20 Mart'ı bekle

Güncelleme Tarihi:

20 Martı bekle
Oluşturulma Tarihi: Mart 12, 2004 02:39

Herkesin İstanbul'da aradığı ünlü teknik adam, ailesiyle birlikte Venedik Karnavalı'nda ortaya çıktı. Gheorghe Hagi, Romanya'nın ünlü spor gazetesi Prosport'a çok özel açıklamalarda bulundu.

FATİH Terim'in görevden ayrılmasından sonra G.Saray'ın başına geçeceği söylenen ve o günden bu yana herkesin İstanbul'da aradığı Gheorghe Hagi, eşi ve çocukları ile birlikte Venedik Karnavalı'nda ortaya çıktı. Romanya'nın önde gelen spor gazetelerinden Prosport, dün ‘‘Gica’’ lakaplı ünlü futbol adamıyla yapılan bir röportajı yayınladı.

Prosport muhabiri Andrei Nourescu, Hagi ile yaptığı bu söyleşide İtalya ve İngiltere seyahatlerini, Galatasaray'ı, Romanya Milli Takımı'nı sordu. ‘‘Kral karnavalda’’ başlığı ile verilen röportaja, ‘‘İtalya seyahati sırasında Venedik'in ünlü San Marko Meydanı'nı ziyaret eden Gica ve ailesi karnaval maskelerini taktı’’ diye başlayan Rumen gazetecinin ilk sorusu, gündemin birinci maddesini oluşturan G.Saray'dı. İşte noktasına, virgülüne dokunmadan Hagi röportajı...

- Gica, G.Saray'a gidiyor musun?

Hagi
sorunun üzerine rahat ve neşeli bir şekilde gülmeye başladı ve ardından yanıtladı.

Başkan belli olsun da...

‘‘Siz gazeteciler ilginçsiniz. 100 defa cevap versem de yine ısrarla aynı soruyu soruyorsunuz. Belki bir şey çıkartacaksınız diye. Size daha önce de söylemiştim. G.Saray'da başkan belli oluncaya, yani 20 Mart'a kadar her şey boş söz. Sonucu öğrenmek için 20 Mart'ı bir bekleyin. Seçimde biri gelir, belki beni ister. Bir başkası gelir, belki Maradona veya kim bilir bir başkasını ister. Bekleyelim, görelim. Az kaldı...’’

Uzun bir tatilden dönen Hagi sürekli gülümsüyordu. Stresten uzak ve rahat. Sorular birbirine eklenirken kızı biraz sıkılıyor ve Makedonca, ‘‘Baba gidelim mi?’’ diye soruyor. Gica, konuşacağı çok şey olduğu için gitmesini hep erteliyordu.

-Gica, seni ilk sorularda kızdırabilirim. Kısa bir dönem önce Lucescu ve Romanya Milli Takımı konusunda bazı açıklamalar yapmıştın. Ne diyeceksin?

‘‘Boş ver ne açıklamaları? Yeni bir şey mi söyledim? Ben röportaj yapmadım ki. Bir maç vardı, saha kenarında konuşuyordum ve bir gazeteci bizi dinlemiş. Fakat bu önemli değil. Herkes mesleğini bildiği gibi yapar.’’

-Tekrar G.Saray'a dönelim istersen?

Gülüyor.. ‘‘Yine mi?’’ diyor. Terim'e duyduğum saygıdan dolayı o antrenör olduğu sürece bu konuyu konuşmayacağım. Kendime 20 Mart'a kadar bu konuda konuşma yasağı koydum.

Galipler arasında yer aldım

-Londra'da kendini nasıl hissettin?

‘‘Benim için bir tanınma, profesyonellik açısından bir başarı idi. Galipler arasında yer aldım, ben de zaten aynıyım. UEFA'nın bütün büyük futbolcularının yanında davetli olmak önemli bir şeydir.’’

-Onlarla konuşmaya fırsat buldun mu?

‘‘Tabii ki. Pele, Beckenbauer ve Boniek'le iyi tanışıyorum. Onlarla her zaman FIFA Komisyonu’nda buluşuyoruz.’’

- Başka... Londra'yı gezebildiniz mi?

‘‘Evet, Marilena ile şehri gezdik. Harrods'a gittik. Çünkü mağazayı daha görmemiştik. Özellikle çocuklar için hediyeler aradık.’’

-Özel bir sipariş var mıydı?

‘‘Yok. Genelde İanis için arabalar aldık, Kira için tabii bebekler.’’

-Şimdi de Venedik'e gelelim. Nasıldı, beğendiniz mi?

‘‘Çocuklara söz vermiştim karnavala götüreceğim diye. Rio uzak, o yüzden Venedik'i seçtik.’’

-Sen de maske taktın mı?

‘‘Ben pek fazla değil, fakat İanis ve Kira delice eğlendiler. Makyaj yaptılar, maskeler taktılar, kostümler giydiler. Millet caddede dans ediyor, şovlar oluyor. Gondol ile gezdik tabii, San Marko Meydanı’ndaki güvercinlere yemek verdik. Her şey çok güzeldi.’’

Her yerde tanıyorlar

-İnsanlar seni caddede tanıdı mı?

‘‘Bu konuda mütevazı davranmak istemiyorum. Evet her yerde tanıyorlardı.’’

-Brescia'ya da gittin mi?

‘‘Evet, Milano'ya dönerken takımın kampına gittim. Baggio'nun doğum gününe denk geldi, oradaki arkadaşlarla görüştüm.’’

-Brescia'ya dönmek bir nostalji mi oldu?

‘‘Tabii ki. Hayatımın iki yılı orada geçti. Küçük fakat hırslı bir takım idi.’’

-Şimdiki milli takım?

‘‘Genç ve değerli. İyi sonuçlar alabilirlerse korkulacak duruma gelirler. Bizim eski takım gibi. Ancak onların Hagi'si yok. Ben de, oynadığım güçlü takımlar olmasaydı, bir şey değildim.

İspanya'da başarılı oldum

-Kendini hangi ülkede en iyi hissettin?

‘‘Her yerde. Kader beni oynadığım takımlara götürdü. Memnunum. Her yerde ödüller kazandım. Sadece Farul ve Sportul Studentesc'te belki kazanamadım. Fakat ben orada yetiştim. Herkes diyor ki; İspanya'da bir şey kazanmadım. Bilinmesi lazım ki hem Real Madrid, hem de Barcelona ile İspanya'nın Süper Kupası'nı kazandım. Ayrıca UEFA'da iki kez yarı final. Brescia ile de Wembley'de bir kupa kazanmıştım.’’

-Craiova'dan teklif geldi mi?

‘‘Doğrudur. Onlar beni arzulamışlar fakat pazarlık aşamasına bile gelemedik.’’

-Steaua'yu konuşalım mı?

‘‘Geçelim bunu. Çünkü sadece beni kırmaktan başka bir şey bilmeyen insanların isimlerini söylemek istemiyorum. Onların düzeyi bu. Onları umursamıyorum, böyle daha iyi çünkü bu durumlardan bıktım.’’
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!