Aferin Yücel Seçkiner
Güncelleme Tarihi:
Haziran ortasında, bu köşede eski atlet ve ANAP Milletvekili Yücel Seçkiner'in spordan gelmesine rağmen, Meclis'te spor için bir şey yapmadığını yazmıştım. Yücel'den, bir hafta sonra pek terbiye kurallarına yakışmayan bir tarzda yazılan bir cevap almış ve buna da cevap vermiştim. Yücel, geçen hafta beni aradı ve bana yollanan mektubun, danışmanları tarafından kaleme alındığını ve yıllardır ‘‘Hocam’’ diye hitap ettiği bir kişi olan bana, böyle bir cevabın yollanmaması gerektiğini anlattı. Gerçekten bundan yıllarca evvel, Yücel'in daha iyi koşması için ona idmanlarda yardımcı olmuştum. Ve bu tavrı ile Yücel de bana politikacı olmadığını ve hala sporcu ruhu taşıdığını ispatladı. Teşekkürler Yücel.
Yücel, konu olarak ele aldığım İnönü Stadı'nın tartan piste kavuşmasının hemen gerçeğe dönüştüreceğini, dört yıldır yayınlanmayan ‘‘Yıllık Şeref Listesi’’nin hemen hazırlanıp dağıtılacağını ve sponsorluk yasasının da hemen günün koşullarına uydurup uygulamaya geçireceğini bildirdi. İstanbul Bölge Müdürü Vedat Bayram da beni arayıp, İnönü Stadı'nı 10 yıl için Beşiktaş'a kiralandıklarını ve yaptıkları anlaşmaya ek bir madde koyarak, pistin tartanla döşenmesinin de kararlaştırıldığını bildirdi. İşte, benim spordan gelen bir Spor Spor Bakanlığı'ndan beklediğim kararlılık ve sürat. Yücel böylece pistlerdeki eski hızından pek bir şey kaybetmediğini ispatladı.
Şimdi Yücel'in hemen karar vermesi gereken başka bir husus daha var.O da ‘‘Alem’’ yaptıkları iddiası ile atletizm sahasında ve aile yuvalarında hayatları zehir olan Öznur ve Hüsniye'nin durumları. Gazete haberlerine göre, geçen hafta toplanan Atletizm Federasyonu atletlerle görüştükten sonra, her iki atletin de Ceza Kurulu'na verilmesini, Kurul'un bir ay içinde toplanarak bu konuda bir karar vermesi gerektiğini ve bu süre içinde de, adı geçen atletlerin hiç bir yarışa katılamayacakları kararlaştırmış.
Kız atletlerle görüştüm, Türkiye'ye geldikten sonra, Federasyon tarafından sorgulamaya alınmamışlar. Benim anladığım hukuk kavramında, sanıklarnın ifadeleri alınmadan ve suç kesinleşmeden ceza verilemez. Kurallara uygun bir soruşturma yapmadan ve bunu içeren bir dosya hazırlanmadan Ceza Kurulu'na da kimse gönderilemez. Bunlar olmadan da, hiç kimsenin veya kurulun, bu atletlerin yarışmalarını engellemesi düşünülemez. Federasyon'un değil IAAF'in (B) baraj derecesini geçmiş bir Öznur'un, gelecek ay başı Atina'da başlayacak olan Dünya Atletizm Şampiyonası'na katılmasını önleyecek böyle bir kararı kimler, hangi kurallara uyarak vermişlerdir diye de merak ediyorum.
Bana telefonda ‘‘Hocam, senin bana yaptığın katkıyı, harcadığın zamanı nasıl unutabilirim’’ diyerek sapına kadar hala bir atlet ruhu taşıdığını ispatlayan Yücel'le bu köşede başlayan anlaşmazlığı, el sıkışarak düğümledik. Federasyon Kurulu da, eğer hatalı bir karar almışsa ve bunu hemen düzeltirse, bu olay da atletizm sahasında el sıkışma ile biter.
Tüm eleştiri ve önerileriniz için Fax:(0 212) 241 36 27
e-mail: koryurek@superonline.com