Kadın gözüyle: Yüzde 20 makine kalitesi yüzde 80 maharetli kullanım

Güncelleme Tarihi:

Kadın gözüyle: Yüzde 20 makine kalitesi yüzde 80 maharetli kullanım
Oluşturulma Tarihi: Ocak 19, 2011 22:56

Fırıncı bir dostumuzun itirafıydı: Hiçbir fırın, ekmek makinesi kadar hijyenik olamaz! “Evde kendiniz hazırlarken, hamuru varsayın elde yoğuruyorsunuz, o vakit bile bu kadar temiz bir ekmek hazırlayamazsınız, havadan tozu kapar gider” diye ilave etti. Aynı fırıncı dost, bir sır daha verdi: Francala ekmeğini makinede yaptığınızda içi yoğundur, dolgundur, fırından aldığınız ise koftur. Deneyimledik, onayladık. Üstelik çok daha sağlıklı, lifli, kalp ve hatta dilerseniz diyet dostu ekmekler üretmek mümkün.

Bu aletlerin en büyük avantajı akşamdan kurup sabah kalktığınızda kendini hazır ve nazır sunan ekmeğiniz. Hele içine soğan, zeytin gibi baştan çıkarıcı katkılar da ilave ettiyseniz bol kalorili baştan çıkartan sabah kahvaltısına hazır olun.
Makinelerde genellikle ekmekler ortalama 3 saat içerisinde hazır oluyor. Bu süreyi uzun bulanlar, elektrik bu ay ne kadar gelecek diye telaşlananlar mevcut. Ama bunlar yanılgı: Elinizle hazırladığınız vakit mayalanma süresi var, dinlendirme hali var, aynı lezzeti ve doygunluğu sağlamak için üç değil, belki de 6 saat tüketmek zorunluluğu var. Ayrıca bu üç saat içersinde, makine sürekli çalışmıyor, esas olarak uzunca bir süre mayalanma sürecinde sessizce dinleniyor, yavaş yavaş kabarıyor, eletriğin bir fırın kadar tüketilmediği bu vakitlerde tepesindeki pencereden ne olup bittiğini gözleyebilirsiniz.
Peki hangi markanın hangi modelini alacaksınız? İşte bu noktada insanın aklı hakikaten karışıyor. Önce “şu hayatta ekmek makinesinden ben ne istiyorum” diye kendinize sormanız lazım. Eğer “bir heves ettim, öyle ara sıra kullanırım” diyorsanız, baştan vazgeçin derim. Ayda bir kere raftan indirip tozunu alıp kaldıracağınız bir yükten başka bir şey olmaz.
Ama “ekmeğim sağlıklı, lezzetli, arzu edersem glutensiz canım isterse bol patatesli olsun, taze ekmek kokusu her sabah evi sarsın” diyorsanız yakınlaşmaya başlayabilirsiniz. Hele hele ben reçel yapmanın en kolay formülünü keşfetmek istiyorum diyorsanız aradaki mesafeyi tamamen yok edebilirsiniz.
Makinelerin 500, 750, 1000 ve hatta 1500 gr.’lık ekmek yapabilen seçenekleri var. Eğer tek başına yaşayan biriyseniz, 500 gr.’lık sizin için ideal. İki kişi ve fazla ekmek yemeyen bir aile için 1000 gr.’lık modeller tavsiye olunur. Programlar ise 12 veya 14’lük oluyor. Bence pizza hamuru hazırlayan program içeren makineler oldukça cazip. Hamuru makine hazırlıyor, çıkartıyorsunuz, üstüne dilediğiniz malzemeleri ekleyip fırına veriyorsunuz. Evde pizza akşamı “ev yapımı” oluyor böylelikle.

KULLANICI YORUMLARINI MUTLAKA OKUYUN

En tutulan modellerde bile “harika” ve “feci” tanımlarını aynı anda duymak mümkün oluyor. Hal böyle olunca, en fena durum nedir ona bakalım: Öncelikle kötü plastikten ve ısındıkça kokanlardan kaçınmanız gerekiyor; bu gibi bilgileri nette kullanıcı yorumlarının yer aldığı sitelerde araştırın. Ayrıca inanılmaz yardımcı olan bir web sitesi keşfettim: www.ekmeksanatı.com. Site sahibi şöyle diyor: “Yüzde yirmi makine kalitesi, yüzde seksen mahiretli kullanım”. Kendisine kesinlikle katılıyorum.
Markalara gelince... Aşağı yukarı aynı özelliklere sahip olanlar arasında biz Essenso’yu tercih ettik. Öncelikle indirimin etkisi, ikincisi metalik görünümün hoşuma gitmesi, üçüncüsü de internette “memnunum” yorumlarını okumam sebep oldu almama. Ama haliyle önerilecek tek marka değil: Sinbo ve Beko, satış listelerinde en üst sıralarda. Yerli malı, yurdum malı, hem hesaplı hem teknik servisi de gelişmiş. Ancak profesyonel mutfak dehası Kenwood, adı gibi mazbut olmayıp sağlam ürünler üreten Fakir yine bana en çok önerilen markalar oldu. Essenso’dan önce Moulinex marka ekmek makinesi almakta çok kararlıydım. Ama malum, kadınım; karşılaşma anındaki aşka inanırım! Sonuç: Diyete girmiş kadının yedi tahıllı rejim ekmeğini mis gibi pişirip sunuyor. Ne güzel beni hem anlıyor, hem de yormuyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!