Kavi: Devlet garantisi ile halkı soyuyorlar

Güncelleme Tarihi:

Kavi: Devlet garantisi ile halkı soyuyorlar
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 27, 1999 00:00

Haberin Devamı

Bankacılık sektöründe kredilerin beşte birinin geri dönmediğini söyleyen İstanbul Sanayi Odası Başkanı Hüsamettin Kavi, ‘‘Mevduata yüzde 100 güvence ver, bankaları denetleme, Hazine'ye iş yaptırma, bankaların içini boşalt. Bu, devlet garantisi ile halkı soymaktır’’ dedi.

Bankacılık sektöründe daralan kredi hacmi ve yükselen kredi faizleri sanayiciyi isyan ettirdi. Bankacılık sektöründe verilen kredilerin beşte birinin geri dönmediğini savunan İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Hüsamettin Kavi, ‘‘Bankalar, ‘borcunu ödeyen sanayici kalsın, ödemeyen gitsin' mi diyor? ‘Devlete borç veren bankalar yaşasın, özel sektöre borç verenler batsın' mı isteniyor? Devlet desteği ile sanayiciye uygulanan bu baskı altında yola devam etmek mümkün mü?’’ dedi. Kavi, ‘‘Hem mevduata yüzde 100 güvence ver, bankaları denetleme, Hazine yetkililerine iş yaptırma, bankaların içini boşalt. Bu devlet garantisi ile halkı soymaktır’’ diye konuştu.

Hüsamettin Kavi, Türkiye'nin 1998 sonunda 44 milyar dolar olan iç borç stokunun yılsonunda tahminen 60 milyar dolara ulaşacağını söyledi. Kavi, bu rakamların bütçe açığının 99 yılında 10 katrilyona ulaşması anlamına geldiğini belirterek, böylelikle konsolide bütçe açığının 1998 yılında yüzde 7.1 iken yılsonunda en iyimser tahminle yüzde 12.6'ya ulaşacağı uyarısında bulundu.

EŞEK HİKAYESİ

Gelinen noktayı ekonomik ve siyasi anlamda ‘‘Ömrümüzü eşeği bir kaybedip, bir bularak geçiyor. Ancak baktık ki aslında bir arpa boyu yol ya gitmişiz, ya gitmemişiz’’ şeklinde tanımlayan Kavi, gazetelerde yer alan yeni vergi düzenlemeleriyle ilgili olarak da şunları söyledi:

Son on yılda ne zaman ki bütçe açığı yeni vergilerle finanse edilmeye çalışıldı, sistem tahrip olmuştur. Buna rağmen yeni vergi düşünenlere iki çift lafımız var. Bırakın düşünmeyi, hayal bile etmeyin. Gelin önce harcamaları kontrol edin, bütçe disiplinini sağlayın. Önce denize döktüğünüz paralara bakın.

AKILSIZ VE HESAPSIZ

İmalat sanayi tasarruf edemiyor. Dolar bazında yüzde 25'e varan faizlerle dışarıya sürekli kaynak aktarıyoruz. Girmişiz bir çarka, her gün faiz ödeyip yeniden borçlanıyoruz. Bu yapılan işlerin neresinde akıl var? Neresinde hesap var?

TEDAVİ İFLAS ETTİ

Artık günlük tedavi iflas etti. Çok önemli günlerdeyiz. İnsanların ar damarı bir tek defa çatlar, iki defa değil. Ekonomik programın sahibinin bakanlıklar arası koordinasyonu sabırsızlıkla bekliyoruz. Koalisyon liderleri ekonominin içinden gelmiyorlar. Hükümetin bir yandan uyumlu olması, diğer taraftan da iyi bir danışma ve denetim takımını kurmak zorundalar.

Çağlayan: Ekonomi siyasi sabotaja uğradı

ANKARA Sanayi Odası (ASO) Başkanı Zafer Çağlayan, son bir yılın kısır politik çekişmelerle geçmesinin Türkiye'ye pahalıya patladığını ifade ederek, ‘‘Ekonomi, siyasi sabotaja uğramıştır’’ dedi.

Çağlayan, Oda Meclisi'nin mayıs ayı olağan toplantısında yaptığı konuşmada, ekonomi ve siyasetteki son gelişmeleri değerlendirdi. Türkiye'nin son bir yılını seçim ortamında geçirdiğini ve yaklaşık bir yıldır, ülkenin acil çözüm bekleyen hiç bir sorununa kalıcı çözüm üretilemediğinden yakınan Çağlayan, dünya ve Türkiye'de ciddi ekonomik sorunlar yaşanırken, bu sorunları hafifletecek ciddi bir çaba gösterilmemesini eleştirdi. Çağlayan sözlerini şöyle sürdürdü:

‘‘Kısır politik çekişmelerle geçirilen bu bir yıl, ülkemize pahalıya patlamış, ekonomi siyasi sabotaja uğramıştır. Enflasyon, yeniden yükselme eğilimine girmiş, bütçe açığı daha ilk dört ayda, dakikada 20 milyar açıkla, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 163 artarak 3.5 katrilyonu bulmuştur.’’

Emlakbank'a karşı kampanya başlatırız

İSTANBUL Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Yıldırım, Emlak Bankası'nın ticari ve bireysel kredileri durdurmasını eleştirerek, ‘‘Keyfi uygulamalarla ekonomiye daha fazla sekte vurmaya kimsenin hakkı yoktur’’ dedi. Yıldırım, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, ticari hayatta önemli yeri olan bir bankanın, aniden ortaya çıkıp (kredileri durdurdum) demesinin, ekonomide yaratacağı olumsuzlukların mazur görülemeyeceğini ifade etti. Kredilerin durdurulmasının hiç bir gerekçesini haklı kabul etmediklerini belirten Yıldırım, planlı, akılcı çalışmamanın vegeçmişte kredi vermede başka faktörlerin rol oynamasının faturasının,iş alemine yüklenemeyeceğini kaydetti. Yıldırım, bankaların görevinin, ‘‘mevduat toplayıp devlete veznedarlık yapmak olmadığını’’ ifade etti.

İnterbank: Gözlerinin yaşına bakmayız

INTERBANK Genel Müdür Yardımcısı ve Ankara Bölge Koordinatörü Dr. Niyazi Erdoğan, Interbank'ın eski sahibi Cavit Çağlar hakkında açılan icra davasıyla ilgili olarak, ‘‘Bankalar Yasası ve Ticaret yasaları açık. Sorumlular hakkında, gerekli yasal işlem yapılacak’’ dedi. Erdoğan, Çağlar'ı kastederek, ‘‘Basiretli bir tüccar gibi davranılmaması durumunda, yasalar karşısında sonuçlarına katlanılacağını ifade etti.

Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: ‘‘Kişi, kurum ayrımı gözetmeksizin, bankaya olan borçlar hakkında takibe geçmek zorunluluğu vardır. Neticede bankalar, tasarruf sahiplerinin, tasarruflarını kullanıp, zamanında ödeyen kurumlardır. Zamanında ödenmeyen paralar için, her firmaya uygulanan prosedür, adı geçen grup için de uygulanmaktadır.’’



Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!