Müftüoğlu’ndan Gaziantep’e mutfak stratejileri

İç turizmde hareketlilik sağlamayı amaçlayan Kırmızı Kent Reklam Yarışmasını kazananların da ödüllendirildiği buluşmaya AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Gaziantep Milletvekili Hüseyin Çelik, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Asım Güzelbey, Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Enis Berberoğlu, Hürriyet Gazetesi Yayın Direktörü Fatih Çekirge, Hürriyet Reklam Direktörü Gönül Birkiye, Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Metehan Demir, Hürriyet Ankara İdari Temsilcisi Barbaros Muratoğlu, Prof. Dr. Osman Müftüoğlu ile sanayi ve ticaret odaları başkanları, ilçe belediye başkanları, işadamları ve çok sayıda davetli katıldı.

Hürriyet Yayın Direktörü Fatih Çekirge, artık Hürriyet’in çok büyük bir dünya olduğunu belirterek, “Artık yeni bir gözlük taktık. Böylece Anadolu’da çok büyüm mucizeler gördük. Şehirler kültürleriyle anılır. 7 milyar dolar ihracat yapan Gaziantep’te çok lezzetli hayat hikayeleri duyuyorum. Burada herkes bir başarı hikayesi yazabiliyor” dedi.

Gaziantep mutfağının marka haline geldiğini kaydeden Prof. Dr. Osman Müftüoğlu ise yöresel yemek kültürünün önemine dikkat çekti. Gaziantep’te çok muhteşem lezzetler olduğunu söyleyen Müftüoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Hürriyet çok büyük bir dünya. Çok geniş bir kitleye ulaşabiliyorum. Sağlıklı ilgili gelişmeleri gazetem aracılığıyla anlatma fırsata buluyorum. Farklı olan şeyleri yazamaya çalışıyorum. Ama en çok yeme içme kısmı ilgi görüyor. Yeme içmenin sağlıkla ilgisi de var.

MUHTEŞEM LEZZETLER VAR
Mutfak kültüründeki değişimle ilgili konuşacağım. Gaziantep’in gelişimiyle ilgili yeme içmenin önemli ekonomik alanlardan biri olacağına inanıyorum. Beslenme son 15 yılda bir atıştırmanın dışına çıktı. Önce doymak için yiyoruz. ‘Yiyeceklerin hastalıklardan korumasını isteyebilir miyim?’ diye de düşünüyoruz. Besin seçimleri beden kadar ruhu da etkiliyor. Beslenme ve sağlık ilişkisinin son yıllarda dikkate alınması gerektiği dikkate alındı. Damak çatlatan lezzetler damar çatlatan lezzetlere dönüşür. Bizim mutfağımızda sunum faktörü çok önemli. Onun için artık dizayna yönelmek gerekir. Mutfağın dünyaca ünlü olması dışarıya çok insan gidip gitmemesiyle ilgili. Bunun ilk örneği Çin’dir. Çin mutfağı başta Amerika olmak üzere tüm dünyaya yayıldı. Türk mutfağının çok yaygın olmadığını görüyoruz. Hız, sunum ve lezzet faktörü dışında yeme içmede fiyat da önemli. Sağlıklı olmayı öne çıkarırsanız daha çok tercih ediliyor. Hızlı olmak da yemekleri çok sattırıyor. Şık sunumlar ürünü sevdiriyor. Hızlanan hayat ve büyüyen ekonomi sektörü daha da büyütecek. Fast food işi yayılacak gibi görünüyor. Hayat hızlı, insanlar da hızlı düşünmeye ve yemeye başladılar. Sağlıklı fast food’a ayak uydurulabilmesi lazım. Gaziantep mutfağında fast food’a ayak uyduracak çok muhteşem lezzetler var. Her mutfağı laboratuvar haline getirirseniz kalıcı lezzetler üretemezsiniz. Kalıcı olması için lezzetlerin coğrafi yönüyle geliştirilmesi lazım. Coğrafi konum açısından Antep mutfağı olağanüstü bir şansa sahip. Şehir ismiyle öne çıkan mutfak dünya üzerinde yok. Ama bir Antep mutfağı var.

EKONOMİK GÜÇ OLUR
Lezzetli gıdalar en çok füzyon coğrafyasında keyfediliyor. Gaziantep mutfağı çok kültürlü mutfağın gerçekleştiği bir yer. Antep mutfağı koyun etinden iyi kebap yapıyorsa ve koyunları Balıkesir’den getiriyorsa oradan getirmeye devam edecek. Yani ürünlerin gelişme süreçlerine dikkat edilmesi gerekiyor. Antep’in arkasında çok uzun bir tarihi hikayesi var. Bu mutfak birileri tarafından tartışmaya açılırsa ben büyük bir ekonomik değeri olan mutfak haline dönüşeceğine inanıyorum. Gaziantep mutfağı bir ekonomik güç ve potansiyel haline getirilebilir. Antep mutfağının marka değeri çok yüksek. Yemeklerin tarihi hikayeleri var. Antep mutfağı dünya mutfağı haline de gelebilir.”

BURADAKİ TADI TUTMAZ
Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Güzelbey de Gaziantep mutfağıyla ilgili ilginç bir hikaye anlattı. Gaziantep’te yapılan yemeklerin başka yerde yapılanın yerini tutmadığını belirten Güzelbey, “İstanbul’da bir lokanta sahibi zamanında ‘ben herşeyi Antep’ten götüreceğim’ diyor. Adam gerçekten taş fırının taşlarını bile buradan götürüyor. Ama istediği sonucu alamıyor. Çünkü oradaki hava şartlarıyla buradaki hava şartları bile farklı.”