Petrol ve doğalgaz aramaları için masaya oturulacak

 Bakan Yıldız, petrol ve doğalgaz aramaları konusunda Karadeniz'den çekilmediklerini de vurgularken, hem siyasi gelişmeler hem de teknik gerekçelerde şu anda Akdeniz'e öncelik verdiklerini, fakat Karadeniz'den de çekilmediklerini ve çalışmaların devam edeceğini de vurguladı.

Bakan Yıldız, hidrokarbon aramaları konusunda şu anda Akdeniz havzasının çok rağbet gördüğünü söyledi. İskenderun ve Mersin körfezinde arama faaliyetlerinde partnerini belirlemek için kendi ruhsat alanlarında ihaleye çıkan TPAO'ya uluslararası çok sayıda önemli şirketten tekliflerin geldiğini kaydeden Yıldız, “Firmaların şartları, açacakları kuyu sayıları ve yatırım miktarları önemli. Firma sayılarını belli şartlarda azaltacağız, ondan sonra da kamuoyu ile paylaşacağız.

 Şu anda firmaların tekliflerini değerlendiriyoruz, bu yılın içinde durum netleşir ve inşallah yeni bir sözleşme imzalarız” diye konuştu.
Enerji Bakanı Yıldız, TPAO'nun, Akdeniz'de yabancı ortaklığı gerçekleşmesi durumunda sözleşmeye göre yapılan sondaj çalışmalarının tüm maliyetlerini uluslararası şirketlerin karşılayacağını, bulunan petrol ve doğalgazın ise belli oran dahilinde paylaşılacağını ifade etti.

Akdeniz'de Antalya ve Mersin açıkları olmak üzere iki temel zonda çalıştıklarını anlatan Enerji Bakanı, hem siyasi gelişmeler hem de teknik gerekçelerle şu anda Akdeniz'deki çalışmalara öncelik verdiklerini, fakat Karadeniz'den de çekilmediklerini, burada da çalışmaların devam edeceğini bildirdi.

Yıldız, “Karadeniz için Romanya ve Ukrayna'daki aramalar da bizim için bir done oluşturuyor. Çünkü havza bir bütün, doneleri yeniden değerlendireceğiz. Bir yerde petrol bulunamadı diye çalışmalardan vazgeçmek bizim defterimizde yazmıyor. Israrla, sabırla elimizdeki sismik verileri değerlendirmemiz lazım, aramaları artırmamız lazım. Karadeniz'den çekilmiş değiliz, çalışmalarımız devam edecek” dedi.

KKTC'deki çalışmalar

TPAO'nun KKTC'nin Gazimağusa şehrinde karada sondaj projesiyle ilgili de bilgi veren Yıldız, hava şartları nedeniyle sondajın biraz geciktiğini söyledi. Gazimağusa'daki çalışmanın zor bir çalışma olmayacağını ifade eden Yıldız, “İnşallah artık sonuna geldik sondaja başlıyoruz” dedi.

Kuveyt'te katıldığı 13. Uluslararası Enerji Forumu sırasında 70'in üzerinde ülkenin enerji bakanıyla biraraya geldiklerini kaydeden Yıldız, “Orada gördüğüm hava bizim de mutlaka gelişen Türkiye'nin petrol tüketimini yerli kaynak haline getirmek. Kendi petrolümüzü bulup üretebiliyor olmamız lazım. Bu forum beni daha çok bu fikre itti” dedi.

Bu çerçevede başka ülkelerle geliştirilebilecek çok sayıda işbirliği ve proje olduğunu anlatan Yıldız, büyük montanlı işlerin altından başka türlü kalkılamayacağını söyledi. Şahdeniz 2 projesini örnek gösteren Enerji Bakanı Yıldız, yalnızca gazın çıkartılma işinin 22 milyar dolara mal olduğunu, söz konusu gazın taşınmasının ise 7-8 milyar dolardan başlayacağını dile getirdi.

Yıldız, “Yani buradaki doğalgazın üreticiden tüketiciye gitmesi için yaklaşık 30 milyar dolarlık bir büyüklükten bahsediyoruz. Bu tek başına bir özel şirketin kaldırabileceği bir rakam değil, riskleri paylaşmak lazım” diye konuştu.

Enerji üretiminde yerli kömür ayrıcalıklı olacak

Yerli kömürden enerji üretimine çok pozitif baktıklarını kaydeden Yıldız, şunları söyledi:
“Yerli kömürün ithal kömür ve ithal doğalgaz yanında bir ayrıcalığının olacağı tabii ki muhakkak... Hem santral bazında hem de mesela yerli kömürlerin sülfür oranına ve karbon oranına dikkat ediyor olmamız lazım. Hem kalorifik değerleri itibariyle hem de kükürt oranları itibariyle illerimizin, ilçelerimizin, beldelerimizin kullanacağı kömür kalitesini daha da artırmayı düşünüyoruz.

Kömürden elektrik üretimine gelince, Afşin-Elbistan, Konya-Karapınar ve Soma olmak üzere 2-3 yerde ihale hazırlığımız var. Hangisi daha hızlı giderse onu ihaleye çıkacağız. İhale modelimiz belli. Modelimiz yatırımcının sermayesini önceden kömüre bağlamayacağı bir model olacak. Çok büyük kömüre rezervlerini bedel karşılığı satmayı düşünmüyoruz. Yani kömürü yatırımcıya satmayacağız, varlık satışlarını yapmayacağız. Yalnızca kullanım hakkı vereceğiz. O yatırımcının işini daha çok kolaylaştıracak bir yapıdır diye düşünüyorum.”

İleri-geri saat uygulaması değişecek mi?

Yaz saatinin sürekli olarak uygulanması yönünde bir çalışma yapılıp yapılmadığının sorulması üzerine Bakan Yıldız, konunun kanunla düzenlenmesi gereken bir konu olduğunu, o kanunun da henüz çıkartılmadığını söyledi.

Enerji açısından bakıldığı zaman sürekli yaz saati uygulamasının doğru olduğuna inandıklarını kaydeden Taner Yıldız, “Konuyu Bakanlar Kurulu'na sundum. Başbakanımız bunun toplumu nasıl etkileyeceği konusunda üzerine görev düşen bakanlıklarla beraber bir çalışma yapıp, tekrar sunmazı istedi. İlgili bakanlıklarla yapacağımız çalışma yetişirse bir sonraki Bakanlar Kurulu'nda sunacağız, olmazsa ondan sonrakinde bilgi vereceğiz” dedi.

Yaz saatinin sürekli olarak uygulanmasının yıllık en az 200 Megavatlık bir santral kurmak anlamına geldiğini dikkati çeken Yıldız, bankacılık, Avrupa ülkeleri, iletişim, eğitim ve hava yollarının bağlantıları açısından da konunun değerlendirileceğini, ondan sonra da bir karar alınacağını bildirdi.

“Çift mesai yapıyorum”

“Sizin mesainiz kaçta başlar, kaçta biter?” şeklindeki bir soru üzerine Bakan Yıldız, şunları söyledi:
“Ben ortalama sabah 5,5 civarında güne başlıyorum. Ankara'da isem evden çıktıktan sonra 20 saat sonra eve dönebiliyorum. Bunun mesaiye dönüşen ortalaması 16 saat civarında. Bazen kendimi yorgun hissettiğimde saate bakıyorum (kaç saat evvel evden çıkmışım) diye... 18-19 saat önce evden çıktığım oluyor.

Ortalama çift mesai yapıyorum. Baktığımız zaman AK Parti hükümetleri sırasında Türkiye yaklaşık 3 kat büyüdü. Bizlerin daha az çalışması mümkün değil. Bizler AK Parti kadroları olarak 2 kat mesai yaptık, Türkiye'yi 3 kat büyüttük.”