OECD vergi cennetleri için sıkı takipte

Türkiye de, potansiyel zarar verici tercihli rejim listesinde yer alan off-shore bankacılık (kıyı bankacılığı) ve serbest bölgeler rejimleri konusunda, OECD'nin kendisine yönelttiği soruları yanıtladı.

6-9 Şubat tarihleri arasında Paris'te zarar verici vergi uygulamaları konusunda düzenlenen toplantıya Gelirler Genel Müdürlüğü'nden de bir heyet katıldı. Toplantıda gerek üye ülkelerdeki durum, gerekse OECD ile bu konuda işbirliğine giren 6 ülkenin büyüteç altına alınan rejimleri ve bu konuda neler yapılacağı konuları ele alındı.

Geçen yıl Haziran ayında Paris'te yapılan ve 29 OECD üyesi ülkenin potansiyel olarak zarar verici tercihli rejim kapsamına alınan 47 uygulaması konusunda bugüne kadar yapılan çalışmalar da uzmanlar düzeyinde görüşüldü.

Aralarında Avustralya, Belçika, Finlandiya, İtalya, İrlanda, Portekiz, Lüksemburg, İsveç, Macaristan, İzlanda, Hollanda, İspanya, İsviçre, Yunanistan, Kanada, Kore, Fransa, Almanya, Norveç, ABD'nin de bulunduğu bu gruba Türkiye de, İstanbul Kıyı Bankacılığı (Off-Shore Bankacılık) ve Serbest Bölgeler rejimleriyle dahil edilmişti.

OECD'nin ön çalışmasında bu rejimlerin potansiyel zarar verici tercihli rejim listesini oluşturduğu, söz konusu rejimlerin gerçekten zararlı olup olmadığının araştırılarak tespit edilmesi kararlaştırılmıştı.

Türkiye soruları cevapladı

OECD, bu karar çerçevesinde kıyı bankacılığı ve serbest bölgeler rejimiyle ilgili olarak Türkiye'ye de çeşitli sorular yöneltmişti.

Bu sorularda, her iki rejimdeki vergi uygulamalarının ne olduğu, bu uygulamaların OECD kriterlerine uyup uymadığı, bu rejimlerde saydam bir sistem bulunup bulunmadığı, her türlü bilgiye istenildiğinde erişilip erişilemediği konuları ağırlıklı olarak yer almıştı.

Gelirler Genel Müdürlüğü de, Paris'teki toplantı öncesi OECD'nin serbest bölgeler ve off-shore bankacılık konusundaki sorularına kapsamlı yanıtlar gönderdi. Bu çerçevede, söz konusu iki rejimin vergisel durumu, nasıl işlediği ve bu alanda neler yapıldığı ortaya kondu.

Yetkililer, Türkiye'nin 2 rejime ilişkin yanıtlarının önümüzdeki dönemde değerlendirmeye alınacağını, gerekirse OECD uzmanlarının yerinde inceleme yapabileceğini ve karşılıklı bilgi alışverişinin ardından da bunların gerçekten zararlı vergi uygulaması olup olmadığına karar verileceğini bildirdi.

Her iki rejim de zararlı vergi uygulaması olarak görülürse, 2003 sonuna kadar bu konuda yeni düzenleme yapılması gerekecek.

Bilgi değişim anlaşması

Paris toplantılarında OECD, üye ve vergi cennetleri konusunda işbirliğini kabul eden ülkelere "Bilgi Değişim Anlaşması" önerisinde de bulundu.

Anlaşma ile yetkili mercilerde gizlilik arzetmesi kaydıyla vergi cenneti durumundaki ülkelere giden paralara ilişkin bilgilerin karşılıklı olarak verilmesi isteniyor. Eğer, böyle bir anlaşma hayata geçirilebilirse, Türkiye'den kaçırılan ve özellikle vergi cenneti ülkelerdeki bankalarda açılan gizli hesaplarda kimlerin, ne kadar parasının olduğunun da öğrenilmesi imkanı elde edilecek.

Öte yandan Gelirler Genel Müdürlüğü, OECD'nin genel olarak vergi uygulamalarında eşitsizlik yarattığı ve vergi kaçağına yolaçabildiği yolunda ön görüş bildirdiği serbest bölgeler konusunun masaya yatırılması görüşünü sürdürüyor. Yetkililer, ekonomide mevcut sorunların aşılmasının ardından sayıları hızla artan serbest bölgelerle ilgili yeni bir düzenlemeye gidilmesi gerektiğini ifade ediyor. (aa)