Türkiye’yi BRIC’in yanına koydu, yatırım için teşvikleri bekliyor

Güncelleme Tarihi:

Türkiye’yi BRIC’in yanına koydu, yatırım için teşvikleri bekliyor
Oluşturulma Tarihi: Ocak 02, 2012 00:00

2008 yılında yepyeni bir sedan otomobili Türkiye’de üretmek için düğmeye basan ancak küresel kriz nedeniyle tercihini kapasitesi düşen İspanya fabrikasından yana kullanan Fransız Peugeot, dondurduğu yatırım için 2012 yılındaki yeni teşvikleri bekliyor. Peugeot’nun Türkiye Genel Müdürü Marc Bergeretti, “Yatırım kararı için hükümetin çıkaracağı teşviklere bakılacak. Türkiye artık görülmeyecek pazar değil” dedi. Bergetti, Türkiye’yi BRIC ülkeleriyle aynı ligde gördüklerini vurguladı.

/images/100/0x0/55eab7b2f018fbb8f8923c2d
HÜKÜMETİN otomotivde cari açıkla mücadeleyi dikkate alarak hazırladığı teşvikler, uluslararası firmaların yatırım kararlarında etkili olacak. 2008 yılında Türkiye’de B sınıfı sedan bir model üretimi için düğmeye basan ancak küresel kriz nedeniyle bu modeli yeni yatırım yerine kapasitesi düşen İspanya fabrikasına kaydıran Fransız PSA (Peugeot-Citroen) Grubu, hızla büyüyen Türkiye’yi yeniden yatırım radarına aldı. Türkiye’yi 1 Ocak 2012 itibariyle Akdeniz bölgesinden Brezilya, Rusya, Çin, Hindistan (BRIC) gibi hızla büyüyen uluslararası pazarlar arasına alan Peugeot’nun yeni Türkiye Genel Müdürü Marc Bergeretti, “2012’de hükümetin çıkaracağı teşviklere bakıp Türkiye için yeni bir program ve yatırım belirleme durumu söz konusu. Çünkü, Türkiye artık görülmeyecek bir pazar değil” dedi.

90 bin araç üretiyoruz

PSA Grubu’nun Türkiye’de Tofaş fabrikasında 70 bin (Bipper+Nemo) ve Karsan fabrikasında ise 20 bin (Partner) olmak üzere yılda 90 bin adetlik araç ürettiğini hatırlatan Bergeretti, buna rağmen yerli oto imajına sahip olamamanın sıkıntısını çektiklerini söyledi. Fransa’da genel merkezin Türkiye pazarında yerli üretimin satışlara etkisini izlediğini ve etkisini çok net gördüklerini vurgulayan Bergeretti, şöyle konuştu: “Zaten bu yüzden B sınıfındaki sedan aracın Türkiye’de üretilmesi konusu belli bir aşamaya kadar ilerlemişti. Tam o sırada Avrupa’da kriz patlak verince bu proje rafa kalkmış, dondurucuya konmuştu. Ama Avrupa’daki üretim tesislerinin kapasiteleri yetersiz hale gelirse o zaman önerilecek ülkeler listesinde Türkiye ilk sırada yer alıyor. Ama bugün ithal markalara karşı hükümetin tedbirler aldığını, yerli üretimi desteklemek için çeşitli teşvikleri devreye sokacağını duyuyoruz. Bizim durumumuz sadece ithalat yapanlardan biraz farklı. PSA Grubu olarak hem yılda 90 bin adet araç üretiyoruz, hem de Türkiye’den yılda 90 milyon Euro’luk parça alımı yapıyoruz. Bunların hepsi Fransa’nın Türkiye’nin farkında olduğunu önemli işaretleri.”

Yeni parametreler devrede

Bir fırsatın doğması halinde Türkiye’nin Peugeot üretiminde hakettiği yeri alabileceğini ifade eden Bergetti, şunları anlattı: “2012 yılında yerli üretimi destekleyecek teşvikleri genel merkez değerlendirecektir. Bu durumda Avrupa’da kapasitelerin dolmasını beklemeden, başka parametreler devreye girecektir. Türkiye’nin konumu ve yaşanan gerçekler PSA grubunun en üst düzeyinde takip ediliyor, alınacak karar tüm bunlar dikkate alınarak verilecektir. Zaten sadece Türkiye olarak düşünmemek lazım. Türkiye’nin Akdeniz havzasında da farklı bir
/images/100/0x0/55eab7b2f018fbb8f8923c2f
konumu var. Ben Cezayir’den geliyorum, Türk mallarının 10 yıl önceki imajı ile şimdiki imajı bambaşka. Türkiye’de üretilen modeller kaliteleri ile ön plana çıkıyor. Sonuçta Peugeot Türkiye pazarına verdiği önemi aldığı yeni bölge ile gösteriyor ve bekleme sürecinde. Pazarı takip ediyor, gelişmelere bağlı olarak planlarını değiştirecek. Bir karar aldık bunun üzerinde yürüyeceğiz durumu söz konusu değil.”

Soykırım krizi bizi yüzde 20 etkiledi

MARC Bergeretti, Fransa Parlamentosu’nun “soykırımı inkar edene hapis” öngören yasayı çıkarmasıyla birlikte iki ülke arasında yaşanan siyasi krizin, Türkiye’de kendilerini de olumsuz etkilediğini belirtti. Showroom girişlerinde ve satışlarında yüzde 20 civarında azalma olduğunu kaydeden Bergeretti, “Birkaç iptal oldu. Çok değil ama basında da yer aldı zaten. Türk bir şirketin Fransız Genel Müdürü olarak konuşuyorum, Fransız Ticaret Odası’nın hazırladığı bir mektubu imzaladık, ayrıca biz de merkezimizdeki en üst seviyedeki yöneticileri bilgilendirdik” dedi.

Otoda Türk markasının kalıcı olması için destek veririz

YERLİ otomobil konusunda da değerlendirme yapan Peugeot Türkiye Genel Müdürü Marc Bergeretti, “Marka yaratmak için yatırım yapmak, o yatırımın karşılığını almak ve marka imajını oluşturmak gerekir. Türkiye otomobil konusunda gerekli ön koşullara, bilgi birikimine sahip. Bu bir marka için olmazsa olmaz. Yatırımın kârlılığı ve ihracat boyutunda ise Türkiye pazarı yeterli olmayabilir. Kısa ömürlü bir marka kurmak marifet değil, kalıcı bir marka olmalı. Bu konuda PSA’ya bir talep olursa bilgi paylaşımı olabilir. Parametreler belli oldukça farklı işbirlikleri de gündeme gelebilir. Şu aşamada birşey söylemem doğru olmaz. Ama Türkiye’nin markalarla iletişim kurduğu bir ajans var, bu ajans gruplarla iletişim halinde olabilir. Ne boyutta olabilir bilemiyorum” dedi.

3 bayiden 1’i milyon TL’lik yatırım yaptı

OYDER üyelerinin büyük bir çoğunluğunun katılımıyla gerçekleştirilen araştırma sonuçlarına göre Otomotiv Yetkili Satıcılarının yüzde 28’i, 2011 yılı içerisinde 1 milyon TL ve üzerinde yatırım yaptı. Yüzde 60’ı ise çalışan sayısını arttırdı. Yatırım yapanların yüzde 33’ü 250 bin TL’ye kadar, yüzde 28’i 250 bin ila 500 bin TL arasında, yüzde 11’i 500 bin ila 1 milyon TL arasında, yüzde 28’i ise 1 milyon TL ve üzeri yeni yatırım gerçekleştirdi. Her 3 yetkili satıcıdan biri 1 milyon TL’nin üzerinde yatırım yaptı.

Türkiye’deki hız ve tempo yaşlı Avrupa’da artık yok

MARC Bergeretti, son yıllarda Türkiye ile Avrupa arasında ciddi farkların oluştuğunu belirterek, “Türkiye’de gerçekten bir hız, bir tempo, bir dinamizm var ki bunlar artık Avrupa’da yok. Türkiye’ye geldiğim 2005 yılında ofisimizin etrafı bomboş iken şimdi her taraf binalarla dolu, binalar ormanına dönüşmüş durumda. Bu da Türkiye’yi dinamizm ve gelişme açısından Brezilya, Rusya, Çin, Hindistan gibi hızla büyüyen ülkelerle aynı kategoriye sokuyor. Bir özelliği de Türkiye Avrupa’nın kapısında olmasına rağmen Avrupa gibi durgun değil. Bu çok pozitif bir durum. Yaşlanmış Avrupa ülkelerine kıyasla Uluslararası Bölgedeki ülkelerle Türkiye’nin genleri daha uyumlu” dedi.

Üretmedik ama geliştirirken tamamen Türkleri esas aldık

TÜRKİYE’de üretilmesi planlanan, ancak kriz sonrası üretimi İspanya’ya giden B sınıfı sedan modelin 2012 yılının ikinci yarısında Türkiye’de satışa sunulacağını kaydeden Marc Bergeretti, “Tamamen yeni bir araç yani başka bir aracın versiyonu, kasa eklenmiş, türev bir versiyon değil. Bu modelin Türkiye’de üretimi hala raflardaki yerini koruyor ve her an gündeme gelebilir. Bu aracın Akdeniz havzasında ticari olarak başarı kazanması yeniden bir sanayi projesine zemin hazırlayabilir. Üretim kapasitesi 80 bin araç, bunun üzerindeki bir talep bu projeyi gündeme getirebilir. Zaten bu araç Türkiye’de üretilmese de bütün oluşum, tasarım, hazırlanma sürecinde Türk müşteriler esas alındı. En çok test yapılan ülke Türkiye oldu. Sadece şimdilik üretmiyoruz” diye konuştu.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!