Ödemeler dengesinde 36 milyon dolarlık ‘futbol açığı’ çıktı

22 Mart’ta Merkez Bankası’nın internet sitesinde yayınlanan “Ödemeler Dengesi Raporu 2010 4. Çeyrek” verilerine göre kulüpler yabancı futbolculara 52 milyon dolar bonservis parası öderken, gelir 16 milyon dolarda kaldı. Türk futbol kulüpleri en çok parayı ise 2008 yılında harcadı. Kulüpler 2008’de yabancı futbolcular için 60 milyon dolar bonservis parası ödedi.

52 milyon dolar

Merkez Bankası raporda kulüplerin cari açığa yaptıkları etkiye dikkat çekerek, şu bilgilere yer verdi: “Türkiye’deki spor kulüple-rinin yurt dışı bonservis bedelleri, sermaye hesabına yeni bir kalem olarak ilave edilen, üretilmeyen ve finansal olmayan varlıklar adı altında kaydedilmeye başlandı. Buna bağlı olarak, 2010 yılında söz konusu kalem kaynaklı 16 milyon doları gelir ve 52 milyon doları gider olmak üzere net 36 milyon dolar sermaye çıkışı olduğu görülüyor.”

Rekor 2008 yılında

Raporda ayrıca geçtiğimiz yıllara ilişkin transfer harcamaları da görülüyor. Buna göre yurtdışı bonservis gelir ve giderlerinin birbirine en yakın olduğu yıl 2007 oldu. 2007’de bonservis harcamaları 20 milyon doları bulurken, bonservis geliri 10 milyon dolardı. 2008 yılında kulüpler yabancı futbolcular için 60 milyon dolarlık harcama yaptı. Aynı yıl bonservis gelirimiz tarihinin en düşük yılını yaşadı ve 2 milyon dolarda kaldı.

Avrupalılar öne çıkıyor

Türkiye’deki yabancı futbolcu yapısı da son yıllarda değişmeye başladı. Geçtiğimiz sezonlarda Brezilyalı ve Latin Amerika ülkelerinden gelen futbolcuların yoğun olduğu Süper Lig’de artık Avrupalı oyuncular öne çıkıyor. Beşiktaş yaptığı önemli transferlerle Süper Lig’deki Portekizli oyuncu sayısını ciddi oranda artırırken, Süper Lig’de İspanyol, Alman ve Fransız oyuncular da bulunuyor.�

TOBB, Fransa modelini önerdi

FUTBOLDA döviz açığını azaltmak için bir çok proje hazırlandı. Euro 2008 sonrasında dönemin Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı Hasan Doğan’ın çağrısına, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) cevap verdi. Fransa’da futbol endüstrisinin gelişimine büyük katkı sağlayan Ulusal Futbol Akademisi’nin Türkiye’ye uyarlanabileceğini açıklayan TOBB, futboldan doğan cari açığı azaltmayı amaçlıyordu. Futbol akademisi konusunda örnek alınan Fransız modeli ise şöyle:�

Fransa Milli Takımı’nın 1980’e kadar kayda değer tek başarısı 1958’de dünya üçüncüsü olmasıydı.
Fakat 1976’da Fransa önemli bir adım attı, ülke çapında futbol akademileri kurmaya karar verdi.
Fransa Ulusal Futbol Akademisi yapımına 1982’de başlandı.
1985’de tesisler tamamlandı ve 1988’de oyunculara kapısını açtı.
Bu futbol akademilerinde ülke çapında 13 yaşından itibaren giriş yapılıyor.
Burada 2 yıl sürecek olan antrenman programları uygulanıyor.