Yalova'dan 'özelleştirmeye katılın' çağrısı

Özelleştirmeden sorumlu Devlet Bakanı Yüksel Yalova, Türkiye'nin özelleştirme uygulamalarını yaparken kabuk değiştirdiğini, değişim yaşadığını belirtirken, yabancı sermayeye "bunu izlemek yerine, sürece aktif olarak katılın" çağrısında bulundu.

Ca-IB Investmentbank AG tarafından düzenlenen "Türkiye" konulu konferansa katılarak bir konuşma yapan Yüksel Yalova, dünyadaki ekonomik gelişmelerle Türkiye'deki özelleştirme çalışmaları konusunda Londra'daki iş, bankacılık ve finans çevrelerine bilgi verdi.

Soğuk savaş döneminin katı ve devletçi politikalarının yerini daha yumuşak evrensel ve bütünleyici demokrasiye bıraktığını belirten Yalova, dünya ekonomisindeki küreselleşmenin farklı ticari blokların oluşmasına yol açtığına işaret etti.

Bu süreç içinde, özelleştirmenin toplumların ihtiyaçlarının daha iyi karşılanabilmesi ve devletin yeniden yapılandırılması gibi önemli bir işlev üstlendiğini de anlatan Yalova, dünyadaki iktisadi bütünleşme eğilimine de dikkati çekti.

İktisadi ve sosyal sınırların giderek ortadan kalktığını kaydeden Yalova, "bu durum, ülkeler arası karşılıklı menfaatlere dayanan dayanışma ve bağımlılığı giderek arttırmış ve hiçbir toplumun ekonomik olarak kendini dış dünyadan, uluslararası pazarlardan soyutlayarak gelişmesinin mümkün olmayacağı sonucunu doğurmuştur" dedi.

Başarı şansının, kültürel ve sosyal alanlar da dahil olmak üzere her alanda dışa açık ve rekabet edebilecek güçte bir toplum haline gelmekte yattığını belirten Devlet Bakanı Yüksel Yalova, 21. yüzyılın küresel ekonomisinde yer almak isteyen devletlerin, ticaret ve ekonomideki varlıklarını mutlaka sona erdirmeleri gerektiği görüşünü vurguladı.

TÜRKİYE İDEALLERİNDEN VAZGEÇEMEZ

Türkiye'nin de bu yeni dünyanın gerçekleri karşısında kalkınma ve büyük devlet olma ideallerinden vazgeçemeyeceği için kendisini bu dünyanın şartlarına en kısa zamanda uyarlamak durumunda olduğunu anlatan Yalova, bu çerçevede Türkiye'nin öncelikle Gümrük Birliği uygulamasına geçtiğini hatırlattı.

Türkiye'nin ayrıca 12 ülke ile serbest ticaret anlaşmasına geçtiğini de kaydeden Bakan Yalova, "bu anlaşmalar ülkemizin dış ticareti açısından yeni pazarlar ve yeni kaynaklar bulması anlamına geldiği gibi, özelleştirme aracılığıyla Türk ekonomisinin dünya pazarında rekabet etme gücünün de artması anlamına gelmektedir" diye konuştu.

Türkiye'de özelleştirme uygulamalarının 1985 yılında başladığını hatırlatan Bakan Yalova, 1990 yılı başına kadar oldukça yavaş ilerleyen özelleştirmenin bu tarihten sonra ivme kazandığını bildirdi.

Bakan Yalova son 10 yılda özelleştirme kapsamına alınan kuruluşların bütünüyle özelleştirilmesinin tamamlandığını devletin çimento, süt ve orman ürünleriyle yem sanayi alanından tümüyle çekildiğini anlattı.

Turizm, tekstil ve hayvancılık sektörlerinde de işletmelerin yaklaşık yüzde 90'ının özelleştirildiğini ifade eden Yalova, devletin son uygulamalarıyla deniz taşımacılığından hızla çekildiğini, 1990 yılından itibaren pekçok şirketteki kamu hisselerinin kısıtlı da olsa halka arzının gerçekleştirildiğini belirtti.

Yalova, 1998 yılında İş Bankası'ndaki kamu hisseleriyle, 2000 yılında Tüpraş hisselerinin büyük bölümünün özelleştirilmesi ile iç ve dış piyasada bugüne kadar ortaya konulan ikinci en büyük halka arzın gerçekleştirildiğini anlattı.

YENİ STRATEJİ

Hükümetin 2000 yılına kadar gerçekleştirilen özelleştirme çalışmalarının sonuçlarını da tatmin edici görmeyerek yeni stratejiler oluşturduğunu kaydeden Bakan Yalova bu programın en önemli unsurlarından birini halka arz yöntemine verilen önemin arttırılmasının oluşturduğunu ifade etti.

Böylece sermayenin tabana yayılmasının hedeflendiğini belirten Yalova, 2000 yılında Tüpraş'ın hisselerinin yüzde 31.5'inin iç ve dış piyasada halka arzının bu kararlılığın önemli göstergelerinden birini oluşturduğunu ifade etti.

"Özelleştirme kalemleri ve hedeflerinin dönemsel bazda mutlak değerlerle belirlenmesi ve uygulanması da hükümetimiz zamanında gerçekleştirilmiş ve oluşturulan özelleştirme programı piyasalarda dengenin oturması ve istikrarın sağlanmasıyla olumlu karşılanmıştır" diyen Bakan Yalova, "2000 yılı için hedeflenen ve gerçekleştirilecek uygulamalardan beklenen 3.1 milyar dolarlık uygulama tutarı bu yıl sonunda 2.7 milyar dolar olarak gerçekleştirilmiştir. Bu tutar geçen 15 yıl içinde gerçekleştirilen en yüksek yıllık özelleştirmedir" şeklinde konuştu.

15 YILDA ÖZELLEŞTİRMENİN YÜZDE 40'I

Yalova mensubu olduğu hükümetin son 15 yılda yapılan bütün özelleştirme uygulamalarının yüzde 40'ını gerçekleştirdiğine de dikkat çekerken, "ama bu yeterli değildir, içinde bulunduğumuz dönemde bir an önce yurtiçi ve yurtdışı yatırımları özelleştirmeye yönlendirmek için her türlü tedbiri almaktayız" dedi.

Türk telekomünikasyon sektörünün yeniden düzenlenmesine ilişkin yasal çalışmaların tamamlandığını, böylece yatırımcının endişelerinin giderildiğini de anlatan Yalova, 2003 yılında serbest rekabete açılacak sektörde Avrupa Birliği mevzuatına paralel düzenlemeler yapıldığını ifade etti.

TELEKOM İHALESİNDE DEĞİŞİKLİKLER

Türk Telekom'un özelleştirilmesinde blok satılacak hisse oranını yüzde 51'e yükselttiklerini ve tüm yönetimin stratejik ortaklığa devredilmesinin ihaleye olan talebi arttırması için çalışmalar başlattıklarını da belirten Yalova "Türkiye özelleştirme uygulamalarını yaparken kabuk değiştirmekte ve değişimi yaşamaktadır. Özelleştirme çalışmaları bütün hızıyla sürdürülecektir. Bu bağlamda THY, Tekel, Tüpraş ve Şeker Fabrikaları başta olmak üzere portföyde bulunan kuruluşlar hızla özelleştirilecektir" dedi.

Bakan Yalova Bankacılık sektöründe de önemli yapısal değişiklikler gerçekleştirildiğine dikkat çekerken yabancı yatırımcılara da çağrıda bulundu. Yalova konuşmasını şöyle tamamladı:

"Türkiye bu değişimi yaşarken yabancı sermayenin ve yatırımcıların bu değişimi izlemesini değil, bu sürece aktif olarak katılmasını, Türkiye'nin global ekonomi içindeki yerini aldığı sırada geleceğe birlikte yatırım yapmalarını diliyorum." (Londra-aa)