Adalet, hakkaniyet ve eşitlik istiyoruz

Güncelleme Tarihi:

Adalet, hakkaniyet ve eşitlik istiyoruz
Oluşturulma Tarihi: Şubat 20, 2009 00:20

Doğan Yayın Holding, dünya basın tarihinde görülmemiş vergi cezasıyla ilgili yaptığı açıklamada, "Bunun siyasi ortamdan tetiklenen bir inceleme olduğu konusunda ciddi şüphelerimiz vardır. Bu şüpheyi besleyen bizzat sayın Başbakan’ın gerek parti kongrelerinde, gerek siyasi mitinglerde dile getirdiği Doğan Grubu’na yönelik suçlamaları ve ithamlarıdır" denildi.

Ülkemizin köklü kurumlarından biri olan Doğan Grubu, yıllardır Türkiye’ye hizmet etmekte ve ülkemizin büyük vergi mükelleflerinden biri olarak, bu hükümet dönemi dahil sürekli takdire mazhar olmaktadır.

Adalet ve Kalkınma Partisi’nin özellikle 2007 seçimlerinden sonraki iktidar döneminde, Gruba yönelik siyasi itham ve suçlamalara paralel olarak bürokratik baskı ve engellerin de arttığı görülmektedir.

Son bir yıldır şirketlerimizde sürekli inceleme yapılmaktadır.

Bu incelemelerin sektör veya konu incelemesi olup olmadığı, bir sektördeki tüm şirketleri kapsayıp kapsamadığı, eğer konu incelemesi ise aynı konuda faaliyet gösteren diğer şirketlerin de inceleme kapsamında olup olmadığı belli değildir.

7 ŞİRKETE 40 İNCELEME ELEMANI GÖNDERDİLER

Köklü bir geleneği olan Maliye Bakanlığımızın tarihinde bir gruba ait 7 şirketin aynı anda son 5 yılının 40 küsur vergi inceleme elemanı ile 11 ay süreyle incelendiği görülmemiştir.

Bunun siyasi ortamdan tetiklenen bir inceleme olduğu konusunda ciddi şüphelerimiz vardır.

Bu şüpheyi besleyen bizzat sayın Başbakan’ın gerek parti kongrelerinde, gerek siyasi mitinglerde dile getirdiği Doğan Grubu’na yönelik suçlamaları ve ithamlarıdır.

Doğan Yayın Holding ile ilgili son vergi cezasının da açıkca gösterdiği gibi, bağımsız ve tarafsız medyayı sindirmek amacıyla başvurulan bu yöntemlere hiçbir demokraside rastlanamaz.

DOĞAN GRUBU BİR SİYASİ PARTİ DEĞİL

Bu haksız saldırılar ve AKP iktidarının başvurduğu yıldırma ve yok etme kampanyası karşısında kamuoyumuza bir kez daha sesleniyoruz:

Doğan Grubu bir siyasi parti değildir. Ne bir siyasi partinin rakibi ne de yandaşıyız. Grup medyasının iktidar ya da muhalefet partileri ile hiçbir bağı ve bağlantısı yoktur. İktidarı da muhalefeti de yeri geldiğinde çekinmeden eleştiri hakkını hiçbir kısıtlama olmadan kullanır. Bunun en yakın örneği CHP Genel Sekreter Yardımcısı Sevigen ile ilgili iddiaların grubumuz gazetelerinden biri tarafından ortaya çıkarılmasıdır.

Doğan Grubu medyası bu ülkede bağımsız ve tarafsız gazeteciliğin temsilcisidir. 60 yıldır bu kimliği ile her kesimden kaynaklanan yolsuzluklarla mücadele etmeyi bir görev bilmiştir. Ülkemiz demokrasisinin sağlam temeller üzerinde gelişmesi için üstüne düşen tüm sorumlulukları yerine getirmiş ve karşılaştığı tüm zorluklara göğüs germiştir.

Doğan Grubu hiçbir zaman ve hiçbir koşulda özel bir imtiyaz ve ayrıcalık peşinde olmamış, devletten sadece adalet ve eşitlik talep etmiştir.

Doğan Grubu, bünyesinde 24.000’i aşkın insana istihdam sağlayan, başta küçük yatırımcıları ve yabancı ortakları olmak üzere ülke ekonomisine önemli katkıları bulunan, her türlü hesabı şeffaf ve uluslararası denetimden geçen bir varlıktır.

Bu değere siyasi nedenlerle zarar vermek ülkeye hizmet değil, basit ve önyargılı duygulara teslim olmaktır.

OTORİTER BİR SİYASİ GÜCE KARŞI KOYMAK KOLAY DEĞİL

Doğan Grubu’nun her şirketi en ince hesabına kadar incelemeye açıktır. Her bir kuruşun hesabı verilir. Ancak otoriter bir siyasi güce karşı mücadele etmenin zorluğu da açıktır. Bu ülkede yatırım yapan, istihdam sağlayan, vergisini ödeyen tüm kurum ve kişilerin de yapılan haksızlıklara dur deme zamanı gelmiştir.

Doğan Grubu demokrasinin erdemine ve hukukun üstünlüğüne inanmakta ve en büyük güvencesini bağımsız yargıdan almaktadır.

Sonuç olarak; Doğan Grubu sadece ve sadece adalet, hakkaniyet ve eşitlik peşindedir.

İki kanunun maddeleri hiçe sayılarak görülmedik ceza yazıldı

Anlaşmada hisse senedi devri 2 Ocak 2007 tarihinde gerçekleştiği halde, "anlaşma 2006 da yapıldı" dediler.

Oysa Türk Ticaret Kanunu satış işlemininin hisse devriyle gerçekleştiğini söylüyor.

İŞTE O MADDELER

Madde 415 Hamiline yazılı hisse senetlerinin devri şirket ve üçüncü şahıslar hakkında ancak teslim ile hüküm ifade eder.

Madde 416 Nama yazılı hisse senetleri, esas mukavelede aksine hüküm olmadıkça devrolunabilir. Devir ciro edilmiş senedin devralana teslimi ile olur. Şu kadar ki, devir şirkete karşı ancak pay defterine kayıt ile hüküm ifade eder.

Madde 417 Şirket nama yazılı hisse senetlerini ad, soyad ve adresleriyle bir pay defterine kaydederler. Hisse senedinin yukarıdaki maddeye uygun olarak devredildiği ispat edilmedikçe, devrolan pay defterine yazılamaz. Şirkete karşı ancak pay defterinde kayıtlı bulunan kimse ortak sıfatına haizdir.

Bu maddelere uygun bütün belgeler verildi

Doğan Yayın Grubu söz konusu olan olayın 2 Ocak 2007 tarihinde gerçekleştiğini, belgelerle hiç bir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde ortaya koydu.

Nama yazılı olarak yapılan devrin 2 Ocak 2007’de gerçekleştiğini, pay deferine kaydın o tarihte yapıldığını ispatladı.

Zaten ilgili kanun maddeleri de hisse devrinin gerçekleşmesi için bu şartların gerekliliğine yer veriyor. Kanuna göre, hisse senedi teslim edilirken, pay defterine işlenir, satır alma da o zaman gerçekleşmiş olur.

Özetle Türk Ceza Kanunu’nun hisse senedi devriyle ilgili maddelerinde ’ciro et, teslim et ve pay defterine işle’ deniliyor. Bunlar olmadan hisse devrinin gerçekleşemeyeceği belirtiliyor.

Ancak ne belgeler ne de kanunun bu maddesi dikkate alınmadı ve haksız bir cezalandırma yoluna gidildi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!