Satıcı: Döviz kuru tüm ekonominin sorunu

Güncelleme Tarihi:

Satıcı: Döviz kuru tüm ekonominin sorunu
Oluşturulma Tarihi: Aralık 01, 2005 14:55

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Oğuz Satıcı, Merkez Bankası ile bir husumetleri ve sorunları olmadığını belirterek, döviz kurlarındaki gelişmelerin tüm ekonominin sorunu olduğunu bildirdi.

Haberin Devamı

Satıcı, Merkez Bankası’nın "enflasyonu kura yedirme politikasının, enflasyonu kurun içinde saklamasının ve faizi gizli çıpa olarak kullanmasını" Türk insanının bu gününden ve geleceğinden çalınan değerler olarak gördüklerini bildirdi.
Satıcı, kasım ayı ihracat gelişmelerini bu ay Bolu’da düzenlenen toplantıyla açıkladı. Dünya Bankası, OECD, IMF gibi kuruluşların yanısıra uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye’nin cari işlemler açığıyla ilgili bu çekincelerinin görmezden gelinemeyeceğini belirten Satıcı, döviz kurlarındaki gelişmelerin üretici ve ihracatçıların olduğu kadar, Türkiye ekonomisinin tümünün sorunu olduğunu savundu.

Kurların seviyesinden çok, seyrinin önemli olduğunu vurgulayan Satıcı şunları söyledi: "Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası ile bir husumetimiz, sorunumuz yoktur. Her iki kurum da belirli bir çerçevede diyalog içindedir. Ancak bu diyalog Türkiye’nin menfaatlerine ters ve tasvip edilemez politikalar üretmesi durumunda Merkez Bankamızı eleştirmeyeceğimiz anlamına da gelmemektedir. Yanlışlarını eleştirmeye devam ediyoruz enflasyonu kura yedirme politikasını, enflasyonu kurun içinde saklamasını, faizi gizli çıpa olarak kullanmasını Türk insanının bu gününden ve geleceğinden çalınan değerler olarak görüyoruz."

Euro/dolar paritesinde yaşanan gelişmelerin ihracatının yarısından fazlasını euro cinsinden yapan Türk ihracatçısı için hırpalayıcı ve zarar verici olduğunu belirten Satıcı, "Biz uzun zamandır YTL’nin değerlenmesi konusunda serzenişlerde bulunurken şimdi de değer eşitliği hareketleri ihracatçının aleyhine gelişmeler göstermiştir." dedi.
"Bürokratlıktan banka yöneticiliğine transfer" olmuş bazı köşe yazarlarının, "Ülke ekonomisini savunmak ihracatçılara kalmadı" yönündeki üslup dışı sözlerini tasvip etmediğini belirten Satıcı, "Doğrudur, ülke ekonomisini savunmak sadece ihracatçının meselesi değildir, ancak maalesef bir zamanlar savunması gerekenler ve bugün savunması gerekenler üzerlerine düşen görevi hakkıyla yapamadıkları için bu görev sadece bizim tarafımızdan yürütülmüştür" diye konuştu.

MUŞ İHRACAT YAPTI

Kasım ayı içerisinde ihracat adına sevindirici bir gelişme de yaşandığını açıklayan Satıcı, bugüne kadar hiç ihracat gerçekleştirmemiş olan Muş’un barit madeni ihraç ederek bu özelliğinden kurtulduğunu bildirdi.

ÜRETİMİN SEKTEYE UĞRAMASINDAN

İhracatın kasım ayında hız kestiğini ifade eden Satıcı, bunun bayram tatiliyle ilgili gibi görünse de temelde üretimin sekteye uğramasıyla ilişkili olduğunu savundu. Üretim ve ihracatta azalmanın kendini en çok belli ettiği sektörlerin ise tekstil ve hazır giyim oylduğunu belirten Satıcı, ihracatta yaşanan bu gelişmelerin ciddiyetle izlenmesi gerektiğini söyledi. Satıcı, "İhracatımızın hızındaki bu yavaşlamanın cari açık tartışmalarının gölgesinde kalmaması gerekmektedir. Bu yavaşlama istihdam rakamlarına da kötü bir şekilde yansımaktadır, yansıyacaktır da. Üretim ve ihracatın artırılması için bir an önce destek faaliyetlerinin hayata geçirilmesi ve uzun vadeli bir vizyon içerisinde konunun öneminin farkına varılması gerekmektedir" dedi.

Satıcı, soruları yanıtlarken, kurumlar vergisinde yapılan indirimin hükümetin attığı iyi niyetli adım olduğunu belirtti. Vergi ve sosyal güvenlik reformunun birlikte ele alınması ve bu sürece işçi, memur, işveren ve çiftçininde aralarında bulunduğu tüm kesimlerin destek vermesini isteyen Satıcı, "Doğru çözümü bulmak zorundayız. Sosyal güvenlikte kara deliği oluşturan hortumların kesilip, atılması lazım. Sosyal güvenlik reformuna karşı olanlar Türkiye’nin geleceğine karşı bir izlenim veriyor. İyi niyetli adımların arkasının geleceğini düşünüyorum" dedi.

Sanayi sektörünün ithalatla kendisini koruduğunu ancak tarım ve hayvancılık sektörlerinin bunu yapmasının mümkün olmadığını belirteren Satıcı, bu sektörlerin hala çok ağır bedeller ödediğini söyledi. Satıcı Türkiye’nin geleceğinde ise tarım ve hayvancılık ile madencilik sektörünün hep var olacağını vurguladı.

İHRACATÇI DEVEYE TAKLA ATTIRIYOR

Türkiye’li ihracatta son 3 yılda geldiği noktaya ihracatçıların bıcak sırtında getirdiğini kaydeden Satıcı "İhracatçı deveye takla attırıyor. Şapkadan tavşan çıkarıyor" dedi.

UMUT ORAN’DAN BAŞBAKANA VE HÜKÜMETE VERYANSIN

Türkiye’de son 3 yıldır çizilen pembe tablonun gerçekçi olmadığını belirten Bolu Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanı Umut Oran da şunları söyledi: "Son 3 yılda ihracat 2’ye katlandı diyorlar. İthalat 2.5 kat artmış, buna değinen yok. İhracatı artan sektörlere bakıyoruz, ithalatı en çok artanalar da onlar. Hepsi eksi bakiye veriyor. Bakıyorsunuz ihracatın büyük kısmını 10 firma yapmış, yani KOBİ’lere bir yayılma olmamış. Bu yüzden istihdam yaratamıyouz. Hükümet istakrar sağladı, makro ekonmiye baktığınızda belli mesafeler kat etti. Bu pembe tabloya baktığınızda arkasındaki neden kurdur. Kur normal eflasyon oranında artsaydı, bu tablo ortaya çıkmazdı."

HÜKÜMETLE İLETİŞİM SORUNU

Oran, hükümetle iletişim sorunları olduğunu belirterek "Hükümet bizi neden anlamıyor. Bir iletişim sorunumuz var. Sorunarımızı anlatıyoruz ancak duyulmuyor. Söylemler eyleme geçmiyor. Biz de sosyal yapı farklı. Hala toprak ağaları ve onlara bağlıinsanlar var.Bilgi ve sanayi toplumundan ince onarı hafif sanayiye hazırlamalıyız. Burada tekstil ve hazır giyimi nasıl göz ardı edersiniz" diye konşutu.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!