Kayhan, kendini arkeolojiye verecek

Güncelleme Tarihi:

Kayhan, kendini arkeolojiye verecek
Oluşturulma Tarihi: Ocak 14, 1999 00:00

Haberin Devamı

Bugün iki yıllık TÜSİAD Başkanlığı'nı devredecek

olan Muharrem Kayhan, ‘‘Kafamda arkeoloji ve nümismatikle

ilgili çalışmalar yapan vakıflar

veya örgütler’’ dedi.

BUGÜN yapılacak Genel kurul toplantısında Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği Başkanlığı'nı Erkut Yücaoğlu'na devredecek olan Muharrem Kayhan, bir daha TÜSİAD başkanlığına kesinlikle aday olmayacağını belirterek, ‘‘Kafamda arkeoloji ve nümismatikle ilgili çalışmalar yapan vakıflar veya örgütler var. Enerjimi bunlara vereceğim’’ dedi.

Kayhan, ‘‘temiz toplum, demokrasi, siyasi istikrar ve yapısal reformlar’’ taleplerini her platformda dile getirdiği iki yıllık TÜSİAD Başkanlığı dönemi ve projeleri konusunda sorularımızı şöyle yanıtladı:

Başkanlık koltuğuna otururken yapmak istediklerinizle, kalkarken bıraktıklarınızı karşılaştırdığınızda nasıl bir bilanço çıkıyor?

- Benim kendi gündemimde TÜSİAD'ın destek kitlesini biraz artırmak vardı. Ve TÜSİAD'ın yaptığı çalışmaların toplumda daha çok yankı bulabilmesi, görüşlerin benimsetilebilmesi, başka ağızlardan da dile getirilebilmesi, en azından buna bizim bir bilimsel tabanı hazırlamış olmamız önemliydi. Dolayısıyla SİAD'larla kurulan ilişkiler ve şimdi bundan sonra içinde aktif olarak görev almayı düşünmediğimiz fakat önayak olduğumuz SİAD zirvelerini, yapmak istediğim ve bu dönemde başarılan önemli bir şey olarak görüyorum. TÜSİAD'ın diğer bir fonksiyonu dış ilişkilerdeki katkısı. ABD temsilciliği AB'de temsilciliğimizle beraber nihayet faaliyete geçti. Bunun dışında bir de, ‘‘TÜSİAD düşünce kulübü fonksiyonu olarak neler yaptı?’’ derseniz, demokrasinin standartlarının yükseltilmesi ile ilgili dönemin başında, ‘‘fırtınalar’’ koparan dökümanın geliştirilmesi ve bir çok yönünün benimsetilmesi ve bunla ilgili panellerle, toplantılarla en azından TÜSİAD söylemi ile bunun kamuoyunda daha fazla yer etmesine yaptığımız katkıyı da dönemimin bilançosunun artı değerleri arasında sayabilirim.

Muharrem Kayhan her platformda dört talepte bulundu; temiz toplum, demokrasi, siyasi istikrar ve yapısal reformlar. İki yılın sonunda bunlar arasında talep listenizden çıkmaya hak kazananlar oldu mu?

- Hayır hiçbiri çıkmadı. Bunların hepsi, 96'nın sonunda Susurluk'la başlayan sürecin sonunda temiz toplum, temiz siyasetle ilgili Türkiye'de önemli bir gelişme olduğun kabul etmemiz lazım. Ama bu önemli gelişme yine bilinçlerde, gene sivil toplum örgütlerinin taleplerinde kaldı. Ancak önemli bir şey var. Türkiye'deki hadiseler bir hükümetin düşmesine sebep oldu. Dolayısı ile bunun Türkiye açısından bundan sonra kaçınılmaz bir şekilde projektörün altında olduğunu unutmamamız lazım. Toplumun bu yöndeki duyarlılığını hafife almamak gerekir. Yapısal reformlarda, vergi ile ilgili gelişmeler oldu.

Siyasette yeniden yapılanmanın önemli bir unsuru da insanların siyasete giriş kanalarını yeniden organize etmek. Bu anlamda Türkiye'de bir sorun görüyor musunuz?

- Şu anda bu istikrarsız, bunalımlı dönemin, insanların siyasete iştirakı, en azından kafaca manen iştirakini biraz zorlaştırdığını teslim etmek zorundayız. Türkiye'de kararsızlar sayısının 2-2,5 ay sonra seçime girecek bir ülkede hem yerel bazda, hem de genel seçimler bazında fevkalade yüksek olması düşündürücü. Ayrıca eğer yerel seçimlerle beraber olmasaydı, ben bu dönem, genel seçimlere iştirak sayısının her zamankinden daha az bir yüzdeyle olacağını tahmin ediyordum. Bu aynı, iş alemindeyseniz sizin malınıza pek talep olmaması gibi birşey.

Sizin de siyasete girme gibi hedefiniz var mı?

- Ben düşünmüyorum. Benim kafamda başka hazlar var. Arkeoloji ve Türkiye'nin ören yerleriyle ilgili, nümismatikle ilgili çalışmalar yapan vakıflar veya örgütler var kafamda. Bununla ilgili iprojelerim var. Bunlarla meşgul olacağım. Söke civarında bazı bölgesel projeler olabilir. Türkiye'nin yeterince yararlanamadığı bir kaynak var. Türkiye'nin tanıtımı, gerek bilimsel veriler olarak, gerek turizm potansiyeli olarak, gerekse en azından yanıbaşımızda duran bir bilgi hazinesinden yararlanma olarak. Bütün bunlar da benim de biraz özel ilgi alanım.



Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!