Editör

Güncelleme Tarihi:

Editör
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 05, 2006 00:00

Yansıma-yayılma

Merhaba,

Her hafta kaçırmadan ve zevkle okuduğum "Hürriyet Bilim"de sık gördüğüm bir hata: 242.sayınızın son sayfasındaki "Karadeliklerdeki ışının gizi çözüldü" başlıklı yazınızda resmin altındaki ara başlıkta ""niçin röntgen ışığı olarak yansıdığını buldu" deniliyor.

Buradaki yanlışlık şudur: Yansıma bir ışık demetinin ya da bir başka elektromanyetik ışımanın (burada röntgen ışını) bir cisme çarparak yön değiştirmesidir. Örneğin ampulden ya da güneşten yayılan ışık aynadan ya da duvardan yansır. Ama ışık ampulden ya da güneşten yansıyor denemez. Ampulden ya da güneşten yayılıyor ya da çıkıyor denir.

Haberinizde doğru başlık şöyle olmalıydı: "Bilim adamları, ’kozmik santrallar’ olarak kabul edilen kuasarlardan çıkan ışığın, niçin röntgen ışığı olarak çıktığını buldu".

Yazının devamında da yansıma kelimesi birçok yerde yanlış kullanılmış. İngilizce karşılıkları da aşağıdaki gibidir:

Reflection: Yansıma

Emission : Yayılma

Refraction: Kırılma

Derginizde yayınlanan tüm güzel haberler için çok teşekkür ederim, her zaman izlemeye devam edeceğim.

Çetin ÜZEL - Elektronik Y.Mühendisi/Aselsan

3. Uluslararası Matematik Öğretimi Kongresi

Türk Matematik Derneği, ’Matematik Öğretimi’ konusunda uluslararası düzeyde yapılan dizi kongrelerin üçüncüsünü, 30 Haziran - 5 Temmuz 2006 tarihleri arasında The Marmara Otel’de gerçekleştirdi. Kongre’ye 52 ülkeden 450 matematikçi katıldı.

’3. Uluslararası Matematik Öğretimi Kongresi’, çağdaş teknolojinin araçlarını kullanmayı, dünya matematikçileri arasında özgür bir etkileşim ağı kurmayı ve öncelikleri tamamen farklı olabilen coğrafyaların ve kültürlerin gündemini bir araya getirmeyi amaçladı.

Her dört yılda bir düzenlenen Kongre’nin ilki, 1998’de Sisam Adası’nda, ikincisi ise 2002 yılında Girit’te düzenlenmişti. "Matematik Öğretimi Konferansları" dizisi, matematik öğretimi konusunda yapılan en geniş katılımlı konferans olma özelliğini taşıyor. Farklı eğitim ve pedagojik sisteme sahip pek çok ülkeden akademisyeni bir araya getiren konferans dizilerinde, özgün matematik metotlarının tanıtımı yapılırken bilginin paylaşıldığı bir platform da oluşturuluyor.

Kongre’nin Organizasyon Komitesi’nde; Sabancı Üniversitesi Rektörü ve Türk Matematik Derneği Başkanı Prof. Tosun Terzioğlu, Harvard ve Arizona Üniversitesi’nden Prof. Deborah Hughes Hallett, Capital Üniversitesi’nden Prof. Ignatios Vakalis, Keele Üniversitesi’nden Prof. Douglas Quinney ile Sabancı Üniversitesi’nden Dr. Huriye Arıkan bulunuyordu.

Kongre’de şu konular ele alındı:

Eğitim Araştırmaları: Matematik eğitimi, öğrencilerin öğrenme becerilerini değerlendirme, ölçme ve ölçütleri konusunda güncel (daha önce yayımlanmamış) araştırmalar.

Teknoloji/ Teknoloji Temelli Eğitim Sistemleri: Bilgisayar teknolojilerinin (hesap makinesi, bilgisayar cebir sistemleri gibi kaynaklar) eğitim müfredatına entegrasyonu.

Yenilikçi Öğretme Biçimleri: Matematik lisans derslerinin yeni ve özgün öğretme biçimleri, ortak ve katılımcı öğretme ve öğrenme tarzları.

Uzaktan Öğretim: Matematik öğretimi ve öğrenimi amaçlı ’Uzaktan Erişim Teknolojileri’ güncel bilgisayar yazılım/donanım, geleceğe yönelik medya ve görüntü dağıtımı.

Belirli Dersler: Bazı matematik derslerinde yapılan reform çalışmaları ve değerlendirme sonuçları.

Farklı Disiplinler: Matematik öğretimi konusundaki yenilikler ve değişimlerin matematik dışında diğer dersler üzerinde etkileri (matematiği araç olarak kullanan disiplinler, disiplinlerarası konulardaki gereksinimler).

Matematik öğretiminin gelişmesine büyük katkı sağlayacak, konusundaki dünyanın en büyük organizasyonuna evsahipliği yapan Türk Matematik Derneği’nin yanı sıra; TÜBİTAK, Amerika Matematik Derneği, Yüksek Öğrenim Calculus Konsorsiyumu, Capital Üniversitesi, Holy Cross Koleji, Franklin W. Olin Mühendislik Koleji, Harvey Mudd Koleji, İstanbul Bilgi Üniversitesi, İstanbul Kültür Üniversitesi, Keele Üniversitesi, Koç Lisesi, Koç Üniversitesi, Pomona Koleji, Project Kaleidoscope Projesi, Sabancı Üniversitesi, Ohio State Üniversitesi, Girit Üniversitesi, Arizona Üniversitesi ve Wabash Kolej gibi kuruluşlar da Kongre’ye destek verdi.

Keşifler bitti mi?

Yeryüzünde keşfedilmemiş bir şey mi kaldı? Böyle bir soru akla gelebilir. Öyle ya, coğrafi keşifler açısından, yeryüzü karış karış biliniyor; öyle ki en yüksek dağların tepelerinden tutun kutup bölgelerine hatta deniz diplerine kadar.

Yo hayır pek de o kadar değil. Keşfe, coğrafya olarak bakılan dönemler çoktan bitti. Bu anlamda pek bir şey kalmadı denebilir. Ama, o kadar çok keşfedilmemiş şey var ki. Keşif nitelik değiştirdi. Şimdi, toprağın, buz tabakalarının, okyanusların altlarına bakılıyor.

Kutupların binlerce metre altlarında ne var? Ya okyanusların binlerce kilometre karanlık derinliklerinde?

Yüzbinlerce yıldan bu yana değişmeden kalan kalın buzulların altında, eski iklimlerin, yeryüzünün eski atmosferik yapısının izleri sürülüyor... Dahası veya doğrusu eski yaşamın... Çünkü, yeryüzündeki yaşamda, atmosferin bileşiminin belirleyici özelliğini biliyoruz.

Tabii, buzulların altında yatan diğer bir sır da, iklimin uzun periyodik özelliği, çevrimleri. Çünkü yerküremiz dönemsel olarak buzul ve sıcak çağlar yaşayıp duruyor...

Toprağın altında ve okyanusların diplerinde ise aranan, yaşamın kendisi... Değişik yaşam biçimleri... olağanüstü koşullara hayatın nasıl uyum sağladığı...

Bu konuda elde edilen bilgiler, bizi hayretler içinde bırakıyor ve hayatın sadece sandığımız koşullarda varolabileceği gibi önyargılarımızı yıkıyor. Hiçbir şey göründüğü gibi değil!

Yaşamın çok farklı ortamlarda varolabilmesi, uzayda yaşam arayışlarını da etkiliyor. Bugüne kadar bilimciler uzayda yaşam izlerini sürerken, hep dünyamıza benzer özellikler arayıp durdular.

Ama dünyamızdaki farklı yaşam biçimleri keşfedildikçe, uzayda yaşama bakış da değişti... Oralarda bir yerlerde, bizim tahayyüllerimize sığmayacak yaşam biçimleri olabilir...

Bu bulgu, şu gerçeği vurgulamıyor mu: Evrenin belki de en dinamik eylemi, maddenin yaşama dönüşme arayışı. Çünkü her farklı ortamda bir yolunu bulup ortaya çıkabiliyor!

Bir başka vurgu da gençler için: Yeryüzünde daha keşfedilecek çok şey var!

Gelecek cumartesiye kadar, sevgi ve dostlukla...

Editör
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!