Koç Holding ile Koç Üniversitesi işbirliği

Güncelleme Tarihi:

Koç Holding ile Koç Üniversitesi işbirliği
Oluşturulma Tarihi: Mart 30, 2010 15:56

Koç Holding, Türkiye’de araştırma ve geliştirme (Ar-Ge) çalışmalarına katkı yapmak ve büyüme hedeflerinde odaklandığı dört sektörden biri olan enerji alanında üniversite-sanayi işbirliğini geliştirmek üzere yeni bir model yaratacak bir uygulamaya imza attı.

Koç Holding, Türkiye’de araştırma ve geliştirme (Ar-Ge) çalışmalarına katkı yapmak ve büyüme hedeflerinde odaklandığı dört sektörden biri olan enerji alanında üniversite-sanayi işbirliğini geliştirmek üzere yeni bir model yaratacak bir uygulamaya imza attı. Koç Üniversitesi ile Ar-Ge konusunda işbirliği anlaşması imzalayan Koç Holding Enerji Grubu, küresel düzeyde yaşanan rekabete uyum açısından bu anlaşmanın amaçlarının her iki tarafın güçlerini birleştirerek hem enerji sektörüne hem de Türkiye ekonomisine katma değer yaratmak olduğunu açıkladı.

Koç Holding Enerji Grubu ve Koç Üniversitesi arasındaki imza protokolü İstanbul’da düzenlenen bir törenle Koç Holding Enerji Grubu Başkanı Erol Memioğlu ve Koç Üniversitesi rektörü Prof.Dr. Umran İnan tarafından imzalandı. Törene Koç Holding Enerji Grubu şirketleri Tüpraş, Opet, Aygaz, Entek’in genel müdürleri de katıldı.

Törende bir konuşma yapan Koç Holding Enerji Grubu Başkanı Erol Memioğlu, Enerji Grubu şirketlerinin, Koç Topluluğu gelirlerinin yarısını oluşturduğunu belirterek “Türkiye’de enerjinin her dalında olan bir portföy geliştirerek ülkenin tek entegre enerji şirketleri topluluğu olduk. Amacımız bu entegrasyondaki iç kırılmalarda tüm değer zincirini tamamlamak ve enerjide tam entegrasyonu sağlamaktır” dedi.

“ENERJİ GRUBU ŞİRKETLERİ KRİZE RAĞMEN İYİ SONUÇLAR ELDE ETTİ”

Memioğlu, enerji grubu şirketlerinin küresel krizin yaşandığı bir dönemde başarılı sonuçlar elde ettiğine dikkat çekerek şunları söyledi: “Enerji Grubu şirketlerimiz Tüpraş, Aygaz, Opet, Mogaz, Entek ve Demir Export aldığımız tedbirler ve dikkatli politikalarla bu dönemde başarılı sonuçlar elde etti. Avrupa’nın sekizinci büyük rafineri şirketi Tüpraş ülkemizin petrol ürünleri tüketiminin yaklaşık yüzde 70’ini karşılıyor. Tüpraş’da gerçekleştirdiğimiz operasyonel ve finansal esneklikle birçok uluslararası rafineri şirketinin zarar ettiği bir yılı başarılı ve iyi bir sonuçla tamamladık. Aygaz, Koç Topluluğu Enerji Grubu bünyesinde akaryakıt ve rafineri dışında kalan tüm enerji markalarını şemsiyesi altında toplayarak bu şirketlerin ana hissedarı konumuna gelirken, LPG sektöründeki liderliğini devam ettirdi. Opet, pazar payını artırmayı sürdürürken, beyaz ürünlerde 3. siyah ürünlerde ise 2. konumunu korudu. Elektrik üretim şirketimiz Entek’de yeni yatırımla 300 MW kapasitesiye ulaşılmıştır”.

Ar-Ge faaliyetlerinin tüm dünyada, büyümenin, verimliliğin ve rekabet avantajının önemli bir dinamosu olarak hız kazandığına dikkat çeken Memioğlu, “Bir ülkedeki sanayi dışa bağımlı olmadan kendi teknolojisini üretebiliyorsa, küreselleşen dünya pazarında rekabet şansı da o derece yüksek olacaktır.Bu da ancak güçlü bir üniversite-sanayi işbirliği ile mümkündür” diye konuştu.

“İKİ TARAF DA BİRBİRİNİ BEĞENMİYOR”

Üniversitelerin sanayiden, sanayinin de üniversitelerden ileride olduğu birçok alan bulunduğunu ifade eden Memioğlu, “ Ülkemizde üniversite-sanayi işbirliğinin olduğundan söz etmek yanlış olur. Bunda üniversitelerin kendilerini iyi tanıtamamalarının etkisi olduğu gibi, sanayinin teknolojik araştırmalara yönelen bir yapısının olmayışının da önemli rolü bulunmaktadır. ABD’de sanayi ve üniversiteler iç içe. Sanki bir rotasyon var gibi Üniversite’den sanayi’ye, sanayi’den üniversite’ye eleman transferleri oluyor. Sistem birbiri ile konuşuyor. Maalesef ülkemizde farklı durum var. İki taraf da birbirini beğenmiyor. Her iki tarafın da bizzat sorumluluk alarak birlikte çalışması gerekiyor. Attığımız bu adımla bunu gerçekleştireceğimize inanıyoruz” dedi.

“TEKNOLOJİYİ DIŞARDAN ALMAK YERİNE BURADA ÜRETMELİYİZ”

Üniversite-Sanayi işbirliğiyle, Türk ekonomisinin rekabet edebilme yeteneği artırılacağını vurgulayan Memioğlu, şöyle devam etti:

“Teknolojiyi dışarıdan almak yerine, üniversitelerimizi bu yönde desteklemenin uzun dönemde gerek ulusal yönden ve gerek kuruluşumuz açısından yarar sağlayacağına inanmaktayız. Üniversiteler ile gerçekleştirilecek ortak çalışmalar sonrasında ortaya çıkacak bilgi birikiminin Koç Enerji grubunun sürdürülebilir başarısı ve geleceği için oldukça önem kazanacağına inanmaktayız Enerji, ekonominin ve yaşam standardının vazgeçilmez kaynağıdır. Koç Topluluğu, Enerji Grubu Başkanlığı olarak gerekli Ar-Ge altyapısı çalışmalarını başlattık ve hızla ilerliyoruz. Koç Üniversitesi ile yapacağımız bu işbirliğinin de bu kapsamdaki hedeflerimize ulaşmada çok önemli katkıları olacağına inanıyoruz.”

“AR-GE’NIN GELIŞTIRME DEĞIL ARAŞTIRMA KISMI DAHA ÖNEMLI”

Toplantıda üniversite-sanayi ilişkilerinin nasıl geliştirilebilecği konusunda görüşlerini açıklayan Koç Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Umran İnan, “sanayinin kendisini üniversite ile çeşitli şekillerde ilişkilendirmek için harcadığı efor ve kaynaklara birer kayıp olarak değil, tam tersine birer yatırım olarak bakması gerektiğini söyledi.

Üniversite-sanayi ilişkilerinin çok geniş bir yelpazede gerçekleşebileceğini, öğretim üyelerinin danışman olarak kısa vadeli projelerde çalışmalarının gerçek katma-değerli bir ortaklıktan ziyade bir tür bireysel istihdam metodu olduğunu söyleyen Prof. İnan, “Esas önemli olan birbirini destekleyen ve birbirinin misyonunu gözeten Ar-Ge ortaklıkları kurabilmektir. Bu bağlamda gerçek Ar-Ge sadece ‘Ge’ olmamalıdır. ‘Ar+Ge’ türündeki ortaklıklar üniversitenin misyonuna daha uygundur zira bu çalışmalarda hem yayın hem de sonuç üretilmektedir. Bunun yanında gerçek teknolojik ve paradigma kaydıran fikirler ve uygulamalar ancak ‘Ar’ ortaklıkları ile üretilebilirler” dedi. Üniversite ve sanayinin birlikte var olmasının önemini vurgulayan Rektör İnan, “ İşin geliştirme işi zaten kutunun içinde. Önemli olan kutunun dışına çıkıp araştırma için tohumlar atabilmektir” diye konuştu.

BİLİNMEYEN BİLİNMEYENLERİ ORTAYA ÇIKARMAYA ÇALIŞMALIYIZ

Endüstri-üniversite işbirliğinde esas olan noktanın, karşılıklı kazanım sağlayan ve her iki tarafı da güçlendirecek yapıcı ortaklıklar kurgulamak olduğuna işaret eden ve Ar-Ge’nin önemine değinirken bilinen ve bilinmeyenler ayrımı yapan Prof. İnan, şu değerlendirmede bulundu:

“Bilinen bilenmeyenleri bulmak da önemli. Ancak bilinmeyen bilinmeyenlerin yakalanması için ABD’de geniş tecrübelerle kanıtlanmış bir metot, Endüstri’nin proaktif olarak, tohumlama araştırmalarını desteklemek için bir fon oluşturmasıdır. Araştırma projelerin çoğu ilginç yayın, sonuç ve tezler üretir, ama bir tanesi sıçratan ve kurtaran nitelikte olacaktır. Yeni kültürler oluşturmak, bir anlamda kabuk değiştirmek gibidir. Cesaret ve dirayet, ve en önemlisi de şablonların ötesinde, alışılmışların dışında düşünebilmeyi gerektirir.”

Koç Holding Enerji Grubu ile yaptıkları işbirliğinin önemine vurgu yapan Rektör İnan “Ar-Ge çalışmalarımızı ve endüstri ile ilişkilerimizi genişletmeye karar verdiğimizde, odaklanmamız gereken konulardan biri olarak enerji konusu ön plana çıktı. Enerjide yeni tip teknolojilerin üretilmesinden, yeni depolama yöntemlerinin geliştirilmesine, teknoloji uygulamalarında verimliliğin artırılmasından, üretim dağıtımın yeniden planlanmasına ve optimize edilmesine kadar her konuda Ar-Ge çalışmalarına ihtiyaç vardır: Bizim işbirliğimiz de ağırlıkla bu konular üzerinde yoğunlaşacaktır” dedi.

GRUPLAR ÜSTÜ BİR İŞBİRLİĞİ

Toplantıda soruları yanıtlarken de Koç Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Umran İnan, bu tür işbirlikleri için Koç Grubu şirketleri dışında da tüm sanayi sektörüne ve şirketlere de açık olduklarının altını çizerek, “ Şimdiye kadar Aksa, Eczacıbaşı, Aselsan’ın da aralarında bulunduğu bir dizi şirketle proje işbirlikleri yaptık. Enerji sektöründe Ar-Ge işbikleri çok önemli. Koç Grubu bize gelmese de biz yine gider onları bulurduk” dedi. Erol Memişoğlu da artık rekabetin ulusal değil küresel ölçekte gerçekleştiğine dikkat çekerek “ Bu işbirlikleri sonucunda enerji şirketlerimizin rekabetçi bir üstünlük yaratmaları bekliyoruz. Ancak bu rekabetçi güç artık küresel oyuncuların olduğu uluslar arası pazarlarda daha fazla önem kazanıyor” dedi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!