UniCredit: Yapı Kredi’den çıkmayız, Koç’la birlikte yeni fırsatlara da bakarız

Güncelleme Tarihi:

UniCredit: Yapı Kredi’den çıkmayız, Koç’la birlikte yeni fırsatlara da bakarız
Oluşturulma Tarihi: Kasım 28, 2011 00:00

İtalyan UniCredit’in CEO’su Federico Ghizzoni, “Yapı Kredi’deki hisselerimizi satma niyetimiz hiç olmadı, şu anda da öyle bir niyetimiz yok. Türkiye, bizim önümüzdeki senelerde de yatırım yapmaya devam edeceğimiz ülkelerden biri. Bundan sonra ortaya çıkacak fırsatları ortağımız Koç Holding’le birlikte değerlendirmek istiyoruz” dedi.

Haberin Devamı

 

AVRUPA’nın önde gelen bankacılık devlerinden İtalyan UniCredit’in CEO’su Federico Ghizzoni, ne geçmişte ne şu anda Yapı Kredi’deki hisselerini satma gibi bir niyetlerinin olmadığını belirterek, “Türkiye, bizim önümüzdeki senelerde yatırım yapmaya devam edeceğimiz ülkelerden biri. Biz, bu taahhüdü bütün yatırımcılar önünde verdik” dedi. Ghizzoni, Türk bankacılık sektörünün 10 yıl öncesine göre çok daha güçlü olduğunu belirterek, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) gibi kurumların sektörü başarılı bir şekilde bu konuma getirdiğini, aynı zamanda siyasi ve ekonomik gelişmelerin de buna katkı sağladığını, Türk bankalarının potansiyel bir krizi yönetebilecek kadar güçlü olduğunu söyledi.

Türkiye yavaşlamaz

Avrupa’daki sorunlara rağmen herhangi bir şekilde Türkiye’nin çok negatif bir ekonomik yavaşlama sorunu yaşayacağını zannetmediğini dile getiren Ghizzoni, krizin yatırım coğrafyalarını değiştirdiğini ifade etti. Türk bankalarının Avrupa’da, yurt dışında banka satın almaları ve ortaklık yapmalarının mümkün olduğunu kaydeden Ghizzoni, “Bir satın almaya karar verirken, önemli olan onun sizin stratejinize uygun olması... Ve tabii fiyatın da makul olması önemli. Çünkü varolan herhangi bir değeri yıpratmaktansa değer yaratmanız gerekiyor. Türkiye, sonuçta G-20’nin bir parçası... Bundan dolayı Türkiye’deki bankaların Türkiye’nin dışına çıkması beni şaşırtmaz” diye konuştu.

Yapı Kredi’den çıkmayız

Ghizzoni, UniCredit’in Yapı Kredi’deki hisselerini satacağı yönündeki iddialara şu yanıtı verdi: “Bizim geçmişte hiçbir zaman Yapı Kredi’deki hisselerimizi satma gibi bir niyetimiz olmadı. Şu anda da öyle bir niyetimiz yok ve gelecekte de Türkiye’den ayrılmak, Yapı Kredi’den ayrılmak gibi bir niyetimiz olmayacak. Bir süre önce biz 2015 orta vade planımızı açıkladık. Bunu tüm dünya çapında yüzlerce yatırımcıya, analiste sunduk. Türkiye, bizim önümüzdeki senelerde yatırım yapmaya devam edeceğimiz ülkelerden biri. Biz, bu taahhüdü bütün yatırımcılar önünde verdik. Bence bunda daha net olamazdık. Türkiye, bizim için en önemli ülkelerden biri. Almanya, İtalya, Rusya, Türkiye, Polonya, Avusturya bizim için eş ülkeler... Türkiye, bizim için en önemli 4-5 ülkeden biri. Son derece stratejik... Bundan dolayı herhangi bir şekilde Türkiye veya Yapı Kredi’den ayrılmak mantıklı olmaz.”

Gelirimizde payı yüzde 10

UniCredit’in gerçekleştirdiği sermaye artırımına değinen Ghizzoni, şu değerlendirmeyi yaptı: “UniCredit, küresel bir banka olarak sınıflandırılmıştır ve 29 büyük bankadan biridir. Bunun için bizden daha güçlü bir sermaye talep edildi. Toplam UniCredit geliri içinde Yapı Kredi’nin payı yüzde 10 civarında. Bundan dolayı, Yapı Kredi’yi grubumuzun en büyük bankalarından biri olarak görüyoruz. Hem UniCredit, hem Koç Holding eminim ki Yapı Kredi’nin genişlemesi ve büyümesini her zaman olduğu gibi destekleyeceklerdir. Şube açılışlarımız devam ediyor. Birkaç sene içinde 300 tane şubenin açılması hedefleniyor. Fırsatlar ortaya, yine Koç Holding ile tabii ki değerlendiririz. Sadece çıkacak fırsatların mutlaka banka için artı bir değer yaratacağından emin olmak isteriz. Büyüyen ender ülkelerden biri olan Türkiye çok çekici pazar. Diğer ülkelere göre daha az kırılgan bir yapısı var. Böyle bir pazarda bankacılıkta birleşme ve satın alma fırsatları çıkar. Yapı Kredi’nin performansından oldukça memnunuz. Bence yönetim gerçekten mükemmel çalışıyor. Banka sadece kârlı da değil, onun ötesinde büyüyor da... Özellikle kaliteli büyüyor. Bankanın zaten sloganı ‘akıllı büyüme’... Geleceğe doğru bu şekilde devam edeceğiz.”

Piyasaya değil, kendi performansımıza bakarım

YAPI Kredi’nin sürekli rakiplerinin ilerisinde olması yönünde beklentileri bulunduğunu dile getiren Federico Ghizzoni, “Yani piyasadaki büyüme ne olursa olsun, bizim rakiplerimizden daha iyi olup daha fazla pazar payı almamız gerekiyor. Ben hiçbir zaman pazarın, piyasanın kendisine bakmam. Ben kendi performansımıza, rakipler karşısındaki performansımıza bakarım” dedi.

Türkiye, AB’ye çok katkı sağlar

FEDERICO Ghizzoni, 2012’nin kayda değer bir büyüme yılı olmayacağını, Avrupa’da İtalya dahil olmak üzere ülkelerin yapması gereken ilk işin borç oranını düşürmek olduğunu belirterek, Avrupa’nın yeniden büyüme rakamlarına dönmesinin birkaç yılı alacağını söyledi. Ghizzoni, “Her zaman olduğu gibi UniCredit, Türkiye’nin AB içinde olmasını destekliyor. Çok önemli bir ülke ve çok fazla katkı sağlayacağını düşünüyoruz” dedi.

Kredi büyümesi hızlıydı, Merkez Bankası’nın aldığı kararları olumlu buluyorum

FEDERICO Ghizzoni, hükümetin banka kredilerindeki büyümeyi sınırlama planını şöyle değerlendirdi: “Genel olarak katı kararlar almak hiçbir zaman kolay değil. Türkiye’de kredilerde çok fazla büyüme söz konusuydu. Bu nedenle ben tek bir önlem üzerinde yorum yapmadan genel olarak şöyle değerlendireceğim; büyümenin mutlaka sürdürülebilir kılınması lazım. Genel olarak da ben Hükümetin ve Merkez Bankası’nın aldığı kararları olumlu karşılıyorum. Evet şu anda, kısa vadede bankaların kar-zarar tablosunda olumsuz bir etkiye sebep olsa da yine de hemfikirim. 2012 yılı tüm dünyada ekonomi açısından oldukça zorlu geçecek. Türkiye’de de muhtemelen birtakım yavaşlamalar göreceğiz. Kredilerin yüzde 20-25 oranında büyümesi aslında yüksek bir rakam.”

Fitch’in kararına duygusal bakmayın

UNICREDIT CEO’su Federico Ghizzoni, Fitch’in Türkiye’nin kredi not görünümünü “pozitif”ten “durağan”a çevirmesini şöyle değerlendirdi: “Bugünlerde kredi kuruluşları oldukça katı davranıyorlar ve çoğu örnekte de negatif değerlendirmeler yapıyorlar. Bu nedenle Fitch’in kararına çok şaşırmadım. Çok uzun zamandır herhangi bir kredi kuruluşunun, herhangi bir ülkenin notunu yukarı çektiğini hatırlamıyorum. Türkiye için önemli olan, son birkaç yıldır gidişatını sürdürebilmesi... Ekonomi gittikçe daha güçleniyor. Ama birtakım sorunlar da yok değil. Örneğin cari açık... TL, biraz bence bu aralar fazla zayıf. Ama genel olarak baktığımızda Türkiye her sene gelişiyor ve diğer ülkelere nazaran çok daha hızlı büyüyor. Bu nedenle kredi kuruluşları, içinde bulunduğumuz dönemde pozitiften daha ziyade negatif bakış açısıyla hareket ediyorlar. Tüm dünya ekonomisinde bir yavaşlama görüyorlar. Ve kendileri hep daha güvenli tarafta olmayı tercih ediyorlar. Bu nedenle ben olsam bu durumu fazla duygusal bir şekilde değerlendirmezdim.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!