Aileden girişimci çıksın

Güncelleme Tarihi:

Aileden girişimci çıksın
Oluşturulma Tarihi: Mart 07, 2017 23:04

Türkiye’deki şirketlerin yüzde 95’i aile şirketi. Genç Yönetici ve İşadamları Derneği (GYİAD) Başkanı Serkan Sevim, Türkiye ekonomisinin can damar-larından olan aile şirketlerinin genç nesillerinin yeni girişimleri için aile içi fon oluştura-bileceğini söyledi. 

Haberin Devamı

GENÇ Yönetici ve İş Adamları Derneği (GYİAD) tarafından bu yıl üçüncü kez düzenlenen Aile Şirketleri Konferansı, uzlaşı kültürü ve aile içi girişimcilik başlıklarıyla dün gerçekleştirildi. Etkinliğin açılış konuşmasını yapan GYİAD Yönetim Kurulu Başkanı Serkan Sevim, aile içi girişimciliğin desteklenmesi için aile içinde fonların kurulmasını ifade ederek, “Aile içi girişimciliğin aile içi sermaye fonları ile desteklenmesi, paranın hızlandırma özelliğinin devreye girmesini ve girişimlerin çok daha kısa sürede büyümesini sağlıyor. Bu şekilde Türkiye’nin 30 yıl kazanacağını, yani bir anlamda ülkemiz ekonomisinin 30 yıl ileri taşınabileceğini öngörüyoruz. Bugün itibarıyla bankalardaki toplam Türk Lirası birikim 800 milyar TL seviyesinde. Bu rakamın 400 milyar TL’sinin aile şirketlerinde olduğu düşünülürse, yüzde 3’üne karşılık gelen 12 milyar TL’nin aile içi ‘startup’lara fon olabileceğini söyleyebiliriz” dedi.

Haberin Devamı

Aile fertlerinden birinin, şirket dışında girişimciliğe başlamasının aile şirketlerini olumsuz etkilediğini kaydeden Sevim, “Sadece bu bile, aile içinden çıkacak girişimlere destek olunması gerektiğinin önemli bir göstergesi. Bu aşamada, dünyada da örneklerini gördüğümüz aile içi girişim sermayesi fonu benzeri yapıların kurulması gerektiğini düşünüyorum. Ailenin genç jenerasyonuna hata yapma şansı tanıyan, kâr-zarar sorumluluğu verilen yapılar olmalı. Bu tür bir yapı, Türkiye’deki girişimcilik ekosistemini de son derece pozitif etkileyecektir” diye konuştu. Mevcut ekosistemdeki en büyük eksikliğin girişimin satılabilmesine yönelik olduğunu sözlerine ekleyen Sevim, şunları ifade etti: “Girişimlere destek veren yatırım fonlarının ya da melek yatırımcıların da kazanabilmesi için, girişimlerin kurumlara satılması gerekiyor. Kurumlar konuya ‘Biz de yaparız’ refleksi ile yaklaşıyor. Ancak buradaki zaman faktörü gözardı ediliyor. Bir şirketi sıfırdan kurmak, kârlı yapıya dönüştürmek için zamana ihtiyaç var.”

YÜZDE 95’İ AİLE ŞİRKETİ

Sevim, Türkiye’deki şirketlerin yüzde 95’inin aile şirketi olduğunu söyleyerek, “Bir anlamda, aile şirketleri Türkiye ekonomisinin can damarlarından biri konumunda bulunuyor. Aile şirketlerinde en çok kardeşler arası çatışma, kurumsal yönetim eksikliği, aile büyüğünün ayrılmasının ardından baş gösteren yönetim sorunları gibi sıkıntılar yaşanıyor. Ayrıca bu şirketlerin genç nesli, özellikle dijital dünyaya yönelik çalışmalar yapmak üzere kendi işlerini kurmak isteyebiliyor” dedi.

Haberin Devamı

Aileden girişimci çıksın

 ŞİRKETLER TOPLUMLARIN EN ÖNEMLİ PARÇALARI 

KONFERANSIN ana konuşmacılarından biri olan Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Begümhan Doğan Faralyalı, şirketlerin toplumların önemli parçaları olduğunu belirterek, “Toplumda istediğimiz şeyleri önce kendi şirketlerimizde hayata geçirmemiz gerekiyor. İnanıyorum ki değer bazlı liderler değer bazlı şirketler, değer bazlı şirketler de değer bazlı toplumlar yaratır. Ben, bunun için elimden geleni yapacağım” diye konuştu.

‘DEĞERLERİ ÖNEMSİYORUM’

Aile şirketlerinde değerler konusunu çok önemsediğini belirten Begümhan Doğan Faralyalı, “Bence değerler en verimli özdenetim mekanizmalarıdır. Kişilerde bu nasıl böyleyse şirketlerde de böyledir, şirketlerde de nasıl böyleyse toplumlarda da böyledir. Doğan Grubu’ndan da örnekler veren Begümhan Doğan Faralyalı, şunları söyledi: “Babam bizi yetiştirirken ‘Hayatınızı beyaz bir sayfa gibi yaşamaya dikkat edeceksiniz. Özellikle de yayıncı olmak istiyorsanız’ derdi. Bugün Doğan Grubu çalışanlarına sorsanız, işlerini kanuna, hukuka en ihtimamlı şekilde yapmalarının şirket kültürümüzün en önde değerlerinden biri olduğunu söyleyeceklerdir.”

Haberin Devamı

EKONOMİNİN BELKEMİĞİ

Aile şirketlerinin Türkiye ekonomisinin bel kemiği olduğunu belirten Begümhan Doğan Faralyalı, Türkiye’nin dünyanın ilk 10 ekonomisi içinde yer alabilmesi için aile işletmelerinin jenerasyondan jenerasyona başarılı bir şekilde geçişlerinin sağlanması gerektiğini belirtti.

Begümhan Doğan Faralyalı, aile işletmelerinin avantajlarını şu şekilde ifade etti: “Ekonomi iyi gittiğinde en iyi performansı göstermeseler de krizlerde hep daha sağlıklı çıkıyorlar. Borçlanmaları daha yönetilebilir bir şekilde. Ancak aile işletmelerinin en büyük avantajı kurucunun, işini büyük bir aşk ve sevgiyle yapıyor olması. Bunun ötesinde kendi değerlerini ki bu değerler, genelde onu başarıya taşımış değerler oluyor; şirket kültürünün ayrılmaz bir parçası haline getirmeleridir. Kurucunun çocukları da bu değerleri ondan öğrenmiş oluyor. Bugün dünyada şirket kültürlerinin önemi çok tartışılıyor. Google’ın başarısının anlatıldığı bir kitap var. Kitabın koca bir bölümünün başlığı ‘Şirket Kültürü, Stratejiyi Kahvaltıda Yer.’ Yani şirket kültürü değerleri şirketin başarısında stratejiden bile öne çıktığını söylüyor.”

Haberin Devamı

YÜZDE 12’Sİ 3’ÜNCÜ KUŞAĞA GEÇİYOR

Ayrıca Begümhan Doğan Faralyalı, aile şirketlerinin sadece yüzde 30’unun ikinci jenerasyona, yüzde 12’sinin de üçüncü jenerasyona geçmeyi başardığını aktararak, bunun da en önemli sebebinin tek ortaklı yapıdan çok ortaklı, kardeşler ve kuzenler ortaklığına geçerken yaşanan sorunlar olduğu dikkat çekti. Aile şirketlerinin daha sürdürülebilir olmasının yanı sıra daha iyi bir insan, daha iyi bir toplum ve dünya için birkaç önemli hususun altını çizen Begümhan Doğan Faralyalı, bunlardan birincisinin insanın kendi değerlerini bilmesi olduğunu vurguladı ve şöyle konuştu: “Aile işletmeleri insana büyük bir avantaj olduğu gibi bir yük de olabiliyor. Çünkü insan aile işletmelerinde, kendini hiçbir zaman tanımak, kendi yeteneklerini, değerlerini yapmak konusunda istediklerini sorgulayamayabiliyor. Bunun, kişi için de şirketler içinde bir dezavantaj olabileceğini düşünüyorum. Bireylerin kendini tanımasını, yeteneklerini keşfetmesini ve ille de aile şirketlerinde ‘çalışmak zorundayım’ psikolojisine kapılmamasını aile işletmelerinin önünü açacağına inanıyorum. İkinci noktaysa birlikte başarma iklimi ve kültürüdür. Beraber başarma kültürünün yerleşmesinin aile işletmelerinin önünü açacağını inanıyorum. Üçüncüsü ise vizyon ve değerlerin netliğidir.”

Haberin Devamı

 HAYAL ETTİĞİMİZ DEĞERLER AYNI

DOĞAN Grubu’nun başlattığı “Türkiye’nin Ortak Değerleri” projesine değinen Begümhan Doğan Faralyalı, “Çıkış noktamız şu; ortak değerlerimiz farklılıklarımızdan daha fazla. Ortak değerlerimizi konuştukça farklılıklarımıza göğüs germekte onları kabul etmekte daha cesur olur ve ortak bir Türkiye hayalinde buluşabiliriz. Proje kapsamında Türkiye Değerler araştırması yaptırdık. Sonuçlar gösterdi ki her şeyden bağımsız, Türkiye toplumunun sahip olduğu değerler birbirine çok benzer. Ama bundan da önemlisi hayal ettiği ülkedeki değerler birbiriyle aynı. Hayallerimizde birleşiyoruz. Biz, bu projeyle toplumda iyi niyet ve güven ortamını yaymaya, birbirimizi daha iyi anlamaya, konuşmaya yardım etmeye ve değer bazlı bir toplum hayallerini dillendirmeyi umut ediyoruz” dedi.

Aileden girişimci çıksın

YÜZDE 80’İ BİRİNCİ KUŞAKTA GİDİYOR

TÜRK Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik, aile işletmelerinin Türkiye ekonomisinin lokomotif gücü olduğunu belirterek, “Dolayısıyla aile şirketlerinin sürdürülebilirliğini sağlamak, Türkiye ekonomisinin sürdürülebilirliğini sağlamaya eşdeğerdir. Sürdürülebilirlik aile şirketleri için özel bir anlam taşıyor. Zira çeşitli araştırmalar gösteriyor ki, aile şirketlerinin yaklaşık yüzde 80’i henüz birinci kuşakta faaliyetlerine son veriyor” dedi. Ayrıca değişimlerin bazen korkutucu olabildiğini dile getiren Bilecik, değişimin getirdiği gençliği, çeşitliliği, zenginliği kararlılıkla sahiplenen kurumların sürdürülebilirlik yarışında avantaj elde ettiğini, bunu sahiplenemeyen kurumların uzun vadede yok olma tehlikesiyle karşı karşı kalabileceğini vurguladı.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!