100 milyonluk Türkiye sadece rüyada kalacak

Güncelleme Tarihi:

100 milyonluk Türkiye sadece rüyada kalacak
Oluşturulma Tarihi: Ocak 14, 1999 00:00

Haberin Devamı

TÜSİAD tarafından bir grup bilim adamına hazırlatılan ‘‘Türkiye'nin Fırsat Penceresi-Demografik Değişim ve İzdüşümleri’’ adlı raporda, hızlı nüfus artışı döneminin geride kaldığı belirtilerek ‘‘100 milyonluk Türkiye rüyası hiçbir zaman gerçekleşmeyecek’’ görüşü savunuldu.

TÜRK Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) tarafından hazırlatılan ‘‘Türkiye'nin Fırsat Penceresi-Demografik Değişim ve İzdüşümleri’’ başlıklı rapora göre, ‘‘100 milyonluk Türkiye’’ rüyası hiçbir zaman gerçekleşmeyecek. Türkiye'de hızlı nüfus artış döneminin artık geride kaldığı vurgulanan raporda, halen yıllık yüzde 1.4 civarında olan artış hızının, 25 yıl içinde binde 8'e ve daha altına, 2050 yılına doğru ise sıfıra ineceği tahmini yapıldı. 21'nci yüzyılın ortalarında Türkiye nüfusunun 95 milyon kişide sabitleneceği görüşü savunulan raporda, 2050 yılından sonra Türkiye nüfusunun gerileyeceği kaydedildi.

Prof.Dr. Cem Behar başkanlığında, Doç.Dr. Oğuz Işık, Doç.Dr. Murat Güvenç, Prof.Dr. Sema Erder, Yard.Doç.Dr. Hakan Ercan'dan oluşan bir araştırma ekibi tarafından hazırlanan rapor, bugün yapılacak TÜSİAD Genel Kurulu'nda dağıtılacak.

DEMOGRAFİK GEÇİŞ

Cumhuriyet kurulduğunda Türkiye'nin nüfusunun 14 milyon, bugün ise 63 milyon civarında olduğu belirtilen raporda, nüfusun 2025 yılında 88 milyona ulaşacağı tahmini yapıldı. Türkiye'de doğurganlığın son 25 yıldır hızla düştüğü ve yakında nüfusun ancak kendini yenileyebileceği belirtilerek, ‘‘Türkiye'de demografik geçiş süreci artık neredeyse tamamlanmak üzeredir. Demografik geçiş süreci, yüksek doğurganlık ve yüksek ölüm oranlarının hüküm sürdüğü bir durumdan, doğumların bilinçli olarak kontrol edildiği ve ölüm oranlarının düşmüş olduğu yeni bir duruma geçiş sürecine verilen genel addır’’ denildi. Raporda, bir çok Avrupa ülkesinde bir yüzyıla yayılmış olan demografik geçiş sürecini, Türkiye'nin 40-50 yıla sığdırdığı savunuldu. Dört bölümden oluşan 150 sayfalık raporda, 2000'lerin ilk çeyreği için öngörülen gelişmeler şöyle:

YAŞLI NÜFUS ARTACAK

Türkiye'de genç nüfus, önümüzdeki çeyrek asırda sayıca artmayacak. Doğurganlık düşerken önce genç nüusun adedi nispeten sabitlenecek. Yirmi yaşın altındaki nüfusun toplamın içindeki payı ise sürekli düşecek. Yani uzun vadede Türkiye genç bir nüfusa sahip olan bir ülke olmaktan çıkacak. Yaşları 65'in üstünde olan kişilerin hem sayısı, hem de toplam içindeki payı ünümüzdeki 20-30 yılda olağanüstü hızda artacak. 1990 yılında 65 yaşın üstündekiler toplam nüfusun yüzde 4.5'ine eşit iken 2025'te bu oran iki katına, yüzde 9'a çıkacak.

Emekliliğe hak kazanmak için yaş hadlerinin, Türkiye'nin yeni demografik yapısına uyum sağlayacak şekilde yeniden düzenlenmesi gerekir.

Türkiye'de ilköğretim okulu toplam sayı itibarıyla yeterlidir. Bundan sonra ilköğretimde yaşanacak olan asıl sorun, eğitim kalitesinin yükseltilmesi ve bölgesel dağılımın eşitlenmesi olacaktır.

ÜNİVERSİTELER YETERLİ

2000'li yılların başından itibaren üniversite öğrenimine aday olan yaştaki gençlerin adedi önce durağanlaşacak, sonra da azalma eğilimine girecek. Türkiye'deki üniversitelerin sayısı yeterlidir. Bundan böyle üniversitelerdeki izdiham azalmaya yüz tutacak, buna karşılık kalite ve rekabet arayışları hız kazanacak.

Türkiye'de nüfus artış hızının düşmesine karşılık, hanehalkı sayısı artmaya devam edecek.

2025’e kadar nüfusun seyri

Gösterge 1990-95 2000-05 2010-15 2020-25

Nüfus 58.861 69.230 78.382 86.205

Doğumlar (yılda) 1.385 1.364 1.358 1.353

Ölümler (yılda) 396 448 535 638

KDO (binde) 23.5 19.7 17.5 15.7

Nüfus artışı (binde) 18.5 14.1 10.9 8.3



Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!