15 milyon lira borçla iki oğlunu kendine rakip yaptı

Güncelleme Tarihi:

15 milyon lira borçla iki oğlunu kendine rakip yaptı
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 17, 2010 00:00

Collezione’nin patronu Ekrem Akyiğit, oğulları Ömer ve Emre’ye 15 milyon lira borç verip, çocuk giyim markası Kidsooll’la yola çıkmalarını sağladı. Akyiğit, “Kendi ellerimle oğullarımı rakip yaptım. 15 milyon lira borcu 2 yıl sonra ödeyecekler” dedi.

TÜRKİYE’de ucuz, genç giyimin öncülerinden Collezione’nin sahibi Ekrem Akyiğit, daha 20’lerinin başındaki oğulları Ömer ve Emre, ellerinde büyük bir projeyle gelince onları geri çevirmemiş. İki yıl sonra ödenmek üzere 15 milyon TL borç vererek, çocuk giyim markası Kidsooll’u kurmalarının önünü açmış. “Kendi ellerimle oğullarımı kendime rakip” yaptım diyen Ekrem Akyiğit, eğitime verdiği önemle tanınıyor. Daha önce 1.5 milyon lira yatırımla açtığı Akyiğit İlköğretim Okulu’nun ardından şimdi de 1.3 milyon lira bütçe ile moda-marka, perakende meslek lisesi açmaya hazırlanıyor. 2 bin 750 çalışanı var. Çalışanlarının açık lise ve açıköğretimle üniversite eğitimi almalarını teşvik ediyor. Ekrem Akyiğit ile hem iş hem iş dışı yaşamını, “Rakibim olacaklar” dediği oğullarının Kidsooll markasını konuştuk.

2001’de Collezione çocuk giyimi denemiş ardından çıkmıştı. Şimdi neden yeniden böyle bir projeye girişiyorsunuz?
- Öncelikle bu benim değil, Ömer ve Emre’nin projesi. Onlar kendi başarı öyküsünü yazmak istiyor. Belki de bana rakip olacaklar ama olsun. Collezione çocuğa girdiğinde aynı ismi taşıyordu ve bizim genç, alınabilir moda anlayışımızı benimseyen tüketici mağazada çocuk ürünleri görünce tedirgin olmuştu. Konumlama doğru değildi; vazgeçtik. Şimdi Kidsooll bambaşka bir marka. Şu anda mağaza içinde bu iki markayı birbirinden net bir şekilde ayırıyoruz. Ya katları farklı ya da arada seperatör var.

Kidsooll çocukta iddialı
/images/100/0x0/55ea6a23f018fbb8f87e5ed2


Ama bir Collezione şemsiyesi var değil mi?

- Çocuklar Mayıs 2009’da bu fikirle geldi. Kısa sürede hayata geçirdiler. Çocuk giyimde çok iddialılar. Tamamen onların projesi. İsmi de onlar buldu. Ben danışırlarsa fikir veriyorum. Akyiğit Mağazacılık çatı olacak. Ama elbette Kidsooll’un arkasında Collezione desteği var. Şu anda 53 noktada satılıyor, 2 de kendi mağazası bulunuyor. Kidsooll’un tek başına bulunduğu noktaların sayısı artacaktır. Oğullarım daha 6-7 yaşlarındayken Bakırköy’deki ilk mağazama gelmişler, yandaki kuruyemişçiden dükkanını istemişlerdi. “Buraya mağaza açacağız” demişlerdi. Onlarınki çok eski bir hedef ben sadece destek oldum.

350 milyon TL ciro hedefi

Yılı nasıl kapattınız? Bu yıl için hedefiniz?
- 2009’un son çeyreğinde yüzde 38 büyüdük ve 192 milyon TL ciroya ulaştık. 2010’daki ciro hedefimiz 288 milyon TL, 2011 yılı için beklenen ise 350 milyon TL. 97 olan mağaza sayısının 2010’da 132’ye çıkması hedefleniyor. 2011’de çalışan sayısının 3 bini aşmasını bekliyoruz.

Yurtdışı faaliyetleriniz ne durumda?
- Şu anda 18 ülkede 38 noktada mağazamız var. Avrupa’dan Arika’ya, Ortadoğu’ya pek çok yerde varız ama bunları daha çok test amaçı açtık. Bir süre sonra yurtdışında oradaki altyapı sorunlarını çözünce gerçek anlamda varlık göstermeye ve hızla büyümeye başlayacağız.

10 güne kadar ilk torun doğuyor, bebek-çocuk mankenimiz hazır

HEM babasının hem de ağabeyinin ‘hudut kartalı’ diye andığı Emre askerde olduğu için Kidsooll markasının öyküsünü Ömer Akyiğit anlatıyor: “Babam çok gururlandığımız işler yaptı ama biz onunla yetinmeyip, onu gururlandırmak istedik. Emre ile ‘ooll’ markasın tescil ettirdik. 4-12 yaş grubuna hitap eden Kidsooll 1.200 modelle bu bahar ortaya çıktı. Eşim Özge, kızımız Ceylin Elâ’yı 10 güne kadar doğuracak. Ailenin ilk torunu geliyor. Ceylin’in gelişi bebek giyimi hızlandırmamıza neden oldu. 2011 yazında Babyooll çıkacaktı ama biz Ceylin’e yetiştirmek istedik ve bu sonbahar 0-2 yaş grubunu da başlatıyoruz. Bebek ve çocuk giyimdeki mankenizin doğmasını bekliyoruz. İleride Teenageooll fikrimiz de var. İşte orada babamla rekabet başlayacak.”

GÜNE BAŞLARKEN
Neşeli uyanırım 3 gazete okurum


06.30’da kalkarım. Üç gazete okurum.
Sabah insanıyım; neşeliyim.
Bir saat yürürüm.
Saat 08.00-09.00 arası işte olurum.
Akşam 19.00 civarı işten çıkarım. İşte en fazla 20.00’ye kadar kalırım.

TOPLANTI
İcra kurulum 6 saat sürer


Toplantı limitim yok ama gündemsiz toplantılardan kaçınırım.
Haftada bir 6 saatlik icra kurulu toplantımızı aksatmayız
Gereksiz toplantı istemem.
Toplantılar mutlaka kurumsal düzeyde olmalı

HOBİ
Hafta sonu 15 km yürürüm


Akşamları arkadaşlarla tavla oynarım. Çok iddialı değilim ama yemeğine oynarız.
Bahçe, toprakla meşgale huzur verir. Çiçek-böcek, tabiatın renkleri ilham da verir.
Biçilen çimin kokusuna bayılırım.
Ecem’le baba-kız uzanıp film seyretmeyi severiz.
Tenis, yüzme severim.
Vücudum her sabah yürümeye alıştı. Hafta sonu eşimle 14-15 kilometre yürürüz.
Kiraz ve dutu evdeki ve işteki ağaçlardan taze yemeyi severim.

OTOMOBİL
Oğlandan fırsat kalırsa Porsche


BMW 7 serisi var. 10 yıldır şoförlü yaşıyorum.
Hızlı araba kullanmayı severim. Porsche var ama oğlanlardan fırsat kalmıyor. Anahtarı ortada bırakırsam tek gördüğüm arabanın brandası oluyor.
Benim için iyi bir ev ve iyi bir otomobil şart.
Eşim Range Rover kullanıyor. Çocuklarımda araba merakı var.

TATİL
Tekneye ailemle çıkarım

Türkiye’de ve yurtdışında kayak yaparız. Kayak aile sporu.
Yazın Bodrum, Antalya, Kaş, Kalkan’da tatil yaparız.
Biz otel tatili severiz ama yılda bir hafta eşim ve kızım Ecem ile tekne gezisi yaparız.

YEMEK
İçkiyle aram pek yok


Bakliyat türü yemek severim.
Türk mutfağına düşkünüm ama ortamına göre bütün dünya mutfaklarından keyif almaya çalışırım.
Akdeniz mutfağını tercih ederim.
İçkiyle pek aram yok.
Salaş, samimi mekanları tercih ederim.

SPOR
Ailenin kayak öğretmeni

Ailece kayak yaparız. Hepsinin kayak öğretmeni benim.
Ömer hızlı kayar, Emre kaybolmayı sever, eşimle ben yavaş takılırız.
1975-1980 arası kayak öğretmenliği yaptım. Ekonomik durumum iyi değildi önce öğretmenlere yardım ettim sonra kayak eğitmeni oldum.
İyi bir yaşamın ödül olduğunu o yıllarda anladım. Başarılı olup, çok para kazanmayı, onun ödülü olan iyi bir hayatı yaşama isteğini Uludağ’da kazandım. Daha evvel vitrinlerde görsel düzenleme yapıyordum. Sonradan mağazacılığa başladım.
1970’li yılların başında sinemada gördüğüm Uludağ aslında tüm yaşamımı şekillendirdi. Anneme Uludağ’a gideceğimi söylediğimde “Oğlum orada üşürsün, donarsın” demişti. Fakat o macera bütün hayatımı değiştirdi.

AİLE
Eşim ailenin pusulası

Eşim Belma Hanım ile özel sohbet zamanım vardır. Sohbet büyük keyif.
Evlilik müessesesinde en şanslı kişilerden biriyim.
Belma’nın kararları çok doğrudur. Eşim bizim pusulamızdır. Aileyi bir arada tutar, yol gösterir.
Eşim şirkette de mali işlerden sorumludur.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!