Umarım bu film insanlara cesaret verir

Güncelleme Tarihi:

Umarım bu film insanlara cesaret verir
Oluşturulma Tarihi: Kasım 13, 2022 08:05

Michael Grandage’nin yapımcılığını üstlendiği “My Policeman” 21 Ekim’de vizyona girdi. Bethan Roberts’in aynı adlı romanından uyarlanan film, polis memuru Tom (Harry Styles) ve eşi Marion (Emma Corrin) ile bir müzede küratörlük yapan Patrick (David Dawson) arasında 50’lerin sonunda başlayan aşk üçgenini anlatıyor. “My Policeman”ın yapımcısı Michael Grandage ile oyuncuları Harry Styles, Rupert Everett, Emma Corrin, Linus Roache, Gina McKee ve David Dawson, Kelebek okurları için Barbaros Tapan’ın sorularını yanıtladı.

Haberin Devamı

“My Policeman” dünya prömiyerini Toronto Uluslararası Film Festivali’nde yaptı. Neler hissediyorsunuz?

- Michael Grandage: Çalışmanızı dünyaya yaydığınız an her zaman zordur. Ama daha mutlu ya da daha gururlu olamazdım çünkü filmi gerçekten seven, ciddiye alan bir yerde bulunuyorduk. Toronto Uluslararası Film Festivali dünyanın en saygın festivallerinden biriydi ve orada filmimizin prömiyerini yapmak mutlak bir zevkti. Doğru yerde olduğumuzu hissediyordum.

Umarım bu film insanlara cesaret verir

Yapımcı olarak sizi bu hikâyeye çeken ne oldu?

- Michael Grandage: Beni hikâyeye ilk çeken şey sanırım bir tür kişisel bağlantıydı... Çünkü bu filmin başında temsil edilen İngiltere’de doğdum. Son 60 yılda inanılmaz değişiklikler oldu. “My Policeman”ın şu anda devam eden bir tartışmanın parçası olmasını umuyorum, bu beni kişisel olarak filme çeken şeylerden biri.

Haberin Devamı

TOM’UN MARION’A DA PATRICK’E DE OLAN AŞKI GERÇEK

Aynı soruyu filmin başrol oyuncularına da sormak istiyorum... Sizi bu senaryoda çeken şey ne oldu?

- Harry Styles: Bence hikâyenin farklı noktalarında, farklı karakterlerde kendinizden parçalar görebiliyorsunuz ve bazen de en sevdiğiniz yanlarınızı göremeyebiliyorsunuz. Sanırım bu yüzden bende bu kadar yankı uyandırdı, canlandırdığım Tom’un Marion’u kabulü ya da isteksizce hayatına devam etmesi, bence hepsinin çok insani bir yönü var.

- Emma Corin: Benzer şekilde düşünüyorum... Tom, Marion ve Patrick’in kendi aralarında buldukları neşeyi çok seviyorum. Ve ayrıca, sondaki trajedi... Neşe ve trajedinin yan yana olması hoşuma gitti.

- David Dawson: Yıllar boyunca Michael ile birçok kez çalıştım ve bu her zaman mutlak bir keyifti. Bu film de aynı derecede özeldi. Sanırım Patrick’i oynamak beni büyüledi. Patrick’in hırslarına ulaşabilmek ve bu toplumda saygı görebilmek için farklı bir kişiliğe bürünmesi, öte yandan savunmasızlığı ve sadece aşkı bulmak istemesi, beni heyecanlandırdı.

Haberin Devamı

Umarım bu film insanlara cesaret verir

Bu kadar karmaşık karakterleri oynamaktan ve etrafındaki koşullar dolayısıyla yaşadıkları zorluklardan bahseder misiniz?

- Emma Corin: Sanırım beni Marion’a gerçekten çeken şey, bu karmaşıklıktı. Verdiği kararlar beni gerçekten ilgilendirdi çünkü onu nasıl haklı çıkaracağımı düşündüm. Açıkçası, yaşadığı zamanın ve içinde çalıştığı toplumun bir ürünü olduğunu düşünüyorum. İlk kez âşık olduğunuzda, çok korkmuş hissedebilirsiniz. Gerçekten onun hissine sahiptim. Sonra bu dostluğun büyük sevinci ve hepsinin birbirine olan sevgisi, bence tüm bu noktaların bu kadar eşit bir şekilde birleştirildiği bir aşk üçgenini keşfetmek de nadirdir. Bence üçlü içinde hepsinin kendi dinamiği var ve bunun gerçekten nadir olduğunu düşündüm ve bize birlikte çalışacak çok şey verdi, ki bu harikaydı.

Haberin Devamı

- David Dawson: Senaryolar çok heyecan vericidir... İzleyicilerin bu karakterlerin çelişkilerine nasıl tepki vereceğini çok merak ediyorum. Ama umarım bu üç karakterin kararlarının onların içinde yaşadıkları dünya yüzünden verdiklerini anlarlar.

- Harry Styles: Ben de Tom’un döneminin bir ürünü olduğunu düşünüyorum. Üç karakterin arasındaki ilişki ne kadar karmaşık olsa da aralarında gerçek bir dostluk var. Tom’un Marion’a olan aşkı çok gerçek, Tom’un Patrick’e olan aşkı da çok gerçek. Bence hikâyenin bu kadar acı verici olmasının nedeni de bu.

Umarım bu film insanlara cesaret verir

İzleyicilerin “My Policeman”e ne tepki vereceğini düşünüyorsunuz?

Haberin Devamı

- Gina McKee: Bir izleyicinin herhangi bir eserden neler çıkarabileceğini söylemeyi her zaman çok zor buldum. Sadece gerçekten umduğumu ya da ilk okuduğumda hissettiklerimi söyleyebilirim. Umarım tartışmalara neden olur. Umarım insanlara cesaret verir. Umarım birçok insana anlayış verir ve sonunda insanlara orada bir kurtuluş olduğunu hissettirir.

- Rupert Everett: Sanal dünya üzerimize çöktüğünden beri insanların tarihsel bağlamının oldukça daraldığını düşünüyorum. “My Policeman” insanlara çok daha büyük bir bakış açısına sahip olma imkânı sunuyor, ilham verici bir film.

- Linus Roache: Çekimleri bitirdiğimizden bu yana 1.5 yıldır bu film hakkında konuşmadık ve burada oturmayı büyüleyici buldum. Çok şey söylendi ve ifade edildi. Umarım insanlar film hakkında çok konuşur, çünkü çok zengin, çok karmaşık bir konusu var. Bence insanların filmden alacağı, bundan öğreneceği, onun hakkında konuşacağı ve tekrar görmek isteyeceği
çok şey var.

Haberin Devamı

40 yıldır kalp ağrısı yaşayan bir adam

Tom karakterinin olgun halini canlandırıyorsunuz. 1990’lı yıllarda Tom nasıl bir değişim geçiriyor?

- Linus Roache40 yıldır kalp ağrısı ve kalp kırıklığı ile yaşayan adamı üstlenme işini aldım. Bunu düşünmek çok güzel bir şey. Orada derin bir ağrı var ama bir dostluğu var, Marion’u seviyor ve bir hayatı var ve aniden her şey altüst oluyor. Bu harika bir öncül. Filmin sevdiğim yanı bu...

Umarım bu film insanlara cesaret verir

ZAMAN GERİ ALAMAYACAĞIMIZ TEK ŞEY

◊ 1957’de Tom’la tanıştığımızda, her zaman bildiği dar dünyadan kaçmaya çalışıyor. Tom’un gerçek kimliğini ortaya koymasından alıkoyan o dönemki koşullardan bahseder misiniz?

- Harry Styles: Tom, bence çok meraklı. Ama o çok küçük bir dünyaya doğmuş biri. O ortamın içine doğduysanız, bunu yapmak zor... Sanırım dünyanın sonunun nerede olduğunu biliyormuş gibi hissediyorsunuz. Yavaş yavaş hikâye boyunca, Brighton’dan biraz daha uzakta olduğunu ya da o tür bir kıyı olduğunu fark ettiğini düşünüyorum. Bence insanlar tüm hayatlarını bunun gibi çok küçük baloncuklar içinde yaşıyorlar ve eğer siz böyle yetiştirildiyseniz, çevrenizdeki herkes ve sizden önceki nesiller, aileniz gibi hepsi bu küçük balonun içinde yaşadıysa dünyayı hayal etmek bile çok zor. Sanırım Patrick gibi çok seyahat eden, sanatı seven biriyle tanıştığında bu kıvılcımları çakıyor. En sonunda onu en çok kabul eden Marion gibi bir arkadaş da buluyor. Bence bu yüzden, ilişkileri hakkında ne düşünürseniz düşünün, arkadaşlıklarının inanılmaz derecede gerçek, sevgi dolu ve şefkatli olduğunu düşünüyorum.

◊ Emma ve Harry, karakterleriniz kendilerini kabullenme yolculuklarından bahseder misiniz?

- Emma Corin: Marion, Tom’a âşık ve onun da kendisi gibi hissettiğine inanıyor. Gerçeği öğrendiğinde, içindeki öfkenin nedeni hayatının kalanında bununla yaşamak zorunda olması. Kendini kabul etmesi, neredeyse kurtuluşu bulmasına ve kendini affetmesine izin vermesi gerçekten çok uzun sürüyor.

- Harry Styles:  Tom’un kabul versiyonu oldukça iç karartıcı. Gerçek kimliğini uzun bir süre inkar ediyor.  Bu hikâyenin bu kadar yıkıcı olmasının nedeni de bence boşa harcanmış zamanlar... Zaman, geri alamayacağımız tek şey.

 

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!