"Bu görev sahiden ateşten gömlekmiş"

Güncelleme Tarihi:

Bu görev sahiden ateşten gömlekmiş
Oluşturulma Tarihi: Kasım 10, 2011 12:11

Türkiye Güreş Federasyonu Başkanı Bekir Çeker, dünyada Türk güreşinin yükselişte olduğunu kaydederek “Göreve gelirken ateşten gömlek demişlerdi, gerçekten de öyleymiş ama biz bu gömleği hakkıyla giyiyoruz” dedi.

Bekir Çeker,  federasyon yönetimlerinin başarısız gibi gösterilmeye çalışıldığını, ancak bunun doğru olmadığını söyledi. Mayıs ayında, 2011 Dünya Güreş Şampiyonası ve 2012 Olimpiyat Oyunları öncesinde görevi devraldıklarını hatırlatan Bekir Çeker, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Göreve gelirken 'Güreş ateşten gömlek' demişlerdi, gerçekten de öyleymiş ama biz bu gömleği hakkıyla giyiyoruz. Düşüşte olan bir milli takım vardı. Olimpiyat öncesinde düzenlenen son Dünya Şampiyonası olduğu için, 2011 Dünya Şampiyonası yüzyılın en büyük Dünya Şampiyonası olarak nitelendirildi. 106 ülke katıldı. 25 ülke madalya kazandı. FILA Başkanı Raphael Martinetti, Başbakanımıza FILA'nın en önemli nişanını takdim etti. Bu Türkiye'ye ve sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan'a verilen bir değerin sonucuydu. Sayın Bakanımız açılışa katıldı. Raphael Martinetti, Başbakanımıza organizasyon için teşekkür mektubu gönderdi. Yalnızca Martinetti'den değil tüm dünyadan tebrik mesajları aldık. 20 günde bu organizasyonu başardık. Çok da ucuza mal ettik.
Doğru olmadığı halde bizi sportif açıdan başarısız olarak göstermeye çalışanlar bunu hangi bilimsel kritere göre söylüyorlar, merak ediyorum? Çok geriye değil olimpiyat öncesindeki, 2003 ve 2007 yıllarındaki Dünya Şampiyonalarına baksınlar ve o günkü başarılarla kıyaslasınlar. 2010 Dünya Şampiyonası'nda altın madalyası olmayan Rusya ile puan farkıyla şampiyonluğu kaçırdık, takım halinde grekoromen stilde 2. olduk. Serbest stilde 6 sıra yükselip 10. olduk. Tüm ülkelerin en iyi sporcularıyla, olimpiyat vizesi almak için mücadele ettiği, daha önce güreşte hiç bir başarısı olmayan ülkelerin madalya kazandığı bir şampiyonada biz bu başarıyı elde ettik.”

2011 Dünya Güreş Şampiyonası için “Salonda seyirci yoktu” şeklinde eleştirilere de katılmadığını kaydeden Bekir Çeker, “VIP tribününden yalnızca karşı tribüne bakanlar keşke arkalarındaki tribüne de baksalardı. O tribüne gösteri nedeniyle seyirci alınmamıştı. Sayın Başbakanımızın açılışa katıldığı anda salonda en az 12 bin seyirci vardı. Sadece organizasyona akredite kartıyla giren kişi sayısı 8 bin 500'dü” şeklinde konuştu.

“Türk güreşi hem sportif hem yönetsel açıdan dünyada yükselişte”

Şampiyonadan sonra Uluslararası Güreş Federasyonu (FILA) Başkanı Raphael Martinetti'nin “Uluslararası Bayan Güreş Antrenör Semineri” için bir kez daha Türkiye'ye geldiğini hatırlatan Bekir Çeker, “Çok üzücüdür ama 2011 Dünya Güreş Şampiyonası sonrasında Martinetti'yi Atatürk Havalimanı'nda VIP'ten uğurlamamıza dahi engel oldular. Kim engel oldu bilmiyorum ama bana göre Türk güreşine yapılmış bir ihanetti. Martinetti, normal yolcu gibi ülkemizden ayrıldı ancak 1 ay sonra Antalya'ya yine geldi. Son 1 ayda FILA kurullarına 6 yeni üye verdik. Başarısız gibi göstermek isteyenler hüsrana uğradılar. Türk güreşi hem sportif hem yönetsel açıdan dünyada yükselişte” dedi.

Güreş Federasyonu Başkanlığına gelirken birleştirici olmayı hedeflediğini ve bunu da büyük ölçüde başardıklarını dile getiren Çeker, “Herkese kapımız açık. 'Güreşe hizmet etmek isteyen herkes en az benim kadar yetkilidir' diyorum. Daha ne söyleyebiliriz? Önümüzde olimpiyatlar var. Güreş sadece benim ve yönetiminin değil. Herkesin. Birlik olmamız, beraber olmamız lazım” şeklinde konuştu.

Milli takımlarda değişim

Milli takımlar için 11-13 Kasım'da Rusya'da yapılacak Avrupa Kupası'nın ardından bir değerlendirme yapacaklarını kaydeden Çeker, “İstişare yapacağız ve bir değişim olacak. Türk milli takımlarında herkes görev almak istiyor. Yabancı antrenörler de çalışmak istiyor. Bir değerlendirme yapacağız” dedi.

Milli güreşçi Fatih Çakıroğlu'nun “Babamla çalışırsam daha başarılı olurum” şeklindeki talebine ilişkin ise Bekir Çeker, “Fatih Çakıroğlu'nu babası Enis Çakıroğlu yetiştirdi. Ona tabii ki artısı olur ancak bunu tüm boyutlarıyla değerlendirmek lazım. Ağabey-kardeş, baba-oğul ilişkilerinden diğer sporcular nasıl etkilenecek? Bunları da değerlendirmek lazım. Ayrıca milli takım forması artık hiç kimse için garanti değil” şeklinde konuştu.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!