Yabancı sermayeyi ürküten Türkiye’ye kötülük yapar

Güncelleme Tarihi:

Yabancı sermayeyi ürküten Türkiye’ye kötülük yapar
Oluşturulma Tarihi: Kasım 09, 2005 00:00

Yabancı yatırımcıyı çekme konusunda Başbakan’ı ve kendisini mevlüthana benzeten Devlet Bakanı Ali Babacan, bu konudaki tartışmaların artık sona ermesini istedi. Ekonominin gelişmesini isterken yabancı sermayeye karşı çıkmanın ‘olmayacak duaya amin demek’ anlamına geleceğini söyleyen Babacan, ‘Kim yabancı sermayeyi ürkütüyorsa Türkiye’ye kötülük yapıyordur’ dedi.

DEVLET Bakanı Ali Babacan, Türkiye’nin AB ortalamasının çok üstünde büyüyen bir ülke ve ekonomi oldugunu belirterek, ‘Böyle bir ülkeye yatırımlar mutlaka gelecektir. Yeter ki, güven ortamını zedeleyecek eylemlerden uzak duralım’ dedi. Babacan, ‘Kim gelen yabancı sermayeyi ürkütüyorsa, Türkiye’ye kötülük yapıyor demektir’ diye konuştu. Yabancı Sermaye Dernegi (YASED) tarafından düzenlenen ve iletişim sponsorluğunu Hürriyet’in yaptığı ‘Yabancı Yatırımların Yeni Gözdesi: Fırsatlar Ülkesi Türkiye’ adlı konferansın açış konuşmasını yapan Babacan, ‘Türkiye’de yabancı sermaye olsun mu olmasın mı’ türünden tartışmaların hálá yaşandığına dikkat çekti. Babacan konuşmasında şu noktalara değindi:

OLMAYACAK DUAYA AMİN:

‘Bir yandan işsizlik sorununu çözmeyi, istihdamın artmasını, fabrika bacalarının tütmesini ve Türkiye’nin dünyanın güçlü ekonomileri arasında olmasını isteyeceksiniz. Diğer yandan da yabancı sermayeye karşı çıkacaksınız. Bu olmayacak duaya amin demektir.’

MEVLÜTHAN GİBİ OLDUK:

‘Gerek ben gerek Başbakan, hepimiz dünyanın dört bir köşesinde potansiyel yatırımcılarla görüşerek Türkiye’yi anlattık. Adeta bir mevlüthan gibi sürekli Türkiye’nin potansiyelinden bahsettik. Şirket kurmayı 2.5 aydan 1 güne indirdik. Bir şirketin ortakları yerli veya yabancı olsun aynı muameleyi görüyor.’

İLK KURUŞU KAZANIYORUZ:

‘Uluslararası sermaye konusunda son üç yılda rekor kırdık. Türkiye’de 1954’ten 2002 sonuna kadar 5 bin 584 adet yabancı şirket varken, bu sayı bugün 11 bin 622’ye ulaştı. Yani son 3 yılda 48 yılda kurulandan daha fazla yabancı şirket kuruldu. 2005’in ilk 8 ayında 2.9 milyar dolarlık yabancı sermaye girişi oldu. Bu rakam geçen yılın ilk 8 ayında 1.9 milyar dolardı. Üstelik bu rakama son dönemde gerçekleştirilen özelleştirmeler de yansıtılmış değil. Bunlar nihai başarılar değil. Bu rakamların çok daha iyisine ulaşacağız. 1928’de iş hayatına başlayan dedem, ‘ilk kuruşu kazanmak son lirayı kazanmaktan zordur’ derdi. Şu anda Türkiye de ilk kuruşlarını kazanıyor. Kim gelen yabancı sermayeyi ürkütüyorsa, Türkiye’ye kötülük yapıyor demektir.’

ROMANTİK OLAMAYIZ:

‘Sadece işsizlik oranını sabit tutmak için yılda 500-700 bin kişilik istihdam yaratmak gerekiyor. Böyle bir ortamda romantik ve ideolojik yaklaşımlarla bir yere varmak mümkün değil. Pragmatik olmak lazım. Böyle bir ülkeye yatırımlar mutlaka gelecektir. Yeter ki, güven ortamını zedeleyecek eylemlerden uzak duralım.’

FAİZDEN TASARRUF ETTİK:

‘17 Aralık’tan 1 gün önce iç borçlanma faizi yüzde 24’tü. Bugün yüzde 14’ün altını zorluyor. Bu fark Türkiye’nin AB ile iyi ilişkilerinin bir sonucudur. Bir puanlık faiz düşüşünün Türkiye’ye sağladığı yıllık tasarruf 1.5-2 milyar dolardır. Bu yıl Türkiye 10 katrilyon lira daha az faiz ödeyecek. AB’den gelecek kaynaklarla karşılaştırırsak, bir faiz düşüşüyle 2005’te, 10 yılda gelecek kaynaktan fazlasını sağlamış durumdayız.’

Gelişmeniz sürerse yabancı koşarak gelir

EKONOMİK
İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) Sanayi ve İş Dünyası İstişare Komitesi (BIAC) Üye Olmayan Ekonomiler Komitesi Başkan Yardımcısı Charles Kovacs da yabancı yatırımları çekmede hukukun üstünlüğü konusunun ve dostça tavrın önemini vurguladı. Olağanüstü cazibeli ülkelerde eksikliklerin göz ardı edilebildiğini belirten Kovacs, Çin’in iş yapmak için kötü bir yer olduğunu, ancak orada para kazanılabildiğini söyledi. Kovacs, ’Burnunuzu tutarak yapıyorsunuz’ ifadesini kullandı. Kovacs, 10 yıldır ziyaret ettiği Türkiye’ye ilişkin görüşlerini açıklarken de muazzam bir ilerleme kaydedildiğini, gelişmenin devam etmesi halinde yabancı yatırımcıların Türkiye’ye koşturmaya devam edeceğini dile getirdi. İspanya, Turizm ve Ticaret Bakanlığı Yabancı Sermaye Dairesi’nden Jose Ramon Ferrandis de İspanya’da ekonomik alanda yaşanan evrimi anlatırken, kişi başına gelirin 1960 yılından bu yana yüzde 4 bin artış kaydettiğini belirtti.

Türkiye Arap ülkelerinin altın ülkesi olacak

KUVEYT
Ulusal Bankası Başkanı İbrahim Dabdoub, Türkiye’ye yatırım yapabileceklerini bildirdi. Türkiye’de yatırım üzerine çalışan bir banka almayı düşündüklerini belirten Dabdoub, ‘Türkiye 10 yıl sonra Arap ülkelerinin altın ülkesi olacak’ dedi. İbrahim Dabdoub, Türkiye’de ticari bir banka değil yatırım üzerine çalışan banka almak istediklerini söyledi. Dabdoub, ‘Bu yatırımlarımıza doğru yön verebilecek bir banka olacak’ dedi. Dabdoub, ‘Telsim bizim için cazip bir değer’ dedi.

Erdoğan: Sadece Arap değil Avrupalı da geliyor

BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan, İstanbul’a kule dilecek Dubaililer ve Galataport ihalesini alan İsrailli Ofer Grubu’yla ilgili eleştirilere isyan ederek, ‘Sadece Arap ve İsrailliler gelmiyor, Avrupalı yatırımcılar da geliyor’ dedi. Erdoğan, parti yöneticisi arkadaşlarına yaptığı değerlendirmede, ‘Türkiye’yi cazibe merkezi haline getirdik. Şimdi Türkiye tüm dünyanın ilgi odağı’ dedi. İstanbul’a yatırım yapmaya gelen Dubai ve İsrailli işadamlarına yönelik eleştirilere de tepki gösteren Erdoğan şöyle konuştu: ‘Sadece onlar gelmiyor ki, Avrupalı yatırımcılar da geliyor. İşte, yakında İtalya Cumhurbaşkanı ile birlikte çok sayıda İtalyan işadamı geliyor. Almanlar yakında gelecek. Onları başkaları izleyecek. Şu anda Türkiye bütün dünyanın ilgi odağı. Herkes Türk pazarına ilgi duyuyor, duyduğu için de yatırım olanaklarını yerinde görmek için buraya gelmek istiyor.’

Topbaş: Bardağın boş tarafından bakıyorlar

İSTANBUL
Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Dubai Yatırım Ortaklığı ile İstanbul’a 5 milyar dolar girdi sağlamalarının alkışlanması gerekirken eleştirildiğini belirterek, ‘Maalesef hayatlarını bardağın boş tarafından bakarak geçirenler bunu anlayamazlar’ dedi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Sanat ve Meslek Kursları’nın (İSMEK) 2005-2006 Eğitim Dönemi başlangıcı için Abdi İpekçi Spor Salonu’nda düzenlenen törene katılan Topbaş, basın mensuplarının ‘Prof. Dr. Ahmet Vefik Alp’in ‘Karayolları’nın planlarında İstanbul için 5 köprü planı bulunuyor’ sözlerine ne diyorsunuz?’ sorusu üzerine şunları söyledi: ‘Osmanlılar 1908’de Sarıyer ve Beykoz’a raylı sistem düşünmüşler. II. Abdülhamit Boğaz’a köprü düşünmüş. İstanbul için herkes alternatif planlar yapabilir ama uygulanması ancak İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nin onaylamasıyla olur. 200 yıl sonra belki de Boğaz’da 10 köprü olacak. Gerektiği kadar yapılır.’

‘Unakıtan’ın Ofer hikayeleri’ Köşk’e çıktı

ANAVATAN
Partisi İstanbul Milletvekili Emin Şirin, Ofer Ailesi’ne ait bir şirketin Kuşadası Limanı özelleştirmesiyle ilgili mektubunun Tempo Dergisi’nde yayınlanması üzerine konuyu Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık ve TBMM gündemine taşıdı. Şirin, ‘Unakıtan’ın Ofer hikayeleri’ başlığıyla yayınlanan haberde verilen mektuba göre Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın Kuşadası ihalesinin her aşamasında müdahil olduğu ve açık açık ihale pazarlığı yaptığının anlaşıldığını belirtti. Şirin, bu haberin ihbar kabul edilerek Devlet Denetleme Kurulu’nun görevlendirilmesi için öncelikle Cumhurbaşkanlığı’na başvurdu. Aynı konuyu Başbakan Tayyip Erdoğan’a yazılı soru önergesi olarak da ileten Şirin, Unakıtan ile ilgili olarak Başbakanlık Teftiş Kurulu’nun görevlendirilip görevlendirilemeyeceğini sordu. İçişleri Bakanlığı’na da Bilgi Edinme Yasası kapsamında başvuran Şirin, Kuşadası Belediye Başkanı Fuat Akdoğan hakkında Mülkiye Müfettişi görevlendirilerek gerekli tahkikatın yapılıp yapılmayacağının açıklanmasını istedi. ANKARA
Nilgün KARATAŞ
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!