Dr. Yanıt

Güncelleme Tarihi:

Dr. Yanıt
OluÅŸturulma Tarihi: Nisan 01, 2005 00:00

Köpeklere çikolata neden verilmez?Soru: Köpeklere çikolata verilmez, tatlının onlara zarar verdiÄŸi, háttá zehirlediÄŸi söylenir, bu doÄŸru mudur? Sindirim sistemlerimiz arasında fark mı vardır? Yanıt: Bu konuda New Scinetist dergisinde yayımlanan araÅŸtırmaya göre, çikolatanın köpekler için zehirleyici etki yaptığı doÄŸrudur. Köpeklere dokunan, çikolatanın içindeki kakaodur. Bu maddenin içindeki metil ksantin ve teobromin, teofilin ve kafein kan damarlarını etkileler. Kahve, çay ve çikolatanın verdiÄŸi uyarıcı etkinin nedeninin bu maddeler olduÄŸu bilinir.Unutmayın ki köpekler etçil hayvanlardır; yediklerinde çikolata yoktur! Ve metabolizmaları buna göredir.Köpeklerin karaciÄŸerindeki erzimlerin eksikliÄŸi nedeniyle metil ksantinin parçalanması zordur ve uzun zaman alır. Bir örnek vermek gerekirse, teobromin maddesi köpeÄŸin sisteminden ancak 4 gün sonunda atılır. Size bu maddenin kalbi, merkezi sinir sistemini ve böbrekleri etkilediÄŸi ve az bir miktarının bile 6 saatte bir köpeÄŸi öldürebileceÄŸini söylersek, tehlikenin boyutları hakkında bir fikir sahibi olursunuz. Peki arada sırada köpeklere çikolata veriliyor ama ölmüyorlar neden? Çünkü, hem köpekler için zehir etkisi yaratacak kakao miktarı çikolatasına göre deÄŸiÅŸir hem de farklı cinste köpeklerde bu madde farklı etkiler. Ne kadarı öldürürTıpçılar çikolata zehirlenmesinden ölen köpekleri incelediklerinde ÅŸu ölçüye vardılar: KöpeÄŸin her kilosuna 5 gramlık bir kakao miktarı onu zehirlemeye yeter. Mesela iki Ä°ngiliz buldoÄŸu, 25 gram bitter çikolata yedikten sonra ölmüş; ama örneÄŸin bir spaniel cinsi köpek, bir kilo sütlü çikolata yedikten sonra ölmüş.Bu nedenle hiçbir riske girmeyin ve köpeklere bizim yediÄŸimiz ççikolatalardan vermeyin. Ayrıca size bir bilgi verelim: Hapyvan dükkanlarında köpekler için yapılmış özel çikolatalar satılıyor.Uluburun II’nin yolculuÄŸu baÅŸlıyor Sırlarıyla birlikte binlerce yıl Akdeniz sularında gömülü kalan Uluburun batığının tıpkıyapımı Urla’da yapıldı. Tekne 3300 yıl önce battığı için yarım kalan DoÄŸu Akdeniz rotasını tamamlamak üzere yola çıkıyor.Günümüzden 3300 yıl önce Miken, Kenan, Kassit, Mısır, Asur ve Nübyeliler gibi çeÅŸitli kültürlerin ürünlerini taşıyan bir gemi Uluburun’da batmıştı. Tunç Çağı’nın en varlıklı ve geliÅŸkin uygarlıkları arasında bir ticaret köprüsünü oluÅŸturan gemi, Kraliçe Nefretiti’nin kraliyet mühründen dev amforalara, ziynetlerden dev savaÅŸ aletlerine kadar 20.000 kadar deÄŸerli ürün taşıyordu. Uluburun batığı 1982 yılında Georg Bass ve çalışma arkadaÅŸları tarafından keÅŸfedildikten sonra gemiyle ilgili birçok giz aydınlandı. Gemideki buluntular o dönemde Akdeniz’de yaklaşık 1700 millik dairesel rotalardan oluÅŸan bir ticaret yolunun bulunduÄŸunu gösteriyordu. Ticaret yolu Suriye-Filistin kıyılarından Kıbrıs’a oradan da Mısır ve Ege’ye kadar uzanıyordu. M.Ö.1300 yıllarında DoÄŸu Akdeniz limanlarına uÄŸrayarak ticaret yapan Suriye-Filistin kökenli bu geminin aslı ÅŸimdi 360 Derece Tarih AraÅŸtırmaları Grubu tarafında yeniden inÅŸa edildi. Uluburun II olarak adlandırılan bu proje, Urla’daki Pusula Yatçılık tersanesinde gerçekleÅŸtirildi. Geminin inÅŸasında aslına uygun olarak hiç metal kullanılmadı, bunun yerine geçme tekniÄŸi uygulandığı gibi vernik yerine zift kullanıldı ve üzerinde de donyağı sürüldü. Gemi, aÄŸaç tezgahlarda dokunan 100 metrekarelik yelkenlerle nihayet tamamlandı. Ve Ege Ãœniversitesi Uzay Bilimleri Enstitüsü tarafından hazırlanmış 3.300 yıllık yön bulma aletleriyle yakında yola çıkacak. Uluburun II, 26 Nisan günü Marmaris Uluslararası Deniz Festivali’ne ve hemen sonra da 16. DoÄŸu Akdeniz Yat Rallisi’nde sergilenerek sürecek Antik DoÄŸu Akdeniz rotasını. KaÅŸ- Anamur- Girne Äž Mersin Äž Ras el Basit (Suriye)- Lazkiye (Suriye) Äž Tarablus (Lübnan) Äž Beyrut (Lübnün)- Hayfa (Ä°srail)- Tel Aviv (Ä°srail) ÄžAÅŸkelon (Ä°srail) Äž Port Said (Mısır)- Ä°skenderiye (Mısır)- Iraperta (Girit)- Irakliyon (Girit) Rodos- Bodrum limanlarıyla tamamlayacak. Gemi Ekim 2005’de Avrupa yolculuÄŸuna çıkacak. Bochum Deutsches Bergbau Museum’da sergilendikten sonra Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi’nde sergilenecek.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!