Türkiye'de 30 ayrı yaşam tarzı var

Güncelleme Tarihi:

Türkiyede 30 ayrı yaşam tarzı var
Oluşturulma Tarihi: Haziran 29, 2003 01:48

Tempo Dergisi, ‘Yaşam Tarzları ve Trendler’ dersi veren Hane Tüketim Paneli Araştırma ve Danışmanlık'tan Sinan Kurmuş gibi uzmanlarla görüşerek, Türkiye'deki yaşam tarzlarını inceledi. Bu incelemeden Türkiye'de 7 grupta 30 farklı yaşam biçimi çıktı. En üstte elbette ‘krem tabaka’ yer alıyor.

Haftalık Tempo Dergisi, Türkiye'nin yedi ayrı grupta, 30 farklı yaşam tarzına sahip olduğunu belirledi. Uzmanlara danışarak Türkiye'nin yaşam tarzını inceleyen Tempo, Türk insanını, toplumsal değerler, davranışlar ve tüketim alışkanlarına göre sınıflandırdı.

Tempo'da yer alan habere göre, Türkiye'de yaşam tarzı araştırmaları çok az yapılıyor. Bilgi Üniversitesi'nde Yaşam Tarzları ve Trendler başlıklı bir ders veren Hane Tüketim Paneli Araştırma ve Danışmanlık Şirketi'nden Sinan Kurmuş, ‘‘Toplumun tamamını kapsayabilmek için örnekleme sayısının geniş tutulması gerekiyor. Kültürel farklılıkların zenginliği, Türkiye'de yaşam tarzı araştırması yapılmasını güçleştirir’’ diyor.

Tempo'nun haberine göre, bir grup insanı ve onların yaşam biçimini daha iyi anlatabilmek için kullanılan bazı tanımlamalar Türkiye'de çoğu zaman yetersiz kalıyor. Kişileri sadece mesleklerine, gelir seviyelerine, eğitimlerine bakarak sınıflandırmak Türkiye'yi anlamaya yetmiyor.

KREMA TABAKA

Tempo'ya göre ‘‘Krema tabakası’’ diye adlandırılan grupta, geliri en yüksek üç kesim, büyük işadamları/sanayiciler, Anadolulu KOBİ patronları ve büyük çiftçiler yer alıyor. Türkiye'deki gelir piramidinin en tepesindeki yüzde 1'lik dilimde yer alan bu grup, çok farklı yaşam tarzlarını içinde barındırıyor. Bu grupta, sanat ve kültürde uzman denecek kadar bilgili, aristokrat tavırlı işadamlarının yanısıra, servetini henüz sindirememiş olanlar da var.

Holding patronları ise Türkiye'nin en büyük 1000 şirketinin sahipleri ve onların büyük ortakları, gayrimenkul ve rant zenginleri. Büyük çoğunluğu İstanbul ve Ankara'da yaşıyor. Sosyal çevreleri çok geniş, ama toplumun farklı kesimlerinden izole olmuş bir hayat yaşıyorlar.

Araştırmaya göre, Anadolu'daki güçlü şirketlerin patronlarının sayısı ise 70 bine ulaşıyor. Bu gruptakiler,yaşadıkları ve iş yaptıkları kente bağlı oluyor. Kendilerini yaşadıkları çevreye karşı sorumlu hissediyorlar. Şirketlerinde otoriteyi ellerinde tutuyorlar. Bir ayakları İstanbul'da, bir ayakları Ankara'da yaşıyorlar.

Büyük çiftçilerin sayısı ise aslında çok fazla değil. Büyük çiftçiler, Ege, Akdeniz, Marmara Bölgesi gibi verimli topraklarda tarım işletmeciliği yapıyor. Toprak ağası tanımına daha yakın olanlar ise Güneydoğu'da. Bir zamanlar tarımdan kazandıklarını başka işlere yatırmışlar. Aralarında üniversite eğitimini yurt dışında yapan da, geleneksel otoriter ağalar da var.

Varoşta yoksul da var ‘zenginkondulu’ da

Devlet Planlama Teşkilatı göre, kentsel nüfusun yüzde 35'i, yaklaşık 16 milyon kişi gecekonduda, ‘‘varoş’’larda yaşıyor. ODTÜ Şehir ve Planlama Bölümü öğretim üyelerinden Yardımcı Doçent Dr. Melih Pınarcıoğlu ve Doçent Oğuz Işık'ın ‘‘Nöbetleşe Yoksulluk’’ kitabında varoşlarda yaşayan aileler refah düzeyine göre üç grupta ele alınıyor. Varoş hanelerinin yüzde 10'u ‘‘Zenginkondulu’’ ve neredeyse tamamı otomobil sahibi. Varoşların orta sınıfı olan aileler kendi evlerinde yaşıyor. Hanede birden fazla kişi çalışıyor. Varoşlardaki hanelerin yarısı ise çok yoksul olan üçüncü grup.

Çalışan kesimde kimler var

Sosyal güvenlik şemsiyesi altında çalışanlar, devlet memurları, öğretmenler, subaylar, bürokratlar, serbest çalışan mimar, mühendis, avukat ve ve doktorlar bu grupta yer alıyor.

Sayıları 40 bini bulan üst düzey bürokratlar devlet otoritesini temsil ettiği için, bulundukları çevre içinde saygınlık ve yaptırım gücüne sahip.

Prof. Ömer Baybars'a göre, öğretmen ve memur ailelerinde ise ev ve otomobil sahibi olma arzusu çok güçlü. Sayısı 70 bine ulaşan doktor, avukat, mimar, mühendis gibi serbest çalışanların da yer aldığı bu gruptakilerin çoğu işleriyle evli.

Kentli yaratıcı sınıfı tanıyalım

Özel sektörde çalışan genel müdürler, üst düzey yöneticiler, reklamcılar, gazeteciler bilişim sektörü çalışanları gibi beyaz yakalılar ve sanatçılar bu grupta yer alıyor. Yaklaşık 30 bin yönetici, 20-25 bin reklamcı-gazeteci-yayıncı, 35 bin bilişimci ve nitelikli teknik yönetici su grupta.

Pazarlama Profesörü Ömer Baybars, bu gruptakiler için işinden tatmin olmak, en az ücret kadar önemli olduğunu söylüyor. Baybars'a göre bu gruptakiler, yaratıcılıklarını ve kapasitelerini kullanabilecekleri işleri tercih ediyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!