Sokak sokak lastik topluyoruz yakıt maliyetimizi düşürüyoruz

Güncelleme Tarihi:

Sokak sokak lastik topluyoruz yakıt maliyetimizi düşürüyoruz
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 18, 2005 00:00

AKÇANSA Genel Müdürü Mehmet Göçmen, Avrupa’da katı atıkları yakma işinin çimento sektörüne verildiğini hatırlatarak, ‘Türkiye’de de çimento sektörü bu konuda önemli hale gelecek’ dedi. Göçmen, 4 aydır sokak sokak gezerek atılmış lastik topladıklarını söyledi.YILLARDIR çevreyi kirleten sanayi kolu olarak bakılan çimento sektörü, artık hem bu imajını silmek hem de çevreyi korumak için teknolojinin bütün imkanlarını seferber ediyor. Çimento devleri yaptıkları yatırımlarla bugün artık her türlü katı atığı hem hammadde, hem de yakıt olarak kullanabiliyor. Sabancı Holding ve HeidelbergCement ortaklığı olan Akçansa Çimento Sanayi Genel Müdürü Mehmet Göçmen, Avrupa’da katı atıkları yakma işinin kontrollü olarak çimento sektörüne verildiğini hatırlatarak, ‘Türkiye’de de çimento sektörü bu konuda önemli hale gelecek. Çünkü 1400 derecede her türlü atığı çevreye zarar vermeyecek şekilde yakarak üretim yapabiliyoruz’ diyor. Dört aydır sokak sokak gezerek atılmış lastik topladıklarını söyleyen Göçmen, ‘Hedefimiz yılda 1 milyon 200 bin adet eski lastik yakmak. Şu anda kullandığımız yakıtın yüzde 5’ini bu şekilde sağlıyoruz. İki yıl içinde bu oranı yüzde 25’e çıkaracağız. Böylece yılda 6-7 milyon dolar yakıt tasarrufu sağlayacağız’ diye konuşuyor. Göçmen, Akçansa’nın yaptığı teknolojik yatırımlar sayesinde başka sanayi kuruluşların atıklarını da toplayarak hammadde olarak kullanabilir hale geldiğini belirtiyor. ‘Kolektörlerle arıtma yapılırken ortaya çıkan çamura da yakıt olarak talibiz’ diyen Göçmen, çimento sektörünün artık çevreye zarar vermekten çıktığını, aksine yakıt ve hammadde olarak ‘atık’ kullanması nedeniyle çevreyi koruyan bir yapıya dönüştüğünü söylüyor. Akçansa Genel Müdürü Mehmet Göçmen çimento sektörünün çevreye yönelik teknolojik yatırımlarını ve çimento sektörünü konuştuk. Çevreye zarar vermeden üretim konusunda yatırım yapıyor musunuz?- Genelde çimento çevreyi kirletir kanısı hakim. Geçmişte çimento fabrikaları çevreyi çok kirletmiş, bu doğrudur. Ama artık çimento fabrikaları çok büyük yatırımlar yaptı. Akçansa sadece çevre için 80-90 milyon dolar yatırım yaptı. Bugün iki fabrikamızın emisyon değerleri Avrupa’dan daha iyi. Bu fabrikaları Frankfurt’a da Paris’e de götürsek çalışır. Üstelik çimento sektörünün Avrupa’da çok önemli bir işlevi var, ikincil atık yakıtları yakma kabiliyeti. Bu, özellikle karbondioksit emisyonlarının sınırlandırıldığı Avrupa’da çok önemli hale geldi. Çimentonun Türkiye’de böyle bir işlevi olabilir mi?- Türkiye’de de çimento sektörünün katı atıkların yakılması önemli hale gelecek. Avrupa’da karbondioksit borsası oluştu. Avrupa’da kotası dolan sektörler öteki sektörlerden karbondioksit alıyor. Kotayı doldurmayanlar da diğerlerine karbondioksit satıyor. Karbondioksitin tonu 16-17 Euro. Katı atıkları yok etmenin en çok kullanılan yolu yakmak. Yakınca da karbondioksit çıkıyor. Bu yüzden yakma işi Avrupa’da kontrollü şekilde çimentoculara veriliyor. Türkiye’deki üreticiler buna hazır mı?- Biz Türkiye’de bunun öncüsüyüz. Türkiye’de bir numaralı yakma sertifikasyonu Akçansa’nın. İstanbul’un ve Marmara Bölgesi’nin atık lastiklerini dört aydır Büyükçekmece’deki fabrikamızda topluyoruz. Hedefimiz bir yıllık süreçte 12-15 bin ton arası lastik yakmak. Bu da 1 milyon 200 bin lastik anlamına geliyor. Dağ-taş dere atılan lastiklerle dolu. Herkes bunları sağa sola atıyor. Eski lastikleri kurban derisi toplar gibi sokak aralarında topluyoruz, 1400 derecede yakarak fabrikamızda yakıt olarak kullanıyoruz. Ama bunları toplarken bize getirenlere falan para vermiyoruz. Kuralımız bu. Petder de topladığı atık yağları bize getiriyor iki fabrikamızda da bunları yakıt olarak kullanıyoruz.Kullandığınız yakıtın ne kadarını bu şekilde sağlıyorsunuz?- İki fabrikamızda kullanılan yakıtın bu yıl yüzde 5’ini katı atıkları yakarak sağlamayı hedefliyoruz. Bu oranı iki yıl içinde de yüzde 25’e çıkarmayı planlıyoruz. Uzun vadede bu rakamı yüzde 40’a kadar çıkarmak istiyoruz. 2008’in sonuna kadar katı atıkların yakımı için 2.5 milyon dolarlık yatırım planlıyoruz. Katı atıkları yakarak ne kadar tasarruf ediyorsunuz?- Kullandığımız yakıtın yüzde 25’ini atıklardan sağlamaya başladığımızda bugünkü fiyatlarla yılda ortalama 6-7 milyon dolarlık tasarruf edebileceğiz. Atıklara yönelik başka projeleriniz olacak mı?- Biz bu yıl, doğadan almaya mecbur olduğumuz bazı malzemeleri de diğer sanayi atıklarından karşılamaya başladık. Çimentoya alçı yerine fosfat fabrikasının fosfocips atığını katıyoruz. Yeni Maden Kanunu ile önümüzü görebileceğizYeni Maden Kanunu sektöre neler getirecek?- Bizim ana işimiz madencilik. Türkiye’deki Maden Kanunu, Osmanlı’dan devraldığımız Taşocakları Nizamnamesi’ydi. 1800’lü yılların tarihini taşıyan kanunla yakın zamana kadar çimento hammaddesi yaptık. Nihayet 2004 yılında yeni Maden Kanunu çıktı. Çimento hammaddesi ilk kez maden sayıldı. Eskiden alınan izinler çok kısa vadeliydi, artık 30 yıl önümüzü görebileceğimiz bir yapıya ulaştık. Yaptığımız işin sürdürülebilirliğini görebilecek noktaya geldik. Şimdi kanunun uygulamasına yardımcı olacak yönetmeliklerin en kısa zamanda çıkmasını bekliyoruz. Rumeli Çimento bize bir değer yaratacaksa talip olabilirizÖnümüzdeki yıllarda sektörde yeni oluşumlar bekliyor musunuz?- Çimento sektöründen bazı sermaye sahiplerinin gideceğini düşünüyoruz. Bunun en bariz olanı Rumeli fabrikaları. Daha sonra da başka işleri ön plana çıkan ve artık çimentoyla uğraşmak istemeyen başka firmaların da satışının gündeme geleceği bir 5 yıl yaşacağız. Akçansa hem kendi işini en iyi şekilde yapacak, kapasitesini optimuma getirecek. Hem de önümüze çıkan fırsatlara bakacağız, bize değer yaratıyorsa bunlara talip olacağız. Rumeli fabrikalarına da bu gözle bakıyoruz. Birden fazla fabrikaya talip olmamız doğal. Ayrıca ortaklarımız Sabancı Holding ve HeidelbergCement de ayrı ayrı bu fabrikalara talip olabilir. Çimentoda merdivenaltı yokÇimento sektöründe kayıtdışılık nasıl?- Türkiye’de kayıtdışılık Avrupa normlarının 2.5 misli. Bu da haksız rekabet doğuruyor. Hemen her sektörde merdivenaltı üretim var. Çimento sektörü belki de en şanslı sektör. Kayıtdışılığın en yoğun olduğu inşaat sektöründe yer almasına rağmen merdivenaltı üretim yok. 2004 yılında Türkiye çimento sektörü yüzde 9.2 oranında büyüdü. Türkiye’nin üretiminin yüzde 10’unu yapıyoruzPazardaki konumunuz nedir?- Türkiye’nin toplam klinker üretim kapasitesi 40 milyon ton civarında. Bunun 4 milyon tonunu, yüzde 10’unu biz üretiyoruz. Üretimimizin yüzde 30’unu yaklaşık 1.3 milyon tonunu ihraç ediyoruz. Ana pazarımız yüzde 60’la ABD. Her yıl sadece bakım, yenileme ve çevre için de ortalama 15-20 milyon dolar yatırım yapıyoruz. Sektör 2005’te yüzde 5-6 büyür2005 beklentileriniz nasıl?- Sektör 2004’te yüzde 9.2 büyüdü. Bu yıl da yüzde 5-6 büyümeyi yakalayacağız. 2005 sonuna kadarki beklentilerimiz de şu ana kadar olumlu. Bizi tek tedirgin eden büyümenin sadece konutla olması. Bunun yanına sanayi ve altyapı yatırımlarını da koymamız gerekiyor. AB süreci en az 15 yılımızı alırTürkiye’nin AB yolunda şansı var mı?- Her şeyimizi Avrupa Birliği’ne endekslemiş vaziyetteyiz. AB’ye üye olacağız, ertesi gün cebimiz pazar dolacak sanılıyor. AB bugün iş yapma biçimimizden düşünce biçimimize kadar her şeyi değiştiren bir proje. Yel baktığımızda nüfusunun yüzde 50’den fazlası kırsal kesimde yaşayan bir ülkede en az 20-30 yıllık geçiş süreci planlamak gerekiyor. Uygulamaya geçirilmesi ise en az 15 yıl alır. MEHMET GÖÇMENAkçansa Çimento Sanayi Genel Müdürü Mehmet Göçmen, 1957 Bursa doğumlu. 1981’de Ortadoğu Teknik Üniversitesi Endüstri Mühendisliği’nden mezun oldu. 1982-1983 arasında New York’ta Syracuse University’de eğitim asistanlığı yaptı. 1983-1996’da Çelik Halat’ta sırasıyla etüt araştırma şefi, proje müdürü, ticaret direktörü ve yönetim kurulu üyesi olarak görev aldı. 1996-2000’de Lafarge Ekmel Beton Genel Müdürlüğü, Lafarge Türkiye İcra Kurulu Üyeliği, Lafarge Beton Yönetim Kurulu Üyeliği yaptı. 2000-2002’de Lafarge Türkiye İş Geliştirme ve Dış İlişkiler Başkan Yardımcısı ve Lafarge Türkiye İcra Komitesi üyesi olarak çalıştı. 2003’te Lafarge Türkiye Strateji, Pazarlama ve Bilgi Teknolojileri Başkan Yardımcısı oldu. Haziran 2003’ten beri Akçansa Genel Müdürü. Ayrıca Karçimsa Yönetim Kurulu Başkanı, Enerjisa. Arpaş, Atlaş ve İmsad Yönetim Kurulu Üyesi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!