TÜSİAD: "Dibine kadar gitmek lazım"

Ekonominin Milli Güvenlik Kurulu'nun (MGK) konusu olmadığını belirten Yücaoğlu, hükümetin ekonomik programını, krize rağmen desteklediklerini bildirdi.

Yücaoğlu, İTO Başkanı Mehmet Yıldırım tarafından ilk kez gündeme getirilen ve tartışma yaratan ekonomideki sıkıntıların MGK toplantısında ele alınmasına ilişkin önerinin hatırlatılarak, "MGK, ekonominin konularını gündemine almalı mı?" sorusuna çok net olarak "Hayır" dedi.

Erkut Yücaoğlu, görüşlerini şöyle dile getirdi: "Cevabım hayır. Konu MGK'nın konusu değildir. Ekonominin sağlığa kavuşmasıyla ilgili yapılacak istişareler, alınacak tedbirler hükümet ve özel sektörle beraber yapılır. Bunu ben Ankara konuşmamda gayet net söyledim. Ben orada Milli Ekonomik Kurulu dedim. Bir başka kuruldan bahsettim. Bu kadar net benim cevabım. Görev hükümetindir, ekonomi bürokrasinindir. Buraya özel sektörü de almak lazımdır. Hadise bu kadar net."

Beyaz enerji operasyonu ve yolsuzluklar

Erkut Yücaoğlu, enerji ihalelerinde yolsuzluk ve usulsüzlük iddialarıyla başlatılan ve bazı bürokratlar ile işadamlarının da gözlem altına alındığı "Beyaz enerji" operasyonuna ilişkin olarak da şunları söyledi:

"Sadece enerjide değil, Türkiye'de nerede yolsuzluk veya usulsüzlük olmuşsa, biz üzerine gidilmesini istiyoruz. Buradaki tutumumuz gayet nettir. Enerji Bakanlığı'ndaki konuyu biz de medyadan takip ediyoruz. Anladığımız kadarıyla yapılmış bazı ihalelerde yolsuzluklar, usulsüzlükler var. Üzerine gitsinler, bir an evvel temizlensin. Bu soruşturmaları yapıp, dibine kadar, sonuna kadar gitmek lazım. Türkiye'de hukuk ve yasalara aykırı iş yapanların hepsinin üzerine gidilmeli ve hukuk ne emrediyorsa onu yapmak lazımdır. Mesajımız net; hukuk neyi emrediyorsa bu süratle yapılmalı, süratle neticesini bulmalıdır."

Yücaoğlu, ancak bu gibi soruşturmalar yürütülürken, özelleştirme veya asli görevle ilgili iş yapması gereken bir bakanlık veya bürokrasinin işlemez haline gelmesini de önlemek gerektiğini bildirdi.

TÜSİAD Başkanı, soruşturma sırasında "jandarma-sivil" tartışmasına ilişkin görüşlerini de, "Bana göre Türkiye'nin yine klasik bir hastalığı var; gündemi saptırmak. İşin aslıyla uğraşmak yerine, politik pozisyonlara girip tartışmak" şeklinde ifade etti.

Yolsuzlukların üzerine giderken, yapılan işlerin tamamen geçmişi araştırılacaksa, o zaman oturup son 10 senede devlet bankaları kimlere kredi veya teminat verdi, bunlar nereye gitti diye bir araştırma yapılabileceğini ve böylece tablonun daha kapsamlı şekilde oluşmasının sağlanacağını vurgulayan Yücaoğlu, "Burada geçmiş yıllarda, bürokrat veya siyasiler ne yaptılar, onun tablosu bilinmemektedir" dedi.

Enflasyon sevindirdi

TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Erkut Yücaoğlu, 2000 yılı enflasyonunun son 14 yılın en düşük rakamına gerilemesine ilişkin olarak da şöyle dedi.

"Evet, bu sevindirici son 14 yılın en düşük rakamına gelmek. Ama 3 yıllık programın 1. yılının değerlendirmesi olarak baktığımızda, hedeflerinin yüzde 50 ötesine düştüğü için de program yarı yarıya başarılı olmuştur enflasyonu indirme hedefinde. Yüzde 25 yerine yüzde 39, yüzde 50 sapma demektir. Ama buna da razıyız demek durumunda Türkiye. Biz inanıyoruz ki, yapısal reformlar gecikmez, bazı konularda ince ayar, mikro düzenlemelerle birlikte Türkiye bu programı yürütürse, enflasyon daha hızlı düşürülecektir hakikaten."

TÜSİAD krize rağmen programı destekliyor

TÜSİAD olarak ekonomik programı desteklediklerini belirten Yücaoğlu, "Bu krize rağmen destekliyoruz. Ama gözüküyor ki, eğer biz diğer konularda ince ayar, mikro düzenlemeler ve bunun tümünü birlikte yapacak bir yapıya ulaşmazsak arada sırada böyle problemler olması gündeme gelebilir. Bunun olmamasını istiyoruz" dedi.

Yücaoğlu, böyle krizler olduğu zaman hemen yükün reel ekonomiye yansıdığına işaret ederek, "Fırlayan faizler, duraklayan piyasalar bizleri küçülmeye zorlamaktadır. Türk ekonomisinin rekabet gücünü zedelemektedir. Hükümetimizi, Ankara'da dile getirdiğimiz 5-6 konudan 3 tanesine cevap veren açılımlar yapmış, çalışmalar başlatmıştır. Ümidimiz diğer konularda da böyle sürece girmektir" diye konuştu.

"Önümüzdeki 10 yıl"

Koalisyon hükümetinin uyumlu çalıştığını belirten Yücaoğlu, İTO, MÜSİAD gibi kesimlerin tepkisine neden olan "Önümüzdeki 10 yılı görüyoruz" sözlerine de şöyle açıklık getirdi:

"Söylediğim yılın ilk 9 ayının değerlendirilmesiyle ilgiliydi. Beyanatım şudur: Eğer Türkiye bu ekonomik programı, ilk 9 ay içindeki çerçeve içinde götürür ve Maastricht öncesi dengeleri sağlamış olursa, bu böyle devam ederken biz işadamları olarak ilk defa artık önümüzdeki 10 yıla bakabilecek noktaya geleceğiz. Yoksa önümüzdeki 10 yılı görüyoruz, herşey güllük gülistanlık diye beyanatım olmadı. Gazeteler biraz daha iyimser olarak ifade ettiler.

Ben hala bugün Türkiye için son derece iyimser noktadayım. Eğer ekonomik program sağlıklı yürürse, Maastricht öncesi dediğimiz dengelere Türkiye gelebilir. Maastricht detayda ciddi kriterleri takip etmeyi gerektiriyor. Enflasyon açısından, faizler açısından, borçlanma açısından o noktaya gelebilmek için enflasyonu tek haneye indirebilmek ve kamu maliyesindeki reformu gerçekleştirmek gerekiyor. Ama bu istikamette yürüdüğünü gördüğümüz sürece, biz önümüzü görüyoruz." (aa)