Konu ile ilgili olarak AA muhabirine açıklama yapan Kavaklıdere Şarapları Murahhas Azası Ali Başman, bunun sektör açısından çok önemli bir adım olduğunu söyledi.
Türk şarabının artık belli bir noktaya gelmeye başladığını kaydeden Başman, bu durumun gerek uluslararası yarışmalarda, gerekse tadımlarda kendini gösterdiğini ve bundan sonra Türkiye'deki tüm şarap üreticilerinin hata yapmadan devam etmesi gerektiğine dikkat çekti. Başman şöyle devam etti:
GRAND PRIX GİBİ DÜŞÜNÜN
“Hata yapmamak çok önemli. Grand Prix gibi düşünün, dördüncü virajı alamazsanız yarış biter, kaybedersiniz. O yüzden hiç kimsenin hata yapma lüksü yok. Futbol maçında da seyirciler arasından bir kişi taş atarsa, ceza bütün takıma ve bütün seyirciye kesilir. Bu bir gerçek. Hepimizin birbirimize sahip çıkması gerekiyor.
Birbirimizi kollayarak, hep beraber hem Anadolu üzümlerini, hem Anadolu'da yapılan tüm şarapları dünyaya tanıtmalıyız. Sonuçta bu bize katma değer getirir, Türkiye'nin tanıtımına katkıda bulunuruz.”
"ADANA ACILI OLUR, BAŞKA TÜRLÜ OLMAZ DİYE İDDİA ETMEMEK LAZIM"
Başman, “sadece bizim tatlarımızda kalacağız” diye iddia edilmemesi gerektiğini de belirterek, şöyle devam etti:
"Bizim tatlarımızı da belki yabancıların deneyeceği tarza dönüştürmek, uyarlamak lazım. İlla (Adana acılı olur, başka türlü olmaz) diye iddia etmemek lazım. O zaman şansımızı azaltıyoruz. Yurt dışında, uluslararası standartlarda Türk restoranlarının sayısı artarsa, hem Türkiye'yi hem Türk şarabını çok daha iyi tanıtmak mümkündür. Bunun örneği İtalyanlardır. Hepimizin aynı ruhla bakması çok önemli. Yurt dışındaki bazı restoranlar Türk şarabı satmıyorlar, İtalyan şarabı satıyorlar, Fransız şarabı satıyorlar. Ama İtalyan restoranında kesinlikle bir Türk şarabı bulamazsınız.
Saint Emillion'da Türk şarabı satılıyorsa yurt dışındaki Türk restoranlarında niye olmasın? Eskiden çeşitlilik azdı, kalite belki yeterli değildi. Ama bugün artık bunlar geçerli değil.”