Rumlar Yunanistan'ın eurodan çıkışına hazırlanıyor
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Haziran 29, 2012 14:14
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nde bulunan ekonomik araştırmalar ve analiz şirketi Sapienta Economics'in Yöneticisi Fiona Mullen, Yunanistan'daki problemlerle ilgili olarak Rum bankalarının ileride 5 milyar Avro'ya ihtiyaç duyabileceğini belirterek, “Yunanistan'ın eurodan çıkması durumunda bunun (Rum bankalarına) maaliyeti yaklaşık 5 milyar euro olacak” dedi.
1 Temmuz'da üstleneceği AB Dönem Başkanlığı için yaklaşık 62 milyon euro harcayacak olan Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, AB'den bu meblağın yaklaşık 161 katı 10 milyar euro talep etti.
Sapienta Economics Yöneticisi Mullen, Kıbrıs Rum Yönetimi'nin ekonomisine ilişkin AA muhabirinin sorularını cevapladı.
Problemin kaynağı olarak bankaları gösteren Mullen, “Güney Kıbrıs hükümeti krizde Yunanistan'a ciddi yardımlarda bulundu. 10 milyar Avro'nun yaklaşık 1,8 milyar euro ile 2,5 milyar euro arası bir meblağı bankaların kurtarılması için kullanılacak. Güney Kıbrıs hükümetinin vadesi gelmiş ödemeler için de ayrıca 5 milyar euroya ihtiyacı olacak” diye konuştu.
10 milyar euro büyüklüğündeki finansal yardım paketinin geriye kalan 5 milyar euroluk kısmının ise Yunanistan'ın euro bölgesinden çıkması durumunda güvence olarak tutulacağını vurgulayan Mullen, “Tahminime göre, geriye kalan 5 milyar euro , Yunanistan'daki problemlerle ilgili olarak bankaların ileride ihtiyaç duyabileceği rakam. Yunanistan'ın eurodan çıkması durumunda bunun (Rum bankalarına) maliyeti yaklaşık 5 milyar euro olacak” öngörüsünde bulundu.
“Rum bankaları Yunanistan'ın yarattığı borç batağına girdi”
Rum bankaların Yunanistan'ın yarattığı borç batağına girdiğini belirten Mullen, “Rum bankaları Yunan hükümetine ve Yunan özel sektörüne önemli miktarda maddi destekte bulundu. Rum bankaları Yunanistan'daki özel sektör temsilcilerine kriz döneminde 22 milyar eurodan fazla kredi verdi. Bu, Rum Kesimi'nin ortalama 17 milyar euro olan milli gelirinin üzerinde” dedi.
AB ülkelerinin Güney Kıbrıs'ın yardım talebini onaylaması durumunda bile, kırılganlığın devam edebileceği uyarısında bulunan Mullen, “Yunanistan özel sektörüne 22 milyar euro büyüklüğünde kredi veren Rum bankalarının kurtarmaya kalan 5 milyar euro yeter mi bilemiyorum doğrusu” yorumunu yaptı.
Mullen, Almanya Başbakanı Angela Merkel'in danışmanı, Hristiyan Demokrat Parti Ekonomi Konseyi Başkanı Kurt Lauk'un, “Rumlar AB'den mali destek istiyor. Krizin ortasındayken, krizleri yönetemezler. Sosis deposu köpeğe emanet edilmez” şeklindeki sözlerini de değerlendirdi.
“Belki Güney Kıbrıs'ın başkanlığı borçlu olan ülkelerin sesini, gücünü artırır” diyen Mullen, sürecin bu zamana kadar Almanlar tarafından idare edildiğini hatırlattı.
Mullen, “Belki bu dönem başkanlığında, Yunanistan, İspanya gibi borçlu ülkeler için daha fazla zamanın tanınabileceği, büyümeye öncelik veren bir süreç başlar. Almanya'nın son derece katı olmasına rağmen, büyümeyi artıracak politikaların uygulanmasının bir gereklilik olduğu artık geniş çapta kabul görmeye başladı” dedi.
Rum krizi Türkleri de etkileyebilir
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) ve Rum kesimi arasındaki ekonomik entegrasyona dikkati çeken Mullen, Rum Kesimindeki ekonomik krizin etkilerinin KKTC'de de hissedilebileceğini söyledi.
Mullen, şunları kaydetti:
“Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) verilerine göre Kıbrıs'ta Türkler ve Rumlar arasındaki ekonomik entegrasyon yaklaşık 300 milyon euro civarında. Yeşil Hat üzerinden para hareketlerine baktığımızda, Güney Kıbrıs'ta çalışan Türkler yaklaşık 41,3 milyon euroyu beraberlerinde Kuzey'e götürüyor.
Tabi karşılıklı olarak Yeşil Hattın iki tarafında yapılan harcamalar var. Araştırmalara göre her yıl yaklaşık 200 milyon euro Rum tarafından Kuzey'e hareket ederken, 100 milyon euro da Kuzey'den Rum tarafına geliyor. Rum krizi Türkleri de etkileyebilir.”
Ekonomik krizle birlikte, daha fazla Kıbrıs Türk'ünün alışveriş için Güney Kıbrıs'ı ziyaret anlatan Mullen, krizin asıl etkilerini özelikle inşaat sektöründe göstereceğini belirtti.
Mullen, “Kuzey'den Rum tarafında her gün ortalama 3 bin Kıbrıs Türk'ü çalışmak için geliyor. Birçoğu inşaat sektöründe çalışıyor. Güney Kıbrıs'ta özellikle inşaat sektöründe işsizlik büyük oranda artış gösterdi” bilgisini verdi.
Destek için Çin'e kadar gittiler
Yunanistan'da finansal krizin etkileri Güney Kıbrıs ekonomisini de vurunca, yakın zamanda Çin'i ziyaret eden Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Ticaret Bakanı'nın, Pekin yönetiminden kredi istediği iddia edilmişti.
Bu arada, Güney Kıbrıs'a bir darbe de uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch'ten geldi. Fitch, Güney Kıbrıs'ın “BBB-“ olan uzun vadeli kredi notunu “BB”ye düşürdü. Kuruluştan yapılan açıklamada, kredi notunun indirilmesinde ülkenin bankacılık sektörüne yönelik artan endişelerin etkili olduğu belirtildi.
Sapienta Economics Yöneticisi Mullen, Kıbrıs Rum Yönetimi'nin ekonomisine ilişkin AA muhabirinin sorularını cevapladı.
Problemin kaynağı olarak bankaları gösteren Mullen, “Güney Kıbrıs hükümeti krizde Yunanistan'a ciddi yardımlarda bulundu. 10 milyar Avro'nun yaklaşık 1,8 milyar euro ile 2,5 milyar euro arası bir meblağı bankaların kurtarılması için kullanılacak. Güney Kıbrıs hükümetinin vadesi gelmiş ödemeler için de ayrıca 5 milyar euroya ihtiyacı olacak” diye konuştu.
10 milyar euro büyüklüğündeki finansal yardım paketinin geriye kalan 5 milyar euroluk kısmının ise Yunanistan'ın euro bölgesinden çıkması durumunda güvence olarak tutulacağını vurgulayan Mullen, “Tahminime göre, geriye kalan 5 milyar euro , Yunanistan'daki problemlerle ilgili olarak bankaların ileride ihtiyaç duyabileceği rakam. Yunanistan'ın eurodan çıkması durumunda bunun (Rum bankalarına) maliyeti yaklaşık 5 milyar euro olacak” öngörüsünde bulundu.
“Rum bankaları Yunanistan'ın yarattığı borç batağına girdi”
Rum bankaların Yunanistan'ın yarattığı borç batağına girdiğini belirten Mullen, “Rum bankaları Yunan hükümetine ve Yunan özel sektörüne önemli miktarda maddi destekte bulundu. Rum bankaları Yunanistan'daki özel sektör temsilcilerine kriz döneminde 22 milyar eurodan fazla kredi verdi. Bu, Rum Kesimi'nin ortalama 17 milyar euro olan milli gelirinin üzerinde” dedi.
AB ülkelerinin Güney Kıbrıs'ın yardım talebini onaylaması durumunda bile, kırılganlığın devam edebileceği uyarısında bulunan Mullen, “Yunanistan özel sektörüne 22 milyar euro büyüklüğünde kredi veren Rum bankalarının kurtarmaya kalan 5 milyar euro yeter mi bilemiyorum doğrusu” yorumunu yaptı.
Mullen, Almanya Başbakanı Angela Merkel'in danışmanı, Hristiyan Demokrat Parti Ekonomi Konseyi Başkanı Kurt Lauk'un, “Rumlar AB'den mali destek istiyor. Krizin ortasındayken, krizleri yönetemezler. Sosis deposu köpeğe emanet edilmez” şeklindeki sözlerini de değerlendirdi.
“Belki Güney Kıbrıs'ın başkanlığı borçlu olan ülkelerin sesini, gücünü artırır” diyen Mullen, sürecin bu zamana kadar Almanlar tarafından idare edildiğini hatırlattı.
Mullen, “Belki bu dönem başkanlığında, Yunanistan, İspanya gibi borçlu ülkeler için daha fazla zamanın tanınabileceği, büyümeye öncelik veren bir süreç başlar. Almanya'nın son derece katı olmasına rağmen, büyümeyi artıracak politikaların uygulanmasının bir gereklilik olduğu artık geniş çapta kabul görmeye başladı” dedi.
Rum krizi Türkleri de etkileyebilir
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) ve Rum kesimi arasındaki ekonomik entegrasyona dikkati çeken Mullen, Rum Kesimindeki ekonomik krizin etkilerinin KKTC'de de hissedilebileceğini söyledi.
Mullen, şunları kaydetti:
“Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) verilerine göre Kıbrıs'ta Türkler ve Rumlar arasındaki ekonomik entegrasyon yaklaşık 300 milyon euro civarında. Yeşil Hat üzerinden para hareketlerine baktığımızda, Güney Kıbrıs'ta çalışan Türkler yaklaşık 41,3 milyon euroyu beraberlerinde Kuzey'e götürüyor.
Tabi karşılıklı olarak Yeşil Hattın iki tarafında yapılan harcamalar var. Araştırmalara göre her yıl yaklaşık 200 milyon euro Rum tarafından Kuzey'e hareket ederken, 100 milyon euro da Kuzey'den Rum tarafına geliyor. Rum krizi Türkleri de etkileyebilir.”
Ekonomik krizle birlikte, daha fazla Kıbrıs Türk'ünün alışveriş için Güney Kıbrıs'ı ziyaret anlatan Mullen, krizin asıl etkilerini özelikle inşaat sektöründe göstereceğini belirtti.
Mullen, “Kuzey'den Rum tarafında her gün ortalama 3 bin Kıbrıs Türk'ü çalışmak için geliyor. Birçoğu inşaat sektöründe çalışıyor. Güney Kıbrıs'ta özellikle inşaat sektöründe işsizlik büyük oranda artış gösterdi” bilgisini verdi.
Destek için Çin'e kadar gittiler
Yunanistan'da finansal krizin etkileri Güney Kıbrıs ekonomisini de vurunca, yakın zamanda Çin'i ziyaret eden Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Ticaret Bakanı'nın, Pekin yönetiminden kredi istediği iddia edilmişti.
Bu arada, Güney Kıbrıs'a bir darbe de uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch'ten geldi. Fitch, Güney Kıbrıs'ın “BBB-“ olan uzun vadeli kredi notunu “BB”ye düşürdü. Kuruluştan yapılan açıklamada, kredi notunun indirilmesinde ülkenin bankacılık sektörüne yönelik artan endişelerin etkili olduğu belirtildi.