Çağla Büyükakçay tarihe geçmek istiyor
Güncelleme Tarihi:
A.A
Oluşturulma Tarihi: Kasım 26, 2009 11:49
Türkiye Büyük Bayanlar Tenis Birinciliği'nde geçen hafta finalde Pemra Özgen'i 2-0 yenerek ilk kez birinci olan 20 yaşındaki Çağla Büyükakçay, bayanlarda Türk tenis tarihine geçmek istiyor.
Çağla, 2010 yılında tek bayanlarda grand slam oynayarak, bir ilki başarmak istediğini söyledi.
Tek bayanlarda dünya sıralamasında şu anda 308. sırada bulunduğunu belirten Çağla, “Grand Slam oynayabilmem için sıralamada biraz daha yükselmem lazım. Sezon bitmeden Avustralya'da WTA Tour sıralamamı etkileyecek 25 bin dolarlık iki profesyonel turnuva oynayacağım. 2010 yılında mutlaka grand slam oynayarak, tek bayanlarda grand slam oynayan ilk Türk tenisçi olmak istiyorum. Avusturya Açık, Wimbledon gibi grand slam turnuvalarında yer almayı hedefliyorum” diye konuştu.
Bu yıl Akdeniz Oyunları'nda Pemre Özgen ile birlikte çiftlerde gümüş madalya aldıklarını hatırlatan Çağla, “Bu çok güzel bir başarıydı. Olimpiyatlarda oynamak bizim için bir atlet, yüzücü kadar önemli değil. Bizim için grand slam turnuvalarında oynamak daha önemli. Tabii ki 2012 Londra Olimpiyatları'nda da oynamak isterim, ama olimpiyata gitmek çok zor. Zaten çoğu tenisçi de olimpiyatlarda oynamıyor. En büyük hedefim grand slam oynamak” şeklinde konuştu.
“SPONSORA ÇOK İHTİYACIM VAR”
Çağla Büyükakçay, şu anda sponsorunun bulunmadığını vurgulayarak, “Hedeflerimi gerçekleştirmem için sponsor desteğine çok ihtiyacım var” dedi.
Yurt dışı seyahat masraflarını Tenis Federasyonu'nun karşıladığını anlatan Çağla, şöyle devam etti:
“Sponsora çok ihtiyacımız var. Tenis gerçekten maliyetli oluyor. Şu anda seyahat masraflarımızı federasyon karşılıyor, ama bunun dışında özel antrenör, kondisyoner, diyetisyen gibi yani üst seviyede olan tenisçilerin ihtiyaçları olan şeyleri kendi cebimizden karşılamamız gerekiyor. Ben ENKA Kulübü'nde kurulan akademide çalışıyorum. Sponsorum olmadığı için özel antrenörüm yok. Senede 25-30 hafta turnuva oynuyoruz, yalnız seyahat ediyoruz. Bazen Pemra ile birlikte gidiyoruz, ama mesela Japonya'ya yalnız gittim. Özel antrenörün olması, maçta sizi yandan desteklemesi çok önemli. Yurt dışında maçtan sonra antrenman yapmak istiyorsunuz, bazen oyuncu bulamıyorsunuz ve antrenörüm de olmadığı için otele gidip dinleniyorum.”
“TÜRK TENİSİNİN GELECEĞİNDEN ÜMİTLİYİM”
Çağla Büyükakçay, Türk tenisinin geliştiğini, Melis Sezer gibi çok iyi genç sporcuların arkadan geldiğini söyledi.
'İyi turnuvalarda başarı elde ederek, onlara iyi örnek oluyoruz” diyen Çağla, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türk tenisinin geleceğinden ümitliyim. Çok küçük ve yetenekli çocuklar var. Eskiden tenis bir hobi olarak görülüyordu. 'Kızım, oğlum okursun, gerekirse ABD'ye burslu gidersin' gibi bir mantık vardı. Şu anda bu yavaş yavaş değişiyor. Biz isteriz ki Türkiye Şampiyonası'nda yarı finale kadar iyi maçlar oynayarak gelelim, ama maalesef çok rahat geliyoruz. Ancak, gelecek senelerin çok daha iyi olacağına eminim.”
Milli tenisçi, Tenis Federasyonu başkanlığına seçilen Ayda Uluç'un uluslararası alanda da çok başarılı bir bayan olduğunu anlatarak, “Ayla abla zaten senelerdir Fed-Cup'ta bizim kaptanımızdı. Beraber seyahat ediyorduk. Onun adına çok sevindim. Yurt dışına gittiğimiz zaman göğsümüz kabara kabara söyleyebileceğimiz ve sporcularla iletişimi çok iyi olan bir insan. Hayatımda ne olursa olsun Ayla ablayla konuşabilirim. O yüzden çok şanslıyım” şeklinde konuştu.
Tek bayanlarda dünya sıralamasında şu anda 308. sırada bulunduğunu belirten Çağla, “Grand Slam oynayabilmem için sıralamada biraz daha yükselmem lazım. Sezon bitmeden Avustralya'da WTA Tour sıralamamı etkileyecek 25 bin dolarlık iki profesyonel turnuva oynayacağım. 2010 yılında mutlaka grand slam oynayarak, tek bayanlarda grand slam oynayan ilk Türk tenisçi olmak istiyorum. Avusturya Açık, Wimbledon gibi grand slam turnuvalarında yer almayı hedefliyorum” diye konuştu.
Bu yıl Akdeniz Oyunları'nda Pemre Özgen ile birlikte çiftlerde gümüş madalya aldıklarını hatırlatan Çağla, “Bu çok güzel bir başarıydı. Olimpiyatlarda oynamak bizim için bir atlet, yüzücü kadar önemli değil. Bizim için grand slam turnuvalarında oynamak daha önemli. Tabii ki 2012 Londra Olimpiyatları'nda da oynamak isterim, ama olimpiyata gitmek çok zor. Zaten çoğu tenisçi de olimpiyatlarda oynamıyor. En büyük hedefim grand slam oynamak” şeklinde konuştu.
“SPONSORA ÇOK İHTİYACIM VAR”
Çağla Büyükakçay, şu anda sponsorunun bulunmadığını vurgulayarak, “Hedeflerimi gerçekleştirmem için sponsor desteğine çok ihtiyacım var” dedi.
Yurt dışı seyahat masraflarını Tenis Federasyonu'nun karşıladığını anlatan Çağla, şöyle devam etti:
“Sponsora çok ihtiyacımız var. Tenis gerçekten maliyetli oluyor. Şu anda seyahat masraflarımızı federasyon karşılıyor, ama bunun dışında özel antrenör, kondisyoner, diyetisyen gibi yani üst seviyede olan tenisçilerin ihtiyaçları olan şeyleri kendi cebimizden karşılamamız gerekiyor. Ben ENKA Kulübü'nde kurulan akademide çalışıyorum. Sponsorum olmadığı için özel antrenörüm yok. Senede 25-30 hafta turnuva oynuyoruz, yalnız seyahat ediyoruz. Bazen Pemra ile birlikte gidiyoruz, ama mesela Japonya'ya yalnız gittim. Özel antrenörün olması, maçta sizi yandan desteklemesi çok önemli. Yurt dışında maçtan sonra antrenman yapmak istiyorsunuz, bazen oyuncu bulamıyorsunuz ve antrenörüm de olmadığı için otele gidip dinleniyorum.”
“TÜRK TENİSİNİN GELECEĞİNDEN ÜMİTLİYİM”
Çağla Büyükakçay, Türk tenisinin geliştiğini, Melis Sezer gibi çok iyi genç sporcuların arkadan geldiğini söyledi.
'İyi turnuvalarda başarı elde ederek, onlara iyi örnek oluyoruz” diyen Çağla, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türk tenisinin geleceğinden ümitliyim. Çok küçük ve yetenekli çocuklar var. Eskiden tenis bir hobi olarak görülüyordu. 'Kızım, oğlum okursun, gerekirse ABD'ye burslu gidersin' gibi bir mantık vardı. Şu anda bu yavaş yavaş değişiyor. Biz isteriz ki Türkiye Şampiyonası'nda yarı finale kadar iyi maçlar oynayarak gelelim, ama maalesef çok rahat geliyoruz. Ancak, gelecek senelerin çok daha iyi olacağına eminim.”
Milli tenisçi, Tenis Federasyonu başkanlığına seçilen Ayda Uluç'un uluslararası alanda da çok başarılı bir bayan olduğunu anlatarak, “Ayla abla zaten senelerdir Fed-Cup'ta bizim kaptanımızdı. Beraber seyahat ediyorduk. Onun adına çok sevindim. Yurt dışına gittiğimiz zaman göğsümüz kabara kabara söyleyebileceğimiz ve sporcularla iletişimi çok iyi olan bir insan. Hayatımda ne olursa olsun Ayla ablayla konuşabilirim. O yüzden çok şanslıyım” şeklinde konuştu.