Kriz fırtınaya benzer şemsiye yetmez aksine yıldırım çeker
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Ocak 22, 2009 00:00
Alman Bild Gazetesi’nin Genel Yayın Yönetmeni Kai Diekmann, küresel ekonomik krizin çözümü için ülkelerin ulusal koruma tedbirleri almasını eleştirerek, "Bence bunlar yanlış, çünkü koruma şemsiyeleri ile ekonomik krize karşı gelinemez. Bu kriz bir fırtınadır, şemsiye fırtınaya karşı işe yaramaz. Hatta şemsiye, yıldırım da çeker" dedi.
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) bünyesindeki Türk-Alman İş Konseyi’nin düzenlediği toplantıda konuşan Diekmann, şemsiyelerinin sadece altındakini koruduğunu da belirterek, "Ancak, şemsiyenin altındaki etrafta olan biteni tam görememek gibi bir dezavantajı da oluşur. Hepimiz ıslanabiliriz ama önemli olan yıldırım çarpmaması" diye konuştu.
Ülkeler ev ödevini yapsın
Bütün ülkeler ve ekonomilerin artık birbirine bağlı olduğunu hatırlatan Diekmann, şöyle konuştu:
"Bu durumdan en çok yararlanan ülke, ihracat şampiyonu Almanya oldu. Buna karşın Almanya’da bazı çevreler ’Allah sadece bizi korusun’ diyebiliyor. Her ülkenin kendi ev ödevini yapması gerekiyor. Ancak uluslararası alanda da müştereken yapılması gerekenler var. Avrupa ülkelerinin ve bence bir Avrupa ülkesi olan Türkiye’nin de ekonomik politikalarını daha iyi koordine etmesi gerekiyor. Şu anki ekonomik kriz, mali krizden çok sorumluların sorumluluklarını yerine getirmemelerinden kaynaklanan bir kriz. Kriz, sorumluluk üstlenmek ve bazıları için sorumluluk üslenmenin ne olduğunu hatırlamak için şans."
Alman turist gelir mi
Basın ve basın mensupları olarak son ekonomik krizin belirtilerini görmekte, boyutlarını anlamakta başarısız olunduğuna da dikkat çeken Diekmann, "Türk-Alman ekonomik ilişkilerinin de önümüzdeki dönemde izleyeceği seyri kestirmem mümkün değil. Türkiye’ye geçen yıl 4 milyona yakın Alman turist geldi. Bu yıl bu rakama ulaşılır mı bilmiyoruz. Gazeteciler olarak bizler kamuoyunda panik yaratmamak için mevcut birçok haberi, kullanabileceğimiz birçok malzemeyi bilinçli olarak kullanmamayı tercih ettik" dedi. Kai Diekmann, Türkiye ile Almanya arasındaki ekonomik ilişkilere de değinerek, şu değerlendirmeyi yaptı: "Türkiye’ye en çok Alman şirketleri yatırım yapıyor. Alman ortak sermayeli şirketlerin sayısı 3 bin 500’ü geçti. Bu şirketler Türkiye’ye Avrupa ile Ortadoğu arasında bir köprü olarak güveniyorlar. Türkiye’nin durumu sağlam, birçok krizi atlattınız. İki ülke arasındaki ticaret hacmi 25 milyar Euro’ya ulaştı."
Türkiye ile AB yakınlaşır
FERİT Şahenk, Avrupa Birliği (AB) ile ilişkileri değerlendirerek, şu görüşleri dile getirdi: "Egemen Bağış’ın başmüzakereci olarak atanması çok önemli bir gelişme. Bu adım, Türk devletinin AB üyeliğine olan inancını perçinledi. Mevcut ekonomik ortam, AB ile Türkiye’yi daha fazla yakınlaştıracak. Krizden çıkmak için birbirimize ihtiyacımız var."
Krone üretimi erteledi
ALMAN Krone’un CEO’su Dr. Jürgen Föhrenbach, "1.5 yıl önce Türkiye’yi de içine alan Kuzey Afrika ve Ortadoğu bölgesine 35 milyon Euro’luk yatırım yapma kararı aldık. Türkiye’de bu yaz başlatmayı planladığımız üretimi kriz yüzünden 2010’a erteledik" dedi.
Şahenk: Dünyada para çok ama güven sorunu yaşanıyor
TÜRK-Alman İş Konseyi Başkanı ve Doğuş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Şahenk, ekonomik krizle ilgili şu değerlendirmeyi yaptı: "Çok zor bir dönemden geçiyoruz. Bu kriz likidite veya kredi krizi olmayı aştı. Bir güven krizine dönüştü. Aslında dünyada şu anda likidite bolluğu yaşandığı söylenen dönemden bile daha çok para var. Ama bu paralar hazine bonolarında, devlet tahvillerinde duruyor. İnsanlar parayı yeniden dolaşıma sokmak için fiyatların biraz daha düşmesini bekliyor. Krizin çıkış adresi ABD ama krizden tek başına ABD’yi suçlamak doğru değil. Gördük ki, ABD’den AB’den pek eksiğimiz yokmuş. Şimdi bize raporlar yazıp akıl verenlerin o raporları tekrar okuması gerekiyor. ABD Merkez Bankası FED’in de müthiş para bastığını görüyoruz. ABD parasının geleceği ile ilgili endişeliyim. Bu kadar para pompalanması, enflasyonu yukarıya çekecektir."
Cuntz: Enerjide yeni işbirlikleri olabilir
ALMANYA’nın Ankara Büyükelçisi Eckart Cuntz, Türkiye’de 3 binin üzerinde Alman şirketin faaliyette bulunduğunu belirterek, "Türklerin de Almanya’ya yatırım yapmasını istiyoruz. Krize karşın yeni sektörlerde açılımlar yapılıyor. Kriz nedeniyle hiçbir Alman firma buradan gitmedi. Enerji bu konuda önemli bir sektör olarak görülüyor. Doğalgazda yeni açılımlar yapılabilir" diye konuştu.
Ülkeler ev ödevini yapsın
Bütün ülkeler ve ekonomilerin artık birbirine bağlı olduğunu hatırlatan Diekmann, şöyle konuştu:
"Bu durumdan en çok yararlanan ülke, ihracat şampiyonu Almanya oldu. Buna karşın Almanya’da bazı çevreler ’Allah sadece bizi korusun’ diyebiliyor. Her ülkenin kendi ev ödevini yapması gerekiyor. Ancak uluslararası alanda da müştereken yapılması gerekenler var. Avrupa ülkelerinin ve bence bir Avrupa ülkesi olan Türkiye’nin de ekonomik politikalarını daha iyi koordine etmesi gerekiyor. Şu anki ekonomik kriz, mali krizden çok sorumluların sorumluluklarını yerine getirmemelerinden kaynaklanan bir kriz. Kriz, sorumluluk üstlenmek ve bazıları için sorumluluk üslenmenin ne olduğunu hatırlamak için şans."
Alman turist gelir mi
Basın ve basın mensupları olarak son ekonomik krizin belirtilerini görmekte, boyutlarını anlamakta başarısız olunduğuna da dikkat çeken Diekmann, "Türk-Alman ekonomik ilişkilerinin de önümüzdeki dönemde izleyeceği seyri kestirmem mümkün değil. Türkiye’ye geçen yıl 4 milyona yakın Alman turist geldi. Bu yıl bu rakama ulaşılır mı bilmiyoruz. Gazeteciler olarak bizler kamuoyunda panik yaratmamak için mevcut birçok haberi, kullanabileceğimiz birçok malzemeyi bilinçli olarak kullanmamayı tercih ettik" dedi. Kai Diekmann, Türkiye ile Almanya arasındaki ekonomik ilişkilere de değinerek, şu değerlendirmeyi yaptı: "Türkiye’ye en çok Alman şirketleri yatırım yapıyor. Alman ortak sermayeli şirketlerin sayısı 3 bin 500’ü geçti. Bu şirketler Türkiye’ye Avrupa ile Ortadoğu arasında bir köprü olarak güveniyorlar. Türkiye’nin durumu sağlam, birçok krizi atlattınız. İki ülke arasındaki ticaret hacmi 25 milyar Euro’ya ulaştı."
Türkiye ile AB yakınlaşır
FERİT Şahenk, Avrupa Birliği (AB) ile ilişkileri değerlendirerek, şu görüşleri dile getirdi: "Egemen Bağış’ın başmüzakereci olarak atanması çok önemli bir gelişme. Bu adım, Türk devletinin AB üyeliğine olan inancını perçinledi. Mevcut ekonomik ortam, AB ile Türkiye’yi daha fazla yakınlaştıracak. Krizden çıkmak için birbirimize ihtiyacımız var."
Krone üretimi erteledi
ALMAN Krone’un CEO’su Dr. Jürgen Föhrenbach, "1.5 yıl önce Türkiye’yi de içine alan Kuzey Afrika ve Ortadoğu bölgesine 35 milyon Euro’luk yatırım yapma kararı aldık. Türkiye’de bu yaz başlatmayı planladığımız üretimi kriz yüzünden 2010’a erteledik" dedi.
Şahenk: Dünyada para çok ama güven sorunu yaşanıyor
TÜRK-Alman İş Konseyi Başkanı ve Doğuş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Şahenk, ekonomik krizle ilgili şu değerlendirmeyi yaptı: "Çok zor bir dönemden geçiyoruz. Bu kriz likidite veya kredi krizi olmayı aştı. Bir güven krizine dönüştü. Aslında dünyada şu anda likidite bolluğu yaşandığı söylenen dönemden bile daha çok para var. Ama bu paralar hazine bonolarında, devlet tahvillerinde duruyor. İnsanlar parayı yeniden dolaşıma sokmak için fiyatların biraz daha düşmesini bekliyor. Krizin çıkış adresi ABD ama krizden tek başına ABD’yi suçlamak doğru değil. Gördük ki, ABD’den AB’den pek eksiğimiz yokmuş. Şimdi bize raporlar yazıp akıl verenlerin o raporları tekrar okuması gerekiyor. ABD Merkez Bankası FED’in de müthiş para bastığını görüyoruz. ABD parasının geleceği ile ilgili endişeliyim. Bu kadar para pompalanması, enflasyonu yukarıya çekecektir."
Cuntz: Enerjide yeni işbirlikleri olabilir
ALMANYA’nın Ankara Büyükelçisi Eckart Cuntz, Türkiye’de 3 binin üzerinde Alman şirketin faaliyette bulunduğunu belirterek, "Türklerin de Almanya’ya yatırım yapmasını istiyoruz. Krize karşın yeni sektörlerde açılımlar yapılıyor. Kriz nedeniyle hiçbir Alman firma buradan gitmedi. Enerji bu konuda önemli bir sektör olarak görülüyor. Doğalgazda yeni açılımlar yapılabilir" diye konuştu.