Sınırda karbon telaşı... Küresel ticarette maliyet ve rekabet artışı beklenirken ülkeler buna hazır değil

Güncelleme Tarihi:

Sınırda karbon telaşı... Küresel ticarette maliyet ve rekabet artışı beklenirken ülkeler buna hazır değil
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 05, 2023 07:00

Avrupa Birliği’nin önde gelen ihracatçılarının uzun süredir gündeminde olan Sınırda Karbon Vergisi kısa sürede hem maliyetleri hem de rekabeti arttıracak. Ekim ayında başlayacak raporlama süreci öncesi hiçbir ülkenin yeterince hazır olmadığına vurgu yapan uzmanlar, İngiltere ve Kanada gibi gelişmiş ülkelerin ise sisteme ayak uydurmak için kendi mekanizmalarını oluşturabileceğini belirtiyor.

Haberin Devamı

AVRUPA Birliği’nin (AB) 2026 yılında devreye sokacağı ancak önümüzdeki ekim ayından itibaren raporlama sürecinin başlayacağı Sınırda Karbon Vergisi düzenlemesi için ihracatçı ülkelerde hazırlık süreci beklendiği kadar hızlı ilerlemiyor. Demir-çelik, alüminyum, çimento olmak üzere pek çok sektör için üretimde karbon yoğunluğunun düşürülmesini amaçlayan sistem için gerekli adımları atmayan başta Çin, Hindistan, ABD, İngiltere, Kanada ve Türkiye gibi ülkeler için zorlu bir rekabet sürecinin kapıda olduğu belirtiliyor.

‘RİSK DEĞİL FIRSAT’

Trading Economics verilerine göre 2022 yılında AB’nin en fazla ithalat yaptığı ülkelerin başında Çin, ABD, Rusya, İsviçre ve Türkiye geliyor. Climate Bonds Initiative Geçiş Politikaları Kıdemli Analisti Fabio Passaro, uygulamanın bir riskten ziyade fırsat olduğunu söylese de ülkelerin hazırlık derecelerini kesin olarak değerlendirmek için henüz çok erken olduğu görüşünde. “Sınırda Karbon Vergisi’nin başlangıçtaki etkileri muhtemelen az sayıda önemli ticaret ortağında yoğunlaşsa da sektörler ve kapsamlar genişledikçe etkisi artacaktır” diyen Passaro, “Geçiş dönemi, 2023 Ekim’inden 2025’in sonuna kadar sürecek ve bu ön değerlendirme yapmak için bir fikir verecek. Kanada ve İngiltere gibi bazı ülkeler de şu anda kendi endüstrilerini ve ticaretlerini korumak için benzer mekanizmaları getirmeyi düşünüyor. Türkiye, yıllardır karbon fiyatlandırma mekanizmalarını kullanma olasılığına karşı hazırlık yapıyor. Bu da şüphesiz Türkiye üzerinde Sınırda Karbon Vergisi’nin finansal etkisini hafifletecektir” bilgisini verdi.

Haberin Devamı

Sınırda karbon telaşı... Küresel ticarette maliyet ve rekabet artışı beklenirken ülkeler buna hazır değil

HANGİ ÜLKELER ETKİLENECEK

Sustainable Fitch ESG Araştırmaları Yardımcı Yöneticisi Jingwei Jei’in verdiği bilgilere göre ise Sınırda Karbon Vergisi’nin demir, çimento ve alüminyum gibi alanlarda, Avrupa Birliği’nin ana ticari ortakları üzerinde direkt etkisi olacak: “Bu ülkeler arasında Türkiye’nin yanı sıra Doğu Avrupa, Ortadoğu, Kuzey Afrika ülkeleri, Rusya ve Fas yer alıyor. Hindistan, Japonya ve Güney Kore gibi ülkeler ise Avrupa’ya yapılan ihracatta paylarını her geçen yıl artırıyor. Ancak bu ülkeler aynı zamanda üretimde yüksek karbon seviyelerine de sahip.”

Haberin Devamı

Sınırda karbon telaşı... Küresel ticarette maliyet ve rekabet artışı beklenirken ülkeler buna hazır değil

‘VERGİLER REKABETÇİLİĞE YANSIYACAK’

“2026 yılından itibaren ülkeleri etkilemeye başlayacak vergiler, rekabetçiliğe de yansıyacak” diyen Sustainable Fitch ESG Araştırmaları Yardımcı Yöneticisi Jingwei Jei, “Önde gelen ihracatçı ülkelerin AB’nin katı emisyon standartlarını şu anda karşılayabilmesi mümkün değil. Ayrıca, bu ülkelerin çoğu karbon emisyonlarını sınırlamak için bir düzenleme de kurmuş değil. Sera gazı emisyonlarını kontrol etmeyi ve azaltmayı amaçlayan Emisyon Ticaret Sistemi’nin (ETS) fiyatı bu yıl 100 Euro’ya ulaştı. AB’nin belirlediği karbon fiyatıyla ihracatçı ülkelerin belirlediği fiyat arasındaki büyük fark, sistem devreye girdiğinde yeni maliyet artışlarına neden olacak” açıklamasını yaptı. 

Haberin Devamı

HANGİ ÜLKELER İÇİN HANGİ SEKTÖRLER KRİTİK

DEMİR VE ÇELİK

Rusya, Ukrayna, Brezilya, Türkiye, İngiltere, Çin, Sırbistan ve Hindistan

ALÜMİNYUM

Mozambik, Sırbistan

ÇİMENTO

Türkiye

ADIM ATMAYI ZORLAŞTIRIYOR

İTÜ İşletme Fakültesi İşletme Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Ahmet Atıl Aşıcı, “Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması AB’ye demir-çelik, alüminyum, çimento, gübre, hidrojen ve elektrik ihraç eden Türkiye gibi ülkelerde tesislerin emisyon yoğunluğunu azaltma yönünde adımlar atmasını zorluyor. AB, 2050’de iklim-nötr bir ekonomi olmayı hedefliyor. Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması da bu hedefe giderken kullanılacak araçlardan biri. AYM ABD, Çin, Japonya ve Güney Kore gibi ülkelerde benzeri bir yönelimi tetikledi. Çin 2022 yılında enerji sektöründeki emisyonları AB’dekine benzer bir yerli emisyon ticaret sistemi tesis ederek fiyatlandırmaya başladı. Aynı zamanda 2060’da karbon-nötr bir ekonomi hedefini duyurdu. ABD, adı “Enflasyonu Düşürme Yasası” olsa da çok ciddi emisyon indirimi ve yeşil teknoloji geliştirme hedeflerini içeren yasayı 2022 yılında onayladı. Yine, Güney Kore 2020 yılında “Kore Yeşil Mutabakatı” adını verdiği çok kapsamlı bir yeşil dönüşüm ve dijitalleşme hedeflerini içeren programı duyurdu.Türkiye 2021 yılında Paris Anlaşması’nı parlamentoda onaylamış ve 2053 yılında karbon-nötr bir ekonomi olacağı sözünü vermişti. Türkiye, 2035 yılında enerji arz güvenliğini sıkıntıya sokmadan tüm termik santralleri kapatabilir. Verilen sözler ile fiiliyatta yaşananlar farklı. 2053’te karbon-nötr olacağı söylenen bir ülkenin ana gündem maddelerinden biri termik santralin ihtiyacı olan kömür madeni için Akbelen ormanının yokedilmesi derin bir tezat barındırıyor” ifadelerini kullandı.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!