BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan, ABD Merkez Bankası’nın (FED) devlet tahvili alarak karşılığında piyasaya 600 milyar
dolar likidite sürme planını eleştirdi. ABD’nin piyasaya daha fazla para aktararak ekonomiyi canlandırma kararının sonuçlarını nispeten az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin çekeceğini dile getiren Erdoğan, “Bu adil bir yaklaşım değil ve Türkiye böyle bir şeyi kabul etmez” ifadesini kullandı. Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan da geçen hafta FED’in stratejisinin fayda sağlamaktan çok zarar vereceğini söylemişti.
Çözüm para basmak değilG-20 toplantılarına katılmak için Güney Kore’ye hareket etmeden önce Reuters
haber ajansının sorularını yanıtlayan Erdoğan, zirvede FED’in yeni planını eleştireceğini açıkladı. “Gücü olan ülkelerin böyle politikalar uygulamaları çok daha büyük bir tehlike oluşturuyor” diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ülkeleri
döviz baskısından kurtarmak için çözüm. para basmak değil. Bu durum, az gelişmiş ya da gelişmekte olan ülkelerde ters etki yaratacaktır. FED’in piyasalar için planladığı ikinci parasal genişleme operasyonu, doları zayıflatacağı gibi, gelişmekte olan ülke fonlarına olan ilginin azalmasına da neden olacaktır. Bu adil bir yaklaşım değil ve Türkiye böyle bir şeyi kabul etmez.”
Altının rolüne odaklanılmalıBaşbakan Erdoğan, hem Uluslararası Para Fonu (IMF) hem de Dünya Bankası’nda bir takım yeni düzenlemelere gidilmesi gerektiğini belirterek, şunları söyledi: “Şu anda küresel ekonomide yapılan tartışmalar, para politikaları için hangi kurun belirleyici olacağını gösterecek. Altının rolüne de odaklanılması gerekiyor. Gelişmiş ülkelerin mali disiplini göz önünde tutup, istikrar ve güven temelli mali politikalar uygulanması çok önemli.”
Vergi ve prim affı bayram hediyesi olacakBAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan, vergi ve prim borçlarının yeniden yapılandırılması konusunda en geç arefe günü (15 Kasım) açıklama yapacaklarını açıkladı. Erdoğan, tüketici kredilerinde artırılan Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu (KKDF) artışına ilişkin olarak da şunları söyledi: “KKDF yüzde 15 idi bunu 15’den 10’a indirmiştik. Tabii bu faizdeki yeni gelişmeler sebebiyle de bunu tekrar 10’dan 15’e çıkardık. Aslında bu son gelişmeler noktasındaki mali disiplin ve mevcut dünyadaki finansal krizi de değerlendirmeye almak suretiyle attığımız bir adımdır ama şartlar daha farklı, olumlu bir şekilde gelişmesi halinde bunu yeniden ele almamız da mümkündür.”
IMF’ye borcumuzu 2012’de kapatırızTÜRKİYE’nin değişim içine girdiğine ve dünyanın en büyük 26’ncı ülkesiyken, son 8 yılda büyük bir aşama kaydettiğine dikkat çeken Başbakan Tayyip Erdoğan, Uluslararası Para Fonu’na (IMF), Türkiye’nin kalan 6 milyar dolarlık borucunun 2012 yılı içinde bitirileceğine dikkat çekti. “Türkiye 8 yıllık ilerleyişinde IMF yardımı almadığı gibi geride kalan borçlarını da 2012’de bitirecek” diyen Erdoğan, şöyle konuştu: “IMF’ye 8 yıl önce, borcumuz 23.5 milyar dolardı, şu anda ise 6 milyar dolar. Zannediyorum 2012’nin sonuna doğru borçlarımızın tamamını kapatmış olacağız.”