından itibaren ajansın dış ilişkilerini yönetti.
İzidor Barouh, işin başında oğlu Yakup Barouh’un bulunmasına karşın, vefatına kadar İlancılık Reklam Ajansı’nın Yönetim Kurulu Başkanı olarak aktif görevini sürdürdü. Barouh, şirkete gitmeye devam edip, tüm muhasebe kayıtlarını bizzat kontrol ediyordu. Bilgisayar kullanmayı bilmeyen İzidor Barouh, ekrandan rakamları tek tek denetliyordu.
Sekiz torun çocuğu
1943 yılında Zelda Elhadef ile hayatını birleştirdi ve ikisi kız, üç çocuk sahibi olan İzidor Barouh’un bugün altı torunu ve sekiz torun çocuğu bulunuyor. Or-Ahayim Musevi Hastanesi’nde on yıl boyunca başkanlık görevini sürdüren, uzun süre Şalom gazetesinin sahibi olarak da çalışan Barouh, Fransızca ve İspanyolca biliyordu.

Haberin Devamı

Reklamcılığın doğuşunu yazdı

Haberin Devamı

İZİDOR Barouh, Türkiye’de reklamcılığın başlangıcı ve gelişimini “Türkiye’de Reklamcılığın Doğuşu” adlı kitabında anlattı. Kitap, Barouh`un anılarından derlenmiş bir referans özelliğini taşıyor. Kitapta, Türkiye`de reklamcılığın başlangıcı, ilk reklam ajansının kuruluşu, yaşanan savaşların reklamcılığı ve reklamcıları nasıl etkilediği, sütun-santim kavramının doğuşu, ilk radyo,sinema ve TV reklamlarının yayınlanması, seyyar sandviç reklam panolarının ve duvar afişlerinin kullanılması, ilk pazarlama ve satış kampanyalarının hazırlanması, deterjandan otomotive Türkiye`deki sektörlerin zaman içerisindeki gelişimi, siyasetin reklamcılığa etkisi bir çok örnek ile anlatılıyor.

Haberin Devamı

Sevmediğin işte kalma

TÜRKİYE’de Reklamcılığın Doğuşu kitabında İzidor Barouh’un oğlu Yakup Barouh’a 1974’te yazdığı bir nasihat mektubu yer alıyor. Mektup, “3 ayda bir bu yazıyı bir defa oku” diyerek başlıyor ve başarı için yapılması gerekenleri sıralıyor. Barouh, 9 sayfalık mektubun en sonunda, “Ben fakirlikle büyüdüm ve bugünkü duruma geldim. İnan çocuğum, zengin olmak çok daha iyidir” diyor. İzidor Barouh, oğluna yazdığı mektupta şu tavsiyelerde bulunuyor:
Çalışmaktan zevk duyanlara hayranım. Yaptığını sevmeyen, başka iş aramalı.
Kendinden az emin olanlar, daima ikinci derecede eleman tercih ederler.
Bir müşterinin önemli bir toplantı davetine ‘Başka bir müşteriye söz verdim, gelemeyeceğim’ denmez. Tıpkı fazla kadınla evlenildiğinde her kadının bahçenin yegane ender çiçeği olduğuna inandırmak gibi.
Dinlen ve kısa seyahatler et. Dinleneceğin zaman hiç iş düşünme. İki günde bir kitap ve ayda 15 kitap oku. Bilgin çoğalacak.
Müşterilerin karşısında duygularını belli etmemeye çalış, müşteri seni sinirlendirirse belli etme, iyi bir tüccarın düşündüğü yüzündeki ifadeden anlaşılmamalıdır.
Kimseyi kırmayacaksın; bir işi reddedersen dahi tatlılıkla ve özür dileyerek reddet.


 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!