Şifalı yosunu üretmeyi başardılar

Güncelleme Tarihi:

Şifalı yosunu üretmeyi başardılar
Oluşturulma Tarihi: Mart 23, 2000 00:00

Haberin Devamı

Doçent Doktor Meltem Dalay ve ekibince üretilen Amerika - Afrika kökenli mucize yosun Spirulina, kanseri önlüyor, vücuttan radyasyonu atıyor, sindirim sistemini düzenliyor.

Laboratuvar ortamında elde edilen ve kullanıldığı kozmetik, tıp, ilaç, gıda başta olmak üzere birçok alanda mucizevi etkiler yarattığı bildirilen tatlı su yosunu, İzmir’deki yosun çiftliğinde üretilecek. Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Yard. Doç. Dr. Meltem Conk Dalay ve İzmirli işadamı Rüştü Tok, Mavi-Yeşil Algler (yosun) türünden olan Spirulina’nın üretiminin bahar aylarında başlayacağını bildirdi.

Dalay, ’’Bu yosun 21. yüzyılın mucizesidir. Özellikleri sayısız olmakla birlikte, yüksek protein ve vitamin değeri taşıması, onu diğer alg türlerinden ayırdetmektedir’’ dedi. Bu yosun türünün, ilk kez Texcoco Gölü’nden toplayarak yiyeceklerine katan Aztekler ile Çad Gölü’ndeki yosunla beslendikleri için diğer kabile halklarından daha sağlıklı ve uzun boylu olan Afrika yerlileri tarafından kullanıldığını anlatan Dalay, laboratuvar ortamında ise ilk kez 1827’de üretildiğini söyledi.

Gıdaya katılabiliyor

Yeşil renkli, kokusuz bu yosunun tadının lor peynirini andırdığını, değişik damak zevklerine göre kullanılabileceğini ifade eden Dalay, tüketimin, ekmek, makarna, pasta, çikolata, dondurma, bisküvi ile de mümkün olduğunu kaydetti. Dalay, A vitamini, demir ve etin yüzde 75’i oranında protein içermesi bakımından ideal bir katkı maddesi olan spirulinanın kullanım alanlarını şöyle sıraladı:

’’Tıpta, beslenme bozukluklarında, bazı mide rahatsızlıklarında kullanılır. Araştırmalar, ülser, gastrit gibi mide hastalıklarında olumlu sonuçlar alındığını göstermiştir. Vitamin eksikliklerine etkisi çok yüksektir. 2 gram yosun, 1 günlük A vitamini ihtiyacını karşılamaya yetmektedir. Kanser ve AIDS’e etkisi vardır. Bu yosunla beslenen farelerde karaciğer tümöründeki gelişimin durduğu, hatta bazı gruplarda gerileme gösterdiği izlenmiştir. Savunma mekanizmasını kuvvetlendirmektedir.’’

Kolestrolü düşürücü etkisi de bulunan bu yosunun, kansızlığa ve deri hastalıklarına da iyi geldiğini anlatan Dalay, içinde bulunan demir sayesinde, kandaki hücrelerin yenilenmesine katkı sağladığını dile getirdi.

Yard.Doç.Dr. Meltem Conk Dalay, bu yosunun radyasyonu düşürücü etkisinin önemine de işaret ederek, şu bilgiyi verdi:

’’Çernobil’de radyasyona maruz kalan çocuklarla yapılan deneylerde,önemli oranda radyasyon oranını vücuttan attığı görülmüştür. Bazı zehirlenmeler, yüksek tansiyon, damar sertliği, kalp hastalıkları ve şeker hastalığında etkisi, deneylerle kanıtlanmıştır. Yine tok tutma özelliği nedeniyle de zayıflama rejimi yapanlarda istenilen sonuçlar alınabilmiştir. Ayrıca zayıflatıcı etkisi de olduğu belirlenmiştir.’’

Günde 1 kilo üretilecek

İzmirli işadamı Rüştü Tok, bu yosunun dünyadaki kullanımını duyarak, üniversiteyle ilişkiye geçtiğini söyledi. Bu konudaki araştırmaların, yaklaşık 2 yıl sürdüğünü ifade eden Tok, şöyle dedi:

’’Sonunda laboratuvar ortamında bu yosunu elde ettik. Şimdi 150 metrekarelik küçük bir sera kurarak, ilk yosunlarımızı laboratuvar dışında elde edip hemen üretime geçeceğiz. Bu sera, Türkiye’nin ilk yosun çiftliğinin temelini oluşturacak.’’

Yosunu başlangıçta günde 1 kilogram üreteceklerini, ilerleyen günlerde 1,5 kilograma kadar çıkılacağını bildiren Tok, amaçlarının, toz ve tablet halinde üretim yaparak, yosundan öncelikle hammadde olarak yararlanılması olanağını sunmak olduğunu kaydetti. (A.A.)

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!