‘Türkiye’nin dijital devrimi kaçırmaması gerekiyor’
Güncelleme Tarihi:
Vodafone, 5G ve fiber teknolojilerinin ülke ekonomisine katkılarını analiz eden iki farklı çalışmaya imza attı. Vodafone’un Deloitte işbirliğiyle hazırladığı ‘Yeni Nesil Bağlantının Gücü: 5G Teknolojisinin Türkiye İçin Ekonomik ve Sosyal Faydaları’ isimli çalışmada, Türkiye’de 5G’nin yaratacağı ekonomik etkiler ortaya koyuldu. Araştırmaya göre, 5G teknolojisinin Türkiye’de hayata geçmesiyle 15 yılda 1 trilyon TL’yi aşkın gelir artışı ve 479 milyar TL GSYH artışı bekleniyor. 5G’nin 1 yıl gecikmesi ise 120 milyar TL’lik bir faydadan mahrum kalmak anlamına geliyor.
Vodafone’un yayınladığı ekonomik etki analizleri, Vodafone Türkiye CEO’su Engin Aksoy ve Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Hasan Süel’in katılımıyla düzenlenen toplantıda tanıtıldı. Toplantıda, Vodafone’un sektörde yaşanan sorunlara yönelik çözüm önerileri de paylaşıldı.
‘YERLİLİK KONUSUNU DESTEKLİYORUZ’
Türkiye’de ne zaman yapılacağı henüz belli olmayan 5G ihalesi ile ilgili olarak, yerlilik oranının yüksek olması vurgusu yapıldığını, kendilerinin bu konuda neler düşündüğünü sorduğumuz Engin Aksoy, “Yerlilik oranının yüksek olmasını biz de destekliyoruz. 2021’de Vodafone olarak yaptığımız alımlarda yerlilik oranı bakımında yaklaşık yüzde 50’yi yakaladık. Ancak 5G konusunda yerlilik oranınındaki faydayı beklerken 5G’deki bazı fırsatlar kaçabilir. 5G’nin gelişiyle birlikte dikey endüstrinin de nasıl gelişeceğini unutmamamak gerekiyor. Yapılan araştırmaya göre 5G ihalesinin sadece 1 yıl gecikmesi bile 120 milyar TL’lik kayıp anlamına geliyor. Dünyada matbaa ve sanayi devrimi yaşandı. Şu anda ise dijital devrim konuşuluyor. Türkiye’nin dijital devrimi kaçırmaması gerekiyor” dedi.
Hasan Süel de “Zorlayıcı makroekonomik koşullarda yatırımları sürdürebilmek için sektörde süregelen sorunların çözülmesine ve yatırımları destekleyici politikalara ihtiyaç var. Dünyada 5G konusunda yatırımlar hızla devam ediyor ve görüyoruz ki kamu politikaları ile bu teknolojinin başarısı arasında doğrudan bir ilişki var. Dünyadaki uygulamalarda, Spektrum tahsislerinin zamanında ve yeterli miktarda planlanması, altyapı kurulumlarını hızlandıracak düzenleyici çerçevenin oluşturulması ve teşviklerle altyapının yaygınlaşması kritik politika adımları olarak öne çıkıyor” diye konuştu.
REKABET ORTAMI OLMALI
Elektronik haberleşme sektöründeki serbestleşmenin başlangıcı üzerinden uzun yıllar geçmiş olmasına rağmen özellikle sabit genişbant hizmetleri açısından rekabetin geliştirilmesi ihtiyacının devam ettiğini kaydeden Hasan Süel, “Altyapıda adil rekabet ortamının tesisi sektörün güçlü bir ekonomiye kavuşması ve tüketicilere hizmet çeşitliliği sunulabilmesi için elzem. Ayrıca sektörde değişen ortaklık yapıları sonrasında da gelecekte oluşabilecek rekabet ihlallerinin önüne geçilmesi gerekiyor. Bu durumla ilgili düzenleyici kurumlarla da irtibat halindeyiz” dedi. Toptan erişim ücretlerinin artması ile ilgili de değerlendirmeler yapan Süel, “Sektörde genellikle taahütlü olarak hizmet veriliyor. Bu taahüt sonucunda sabit fiyat garantisi veriliyor müşteriye. Ancak bizim aldığımız hizmetin ücreti artınca bunu müşteriye yansıtamayız. En azından fiyat artışına taahhüt veren müşterilere, taahhüdün bitmesiyle yeni fiyatların yansıtılması doğru olacaktır” şeklinde konuştu.