TÜSİAD, ‘bağımsız üye’ tebliğine ‘orantısız sınırlama’ resti çekti

Güncelleme Tarihi:

TÜSİAD, ‘bağımsız üye’ tebliğine ‘orantısız sınırlama’ resti çekti
Oluşturulma Tarihi: Ocak 18, 2012 00:00

TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner, SPK’nın halka açık şirketlerin yönetim kurullarına belirli sayıda bağımsız üyenin girmesi zorunluluğunu da içeren tebliğinin değiştirilmesini istedi. Boyner, “Bağımsız üyelere karşı değiliz. Ancak, bu haliyle bağımsız üyeler ana sermayedarın yönetim hakkına orantısız sınır getirebilir” dedi.

TÜRK Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner, 30 Aralık 2011’de yürürlüğe giren Kurumsal Yönetim İlkelerinin Belirlenmesine ve Uygulanmasına İlişkin Tebliği’nin tüm hissedarların menfaatlerinin adil gözetilmesi açısından yeniden gözden geçirilmesini istedi. Boyner, bu taleplerini Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği’nce düzenlenen “Kurumsal Yönetim Uygulamalarının Neresindeyiz? Öncelikler & Hedefler” konulu zirvede ortaya koydu.

Ana hissedarı sınırlıyor

Boyner, şunları dile getirdi: “TÜSİAD olarak bağımsız yönetim kurulu üyeliğinin ve azlık pay sahibi haklarının korunmasının kurumsal yönetim ilkelerinin merkezinde yer aldığını her platformda savunuyoruz. Ancak tebliğ ile getirilen düzenlemelerin bu amaçları karşılamanın ötesine geçtiği ve bağımsız üyeler ile azlık pay sahiplerinin ana sermayelerin yönetim hakkını orantısız bir ölçüde sınırlamakta olduğu endişesini taşıyoruz. Öte yandan bağımsız üyelerin belirlenme sürecinin de kurumsal yönetim anlayışı bağlamında yeniden gözden geçirilmesinde yarar görüyoruz.”

Doğru belirleyelim

Dünyadaki kriz ortamına dikkat çeken Boyner, şöyle konuştu: “Uluslararası rekabet tüm şiddetiyle devam ederken ülkesel veya küresel çapta yaşanan her kriz önceliklerimizi doğru belirleyip belirlemediğimizi bizlere sorgulatıyor. Eğer şirketlerimizin sürdürülebilir bir yapı içerisinde ülkemiz ekonomisini ileriye taşımasını hedefliyorsak büyümeyi kurumsal yönetim ilkeleri ile dengelemeliyiz. Kurumsal yönetim ilkelerinin tüm paydaşların menfaatleri gözetilerek hazırlanması ve uygulanmasına özen göstermek zorunda olduğumuza da inanıyorum. Yeni Türk Ticaret Kanunu’nun kurumsal yönetim anlayışının uygulanması adına Türkiye’deki şirketler için bir zihniyet değişikliğini beraberinde getiriyor. Ancak zihniyetlerin değişmesi kolay iş değil. Kanunu şirketlerimiz için fırsat olarak değerlendirmeliyiz. Yeni düzenleme, özünde şirketlerin hissedarlarının ötesinde tüm paydaşları için değer taşıdıklarına işaret etmektedir.”

Fener gibi olmalılar

İktisadi ve finansal sistemlerin durgun bir yapıda olmayıp aksine fazlasıyla dalgalı bir seyir izlediğini dile getiren Boyner, şu değerlendirmeyi yaptı: “O kadar ki bu dalgalanmalar sistemin zaman zaman ekonomik ya da finansal temelleri dışına çıkmasına yol açmakta ve hatta ülkeleri krize kadar sürükleyebilmektedir. Düzenleyici kurumlar tam da bu noktada kritik bir görev üstlenmekte ve bizlere adeta bir fener gibi yol göstererek ilerlememize olanak sağlamaktadır. Ancak söz konusu kurumların faaliyetlerini başarıyla yürütebilmeleri için idari ve mali özerklik içinde olmaları bir ön koşuldur. Bu durum, piyasa sisteminin düzgün işleyişi ve yatırım ortamının iyileşmesi için de kritik öneme sahiptir. Düzenleyici kurumlar, ekonomik çalkantıların yüksek olduğu dönemler dahil uyguladıkları politikalar ile rekabetçi piyasa ekonomisini garanti altına almaktadır.”

Kurumsal yönetim dayanıklı yapıyor

DOĞAN TV Holding Yönetim Kurulu Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ, grup olarak sermaye piyasalarına inandıklarını ifade ederek, kurumsal yönetim ilkelerini benimsemenin hem şirketlerin risklere daha dayanıklı olmasını hem de fırsatları daha iyi yakalamasını sağlayacağını, daha doğru ve seri kararlar alınmasına imkan sunacağını kaydetti. Arzuhan Doğan Yalçındağ, “Hem şirketimizin ileri yıllarda da sürdürülebilir bir başarı sağlaması hem de ülkeye katma değer sağlamak için bu ilkelerin ve kuralların çok önemli olduğuna inanıyorum. Bu ilkelerin bir kültür, bir felsefe olduğuna inanıyorum” dedi.

Gecikmenin maliyeti yüksektir

TÜRKİYE Kurumsal Yönetim Derneği (TKYD) Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yılmaz, kurumsal yönetimin benimsenip uygulamaya geçilmesinin, bu yönde yapılmış düzenleme ve kanunlara uyumun çok kolay ve hızlı olamayacağının farkında olduklarını belirterek, “Ancak, gecikmenin maliyeti yüksektir” dedi.

Veto yetkisi bizi bozar

TAV Havalimanları Holding A.Ş. CEO’su Sani Şener, kurumsal yönetim ilkelerini uygulamanın yabancılarla iş yaparken kendilerine faydalarına değinerek, Goldman Sachs’ın geçmişte yüzde 15 ortakları olduğunu ve bunun da ancak onların isteklerine cevap veriyor olmakla mümkün kılınabileceğini söyledi. Şener, halka açık olmadığı halde kurumsal yönetim ilkelerini tam olarak uyguladıkları TAV İnşaat’ın da bu sayede Katar’da havalimanı inşaatında TAISEI gibi büyük bir şirketle ortaklık yapabildiğini, yurt dışından teminat mektubu alabildiğini anlattı. Bağımsız yönetim kurulu üyelerinin veto yetkisi bulunduğunu yeni öğrendiğini söyleyen Şener, Cem Kozlu’nun da TAV Havalimanları Holding’in bağımsız yönetim kurulu üyelerinden olduğunu anımsatarak, esprili bir şekilde “Veto yetkisi bizi bozar” dedi. Şener, veto yetkisinin ciddi zorluk getirebileceğine işaret etti.

Kurumsal Yönetim Ödülleri verildi

İMKB Kurumsal Yönetim Endeksinde bulunan 38 şirket arasından yapılan değerlendirme sonucunda dereceye giren kuruluşlar TKYD’nin düzenlediği zirvede ödüllerini aldı. Törende adillik, şeffaflık, hesap verebilirlik ve sorumluluk ilkeleri üzerine yönetim standartlarını inşa eden kuruluşlara ödülleri SPK Başkanı Vedat Akgiray, TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner ve TKYD Başkanı Yılmaz tarafından verildi. “En yüksek nota sahip kuruluş” TSKB, “en yüksek nota sahip 2’nci kuruluş” TAV Havalimanları Holding ve “en yüksek nota sahip 3’üncü kuruluş” Doğan Yayın Holding olurken, “İMKB Kurumsal Yönetim Endeksinde 2011 yılında notunu en çok artıran kuruluş” Turcas Petrol olarak belirlendi. “Yönetim kurulu kategorisinde en yüksek nota sahip kuruluş” İş Yatırım Menkul Değerler, “en yüksek nota sahip halka açık olmayan kuruluş” ise Lider Faktoring Hizmetleri oldu.

SPK: Bağımsız üyeler öcü değil

SERMAYE Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Vedat Akgiray, bağımsız yönetim kurulu üyesinin öcü, denetçi ya da hata arayıcı olmadığını belirterek, “Kitapların yazdığı ‘Bağımsız üye azınlığı korur’ lafları bizi ilgilendirmiyor. Bağımsız yönetim kurulu üyelerinin tek misyonu vardır, o da şirketin toplam menfaatini kollamak” dedi. Türkiye Kurumsal Yönetim Derneğince düzenlenen “Kurumsal Yönetim Uygulamalarının Neresindeyiz? Öncelikler & Hedefler” konulu Kurumsal Yönetim Zirvesi’nde konuşan Akgiray, yeni Sermaye Piyasası Kanunu çalışmalarının kamu kurumlarının görüşüne açıldığını, bir iki hafta içinde kamuoyunun görüşüne sunulacağını belirtti. Akgiray, şunları söyledi: “Bağımsız yönetim kurulu üyelerinin tek misyonu vardır. O da şirketin toplam menfaatini kollamak. Bağımsız yönetim kurulu üyesi büyük ortağa bağlı değildir, küçük ortağa hiç bağlı değildir. Azınlığın haklarını korumak için bağımsız üye getirilmesi kavramı demode olmuş bir kavram. Bağımsız üyeyi şirket seçiyor. Eğer herhangi bir bağımsız yönetim kurulu üyesi pratik bir sıkıntıya yolaçıyarsa, onun gereğini yapmak da bizim işimiz.”
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!