Liderler anlaştı, G-20 ülkeleri bütçe açıklarını yarıya indirecek
Güncelleme Tarihi:
Yeliz ÖZ
Oluşturulma Tarihi: Haziran 28, 2010 00:00
G-20 Zirvesi’nin son gününde Kanada Başbakanı Stephen Harper’in “2013’e kadar bütçe açıklarını yüzde 50 indirme” önerisi liderlerden onay aldı. AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso, “Hepimiz büyüme konusunda aynı şeyi hedefliyoruz” dedi.
‘TOPARLANMA ve Yeni Başlangıçlar’ (Recovery and New Beginnings) temasıyla Toronto’da önceki gün başlayan G-20 Zirvesi, Kanada Başbakanı Stephen Harper tarafından sunulan “bütçe açıkları 2013 yılına kadar yarı yarıya indirilmesi” hedefiini, kabul edilebilir tarih olarak benimsendi. Teklif başta bütçe açıklarını indirmekte zorlanan İngiltere ve diğer Avrupa ülkelerinden destek gördü. Zirvenin ilk gününde ekonomik büyüme ve mali reformlar konularına odaklanan liderler, sürdürülebilir büyüme konusunda görüşbirliğine vardı. Zirvenin kapanışında hazırlanan G-20 sonuç bildirgesinde de, “G-20 liderleri bütçe açığını azaltma konusunda anlaştı fakat önlemler ülkelerin ulusal koşullarına uygun olarak yapılacak” denildi.
Karşı bir ödün
AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barosso ve AB Konseyi Başkanı Herman Van Rompuy tarafından da desteklenen bütçe açıklarının 2013 yılında yarı yarıya indirilmesi hedefinin kabul edilebilir bir tarih olduğu belirtildi. Ancak Avrupa’nın kamu maliyesinin en kısa zamanda kontrol altına alınması için yaptığı bu girişimin, ABD ve Japonya’nın yeni bir resesyonu önlemek için olağanüstü harcamalardan kaçınıp, küresel ekonominin büyümesine odaklanalım önerisine karşı bir ödün olduğu da vurgulandı.
Minimum açık hedefi
Avrupa Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso, G-20 toplantılarında liderlerin belli kriterler üzerinde anlaştığını belirterek, “G-20 ülkeleri bütçe açıklarını önlemek ve ekonomik çöküşün önüne geçmek için borç yüklerini hafifletecek belirli hedefleri kabul etti. Hepimiz ekonomik büyüme konusunda aynı amacı hedefliyoruz” diye konuştu.
Plan yapacak
Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy de, Avrupa ve ABD arasında hükümetlerin canlandırma paketleri ya da bütçe kesintileri konuları üzerinde bir anlaşmazlığa düşmediğini belirtti. Sarkozy, “Bütün G-8 ülkeleri bütçe açıklarının azaltılmasına ilişkin bir plana ihtiyaç duyulduğu konusunda anlaştı ve bu ülkeler bunları kendi koşullarına göre yapacak” dedi. G-20’de yanıt aranılan sorunun, “Borçların azaltılması ve bütçe açıkları” olduğuna dikkat çeken Sarkozy, “Bu ihtiyaç konusunda kimsenin anlaşmazlığa düşmesi sözkonusu değil. Hangi yol izlenecek ve ne kadar derin olacak, asıl soru bu” mesajı verdi.
Ulusal koşullar
Zirvenin son gününde hazırlanan G-20 sonuç bildirgesinde, “G-20 liderleri bütçe açığını azaltma konusunda anlaştı fakat önlemler ülkelerin ulusal koşullarına uygun olarak yapılacak” denildi. Bildiride, ekonomik iyileşme hızının dünyanın genelinde farklılık gösterdiğine dikkat çekilirken, “Büyümenin sürdürülebilir olması ve bütçe disiplininin sağlanması konusunda hassas bir dengeye ihtiyaç duyulmaktadır. Senkronize mali düzenlemeler birçok major ekonomi için risk taşıyabilir. Güven sarsıcı ve büyümeyi engelleyecek bir konsolidasyon uygulamak başarısızlık riski taşımaktadır” mesajı yer aldı. Bildiride gelişmekte olan ülke ekonomilerinin para birimlerinin değerini dünya ticaret dengesi için daha serbest sularda yüzmeye bırakması gerektiğine dikkat çekildi.
ABD diğer ülkelerden ayrı bir yol izleyecek
ABD Başkanı Barack Obama’nın bütçe açığının azaltılması konusunda Avrupa’dan farklı bir görüş sergilemesinin sorulması üzerine Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, “ABD Başkanı Barack Obama’nın sürdürülebilir politikaları desteklemenin ne kadar önemli olduğunu söylediğini duydum. Obama, açıkça borçların ve açıkların taşıdığı riski belirtiyor” diye konuştu. Ancak New York Times’ın haberi ise, ABD tarafında işaretlerin bu yönde olmadığını gösteriyor. ABD’li yetkililer New York Times’a yaptıkları açıklamada, “ABD 2013’e kadar hükümet borçlarını yarı yarıya indirmeyi amaçlayan diğer liderlerden ayrı bir yol izleyecek” dedi.
Çin: Yuanın değerinde hızlı hareket beklemeyin
KANADA Başbakanı Stephen Harper, Çin’in parasının hâlâ yeteri kadar değerli olmadığını ve daha fazla hareket gerektiğini açıklamasına, Çin Başbakanı Hu Jintao ve ABD Başbakanı Barack Obama’nın görüşmesi öncesinde yanıt geldi. Çinli yetkililer G-20’de yaptıkları açıklamada, “Yuanın değerinin esnekliği konusunda hızlı hareket beklendiği yönündeki açıklamalardan kaçınılmalı” dediler.
Bankacılık Seul’de görüşülecek
BANKALARIN krize karşı el altında daha fazla sermaye tutma ihtiyacı, G-20 Zirvesi’nde tartışılan konu oldu. Ancak, banka vergileri konusunda uzlaşma sağlanamazken, bankaların sermayelerinin düzeyi konusunda bir anlaşmaya varılabileceği yönünde umut doğdu. Kanada Merkez Bankası Başkanı Mark Carney, “Küresel sistemin sermayesinin yeterli olmadığı konusunda uzlaşıldı. Sermayenin ne olacağı, hangi düzeyde sermayeye ihtiyaç duyulacağı konularında ortak bir anlaşmaya ihtiyaç var. Bu konu kasımda Seul’de yapılacak zirvede ele alınacak. Banka sermayeleri konusunda çok ciddi bir süreci ele alıyoruz” dedi.
Brezilya’dan ‘gelişmekte olan ülkeler zarar görür’ uyarısı
BREZİLYA Devlet Başkanı Lula da Silva’yı temsilen G-20 toplantısına katılan Brezilya Maliye Bakanı Guido Mantega ise, bazı Avrupa ülkelerinin bütçe açıklarını çok hızlı kesme yoluna gitmesinin küresel ekonominin düzelmesi için risk taşıdığını ve bunun gelişmekte olan ülkelere zarar verebileceği endişesini dile getirdi. Yaşanan sürecin başka bir darboğaza neden olabileceğine dikkat çeken Mantega, “Küresel ekonominin toparlanmasında gelişmekte olan ülkeler yükü tek başına taşımamalılar. Bu katılım gerektiren bir proje ve yük hepimiz tarafından taşınmalı” diye konuştu.
Gelişmekte olan ülkelerde ‘ihracat yıkılır’ endişesi
ALMANYA Başbakanı Angela Merkel, G-20 ülkelerinin 2013’e kadar bütçe açıklarını yarı yarıya düşürmeleri konusunda anlaşmaya vardıklarını tekrarlarken, “Bu nihai belgenin bir parçası olacak” dedi. Gelişmekte olan ülkelerin ‘ihracata bağlı ekonomiler için yıkım olur’ protestosu karşısında Merkel, bu anlaşmanın özellikle gelişmiş ülkeleri ilgilendirdiğine dikkat çekti. Kanada hükümeti sözcüsü Dimitri Soudas da, “Belirli hedeflere ulaşmanın kolay olmayacağını herkes biliyor” dedi. Dimitri Soudas, “Eğer bu anlaşma başarıya ulaşırsa, ilk kez G-20 liderleri belirli bir anlaşmaya ulaşmış olacak. Bu durum kamu maliyesindeki güçlenme yolunda önemli bir aşama olacak” dedi.
Bir helikopter bile kiralayamıyoruz
İNGİLTERE Başbakanı David Cameron, Başbakan olduktan sonra ilk kez Huntsville’deki G-8 zirvesinde bir araya geldiği ABD Başkanı Barack Obama ile Toronto’daki G-20 zirvesine aynı helikopterde uçtu. İngiltere’nin bütçe açığının ABD’ninkinden daha fazla ve tehlikeli boyutlarda olduğu Toronto’da gazetecilerle sohbette şaka olarak yansıdı. Barack Obama’nın helikopteri ile Toronto’ya giden Cameron, “İki ülkenin de büyük bütçe açığı sorunları var. Ancak bizimki gibi bir bütçe sorunu hemen çözüm gerektiriyor. Baksanıza helikopter bile kiralayamıyoruz” dedi.
Karşı bir ödün
AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barosso ve AB Konseyi Başkanı Herman Van Rompuy tarafından da desteklenen bütçe açıklarının 2013 yılında yarı yarıya indirilmesi hedefinin kabul edilebilir bir tarih olduğu belirtildi. Ancak Avrupa’nın kamu maliyesinin en kısa zamanda kontrol altına alınması için yaptığı bu girişimin, ABD ve Japonya’nın yeni bir resesyonu önlemek için olağanüstü harcamalardan kaçınıp, küresel ekonominin büyümesine odaklanalım önerisine karşı bir ödün olduğu da vurgulandı.
Minimum açık hedefi
Avrupa Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso, G-20 toplantılarında liderlerin belli kriterler üzerinde anlaştığını belirterek, “G-20 ülkeleri bütçe açıklarını önlemek ve ekonomik çöküşün önüne geçmek için borç yüklerini hafifletecek belirli hedefleri kabul etti. Hepimiz ekonomik büyüme konusunda aynı amacı hedefliyoruz” diye konuştu.
Plan yapacak
Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy de, Avrupa ve ABD arasında hükümetlerin canlandırma paketleri ya da bütçe kesintileri konuları üzerinde bir anlaşmazlığa düşmediğini belirtti. Sarkozy, “Bütün G-8 ülkeleri bütçe açıklarının azaltılmasına ilişkin bir plana ihtiyaç duyulduğu konusunda anlaştı ve bu ülkeler bunları kendi koşullarına göre yapacak” dedi. G-20’de yanıt aranılan sorunun, “Borçların azaltılması ve bütçe açıkları” olduğuna dikkat çeken Sarkozy, “Bu ihtiyaç konusunda kimsenin anlaşmazlığa düşmesi sözkonusu değil. Hangi yol izlenecek ve ne kadar derin olacak, asıl soru bu” mesajı verdi.
Ulusal koşullar
Zirvenin son gününde hazırlanan G-20 sonuç bildirgesinde, “G-20 liderleri bütçe açığını azaltma konusunda anlaştı fakat önlemler ülkelerin ulusal koşullarına uygun olarak yapılacak” denildi. Bildiride, ekonomik iyileşme hızının dünyanın genelinde farklılık gösterdiğine dikkat çekilirken, “Büyümenin sürdürülebilir olması ve bütçe disiplininin sağlanması konusunda hassas bir dengeye ihtiyaç duyulmaktadır. Senkronize mali düzenlemeler birçok major ekonomi için risk taşıyabilir. Güven sarsıcı ve büyümeyi engelleyecek bir konsolidasyon uygulamak başarısızlık riski taşımaktadır” mesajı yer aldı. Bildiride gelişmekte olan ülke ekonomilerinin para birimlerinin değerini dünya ticaret dengesi için daha serbest sularda yüzmeye bırakması gerektiğine dikkat çekildi.
ABD diğer ülkelerden ayrı bir yol izleyecek
ABD Başkanı Barack Obama’nın bütçe açığının azaltılması konusunda Avrupa’dan farklı bir görüş sergilemesinin sorulması üzerine Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, “ABD Başkanı Barack Obama’nın sürdürülebilir politikaları desteklemenin ne kadar önemli olduğunu söylediğini duydum. Obama, açıkça borçların ve açıkların taşıdığı riski belirtiyor” diye konuştu. Ancak New York Times’ın haberi ise, ABD tarafında işaretlerin bu yönde olmadığını gösteriyor. ABD’li yetkililer New York Times’a yaptıkları açıklamada, “ABD 2013’e kadar hükümet borçlarını yarı yarıya indirmeyi amaçlayan diğer liderlerden ayrı bir yol izleyecek” dedi.
Çin: Yuanın değerinde hızlı hareket beklemeyin
KANADA Başbakanı Stephen Harper, Çin’in parasının hâlâ yeteri kadar değerli olmadığını ve daha fazla hareket gerektiğini açıklamasına, Çin Başbakanı Hu Jintao ve ABD Başbakanı Barack Obama’nın görüşmesi öncesinde yanıt geldi. Çinli yetkililer G-20’de yaptıkları açıklamada, “Yuanın değerinin esnekliği konusunda hızlı hareket beklendiği yönündeki açıklamalardan kaçınılmalı” dediler.
Bankacılık Seul’de görüşülecek
BANKALARIN krize karşı el altında daha fazla sermaye tutma ihtiyacı, G-20 Zirvesi’nde tartışılan konu oldu. Ancak, banka vergileri konusunda uzlaşma sağlanamazken, bankaların sermayelerinin düzeyi konusunda bir anlaşmaya varılabileceği yönünde umut doğdu. Kanada Merkez Bankası Başkanı Mark Carney, “Küresel sistemin sermayesinin yeterli olmadığı konusunda uzlaşıldı. Sermayenin ne olacağı, hangi düzeyde sermayeye ihtiyaç duyulacağı konularında ortak bir anlaşmaya ihtiyaç var. Bu konu kasımda Seul’de yapılacak zirvede ele alınacak. Banka sermayeleri konusunda çok ciddi bir süreci ele alıyoruz” dedi.
Brezilya’dan ‘gelişmekte olan ülkeler zarar görür’ uyarısı
BREZİLYA Devlet Başkanı Lula da Silva’yı temsilen G-20 toplantısına katılan Brezilya Maliye Bakanı Guido Mantega ise, bazı Avrupa ülkelerinin bütçe açıklarını çok hızlı kesme yoluna gitmesinin küresel ekonominin düzelmesi için risk taşıdığını ve bunun gelişmekte olan ülkelere zarar verebileceği endişesini dile getirdi. Yaşanan sürecin başka bir darboğaza neden olabileceğine dikkat çeken Mantega, “Küresel ekonominin toparlanmasında gelişmekte olan ülkeler yükü tek başına taşımamalılar. Bu katılım gerektiren bir proje ve yük hepimiz tarafından taşınmalı” diye konuştu.
Gelişmekte olan ülkelerde ‘ihracat yıkılır’ endişesi
ALMANYA Başbakanı Angela Merkel, G-20 ülkelerinin 2013’e kadar bütçe açıklarını yarı yarıya düşürmeleri konusunda anlaşmaya vardıklarını tekrarlarken, “Bu nihai belgenin bir parçası olacak” dedi. Gelişmekte olan ülkelerin ‘ihracata bağlı ekonomiler için yıkım olur’ protestosu karşısında Merkel, bu anlaşmanın özellikle gelişmiş ülkeleri ilgilendirdiğine dikkat çekti. Kanada hükümeti sözcüsü Dimitri Soudas da, “Belirli hedeflere ulaşmanın kolay olmayacağını herkes biliyor” dedi. Dimitri Soudas, “Eğer bu anlaşma başarıya ulaşırsa, ilk kez G-20 liderleri belirli bir anlaşmaya ulaşmış olacak. Bu durum kamu maliyesindeki güçlenme yolunda önemli bir aşama olacak” dedi.
Bir helikopter bile kiralayamıyoruz
İNGİLTERE Başbakanı David Cameron, Başbakan olduktan sonra ilk kez Huntsville’deki G-8 zirvesinde bir araya geldiği ABD Başkanı Barack Obama ile Toronto’daki G-20 zirvesine aynı helikopterde uçtu. İngiltere’nin bütçe açığının ABD’ninkinden daha fazla ve tehlikeli boyutlarda olduğu Toronto’da gazetecilerle sohbette şaka olarak yansıdı. Barack Obama’nın helikopteri ile Toronto’ya giden Cameron, “İki ülkenin de büyük bütçe açığı sorunları var. Ancak bizimki gibi bir bütçe sorunu hemen çözüm gerektiriyor. Baksanıza helikopter bile kiralayamıyoruz” dedi.