Karamercan: 2004 Türkiye için tarihsel bir dönemeç

Güncelleme Tarihi:

Karamercan: 2004 Türkiye için tarihsel bir dönemeç
Oluşturulma Tarihi: Aralık 30, 2003 01:38

Ekonomide nekahat devam ediyor’’ diyen Eczacıbaşı Topluluğu CEO'su Dr. Erdal Karamercan, 2003 yılında yakalanan olumlu performansın 2004 yılında da tekrarlanabilmesi halinde piyasaların canlanabileceğini ve güçlü bir yatırım atmosferi yaratılabileceğini söyledi. Karamercan, ‘‘Türkiye bugün önemli bir tarihsel dönemeçte bulunuyor’’ dedi.

ECZACIBAŞI Topluluğu CEO'su Dr. Erdal Karamercan, 2003 yılında yaşanan tüm olumlu gelişmelere karşın, 2004 yılında riskleri gözardı etmemek gerektiğine dikkat çekerek, ‘‘ekonomide nekahat devam ediyor’’ uyarısında bulundu. Karamercan, Irak savaşıyla yeniden gündemde ön plana çıkan jeopolitik risklerin yanı sıra, siyasi ve makroekonomik risklerin de Türkiye için hayati önem taşıdığını vurguladı. Karamercan, ‘‘2004 yılında da, 2003'te yakalanan olumlu performans tekrar edilebilirse, hem piyasalarda önemli bir canlanma yaşanır, hem de güçlü bir yatırım atmosferi oluşabilir’’ dedi.

‘‘Türkiye bugün önemli bir tarihsel dönemeçte bulunuyor’’ diyen Karamercan, şöyle devam etti: ‘‘IMF destekli ekonomik istikrar programının uygulanması, ekonomide kaybedilmiş dengelerin yeniden kurulması için yaşamsal önem taşıyor. Uzun vadeli istikrar ve küreselleşmeye uyum için AB ile bütünleşme sürecinde çok kritik değişimlerin başarılması gerekiyor. Bu iki önemli ve gerçekleştirilmesi kolay olmayan proje el birliğiyle uygulanmalı. Bunun yanısıra, ABD'nin Irak'a girmesiyle Orta Doğu'da bozulan dengelerin Türkiye'yi ne yönde etkileyeceğini kestirmek de oldukça güç. Ancak, Türkiye'nin bölgede artan önemi nedeniyle, önemli fırsatların sözkonusu olduğunu da düşünmemiz gerekir.’’

Ekonomik alandaki son gelişmeleri moral verici bulmakla beraber, ihtiyatı elden bırakmamak gerektiğine işaret eden Karamercan, ‘‘Kötümser olmasak dahi bazı risklerin algılanması gerekiyor’’ diyerek, bu riskleri şöyle sıraladı: ‘‘Kamu borç yükünün hálá tehlikeli derecede yüksek olması, finans sektöründeki sıkıntıların tam olarak giderilememesi, Türk Lirası'nın fazla değerli olması ve cari işlemler dengesinde verilen yüksek boyuttaki açık kaygı uyandırıyor. Sonuçta ekonomideki ‘‘nekahat’’in devam ettiğini ve Türkiye'nin kredi notunun henüz 'B' gibi bir değeri aşamamış olduğunu unutmamamız lazım.’’

Bütün bu risklere karşın 2004'ün, kararlı politikalar uygulanarak bir fırsatlar yılı olarak değerlendirilmesinin de mümkün olduğunu söyleyen Karamercan, ‘‘2004'te IMF programı ve AB uyumu konuları Türkiye için kilit önem taşımaya devam edecek. Bu yolda ciddiyet ve kararlılıkla yüründüğü taktirde AB katılımı için müzakerelere başlama fırsatı yakalanacak’’ dedi.

Güven artıyor

Irak savaşının beklenenden daha hızlı sonuçlanması ve ekonomik tahribata yol açmamasının, piyasalardaki kötümser beklentilerin, yerini olumlu bir havaya bıraktığını hatırlatan Erdal Karamercan, ‘‘Enflasyon rakamlarının da düşük gerçekleşmesi, bu iyimserliği desteklemekte. Ancak, kurların gerilemesi, dış ödemeler dengesi üzerindeki olumsuz etkisini gösterdi ve cari açık büyümeye başladı’’ diye konuştu. Kurların düşük seyretmesinin özellikle dışsatımda ciddi bir baskı yarattığına işaret eden Karamercan, buna rağmen dışsatımın hálá gelişmesinde iç talep darlığının ve çapraz kurların etkili olduğunu söyledi.

‘‘2003 yılının sonunda kendimizi, daha önceki yıllara kıyasla, umut verici bir tabloyla karşı karşıya buluyoruz’’ diyen Karamercan, şöyle konuştu:

‘‘Ancak, Türkiye'nin makroekonomik durumuna bakıldığında, 2003 yılında işlerin genellikle yolunda gittiği gözüküyor. Son aylarda makroekonomik verilerdeki iyileşme, IMF'nin borçları ertelemesi ve uluslararası kredi değerlendirme kuruluşlarının Türkiye görünümünü yükseltmeleri türü gelişmeler, yatırımcıların güvenini artırarak reel faizlerin aşağı inmesini sağladı. Önümüzdeki dönemde de reel faizlerin, büyük çapta hükümetin icraatına ve bu sayede yaratılacak güvenin derecesine bağlı olarak seyredeceği anlaşılıyor.’’

GSMH'nin iki katı büyüdük

Türkiye
'nin büyümesinin 2003 yılında hükümetin hedefi olan yüzde 5'i aşacağına dikkat çeken Karamercan, Eczacıbaşı Topluluğu'nun da 2003'ü 2002'ye göre yüzde 12 büyümeyle, 1.6 milyar doları aşkın bir ciroyla kapatacağını söyledi. Karamercan, ‘‘Buda bizim her zaman hedeflediğimiz 'GSMH'daki artışın en az iki katı kadar büyümek' amacına uygun bir gerçekleşme olacak’’ dedi.

2003 yılının tüm olumlu göstergelerine karşın, bazı sektörlerde yurtiçi pazarda daralma yaşandığını vurgulayan Karamercan, ‘‘Faaliyet gösterdiğimiz sektörlerden inşaatta 1998'den beri süregelen reel bazda küçülme devam ediyor. Ancak bu aşamada yıllardır dışsatımı artırmak için yaptığımız sürekli ve yoğun çalışmaların yararı ortaya çıkmış ve yurtiçi pazarlardaki durağanlık, 250 milyon doları aşması beklenen dışsatım ile telafi edildi’’ diye konuştu.

Irak'ta çözümsüzlüğün önemli maliyetleri olur

Irak ve genel olarak Ortadoğu'nun tümünde yaşanan gerginliğin Türkiye'yi de derinden etkilediğini vurgulayan Erdal Karamercan, bu konuda da şu değerlendirmeyi yaptı: ‘‘ABD'nin savaş sonrasında Irak'ta kurmaya çalıştığı düzenin 'başarılı' bir süreçten geçmediği görülüyor. Bu durumda, Türkiye'nin önemi her açıdan, daha da arttı. Türkiye'nin bu fırsatı iyi değerlendirmesi, gerek politik çıkarları, gerekse ekonomik kırılganlığı açısından, son derecede önemli. Ancak, neresinden bakarsak bakalım, ABD'nin Irak'a girmesiyle Orta Doğu'da bozulan dengelerin, belirsizliği arttırdığı da bir gerçek. Özellikle Irak'taki gelişmelerin bir çözümsüzlüğe doğru gitmesi halinde, Türkiye için önemli siyasi ve ekonomik maliyetleri sözkonusu olabilir.’’

Duyarlı bir dönemden geçiyoruz

Erdal
Karamercan, İstanbul'da yaşanan eylemlerin de, Türkiye'nin istikrarı yakalaması, ekonomik sorunlarını çözme yolunda başarılar elde etmesi, her geçen gün Batı dünyası içinde hak ettiği konuma biraz daha yaklaşması karşısında telaşa düşen insanların çabaları olduğunu söyledi. Karamercan, şöyle konuştu:

‘‘Önümüzdeki dönemde bu çevrelerin kendi amaçları doğrultusunda yıkıcı eylemlerini devam ettirmelerini de olasılıklar içinde görmek zorundayız. Bu nedenle kişisel güvenliğimizin yanısıra, çalıştığımız kuruluşlarımızın ve işyerimizin güvenliğini korumak açısından duyarlılık ve özen gerektiren bir dönemden geçiyoruz. Ancak, ekonomimiz, toplumsal gelişmemiz ve dış ilişkilerimizde bir bütün olarak gözlediğimiz iyiye gidiş, geriye çevrilemeyecek kadar güçlüdür. Herşeye rağmen, önümüzdeki dönemde göstergelerin düzelmeye devam edeceğine inanıyorum.’’

Üzerimize düşeni yapalım 2004 sonunda tarih alalım.

Türkiye'nin üstüne düşeni hakkıyla yapmaya devam etmesi halinde 2004 sonunda takvimin alınacağı konusunda umutlu olduğunu söyleyen Karamercan, ‘‘AB'nin Türkiye ile kırk yıldır devam eden süreci bir kenara atarak Türkiye'yi dışlama kararı alacağını sanmıyorum. Müzakerelere başlama tarihinin daha da geciktirilmesi ise, artık gelinen noktada anlamsız duruyor. Zaten müzakere sürecinin kendisi de oldukça uzun olacak’’ diye konuştu. 2004 sonunda verilecek kararın olumlu veya olumsuz olmasının ekonomik ve siyasi sonuçlara yol açacağına işaret eden Karamercan, ‘‘Bir işadamı olarak her türlü karara karşı hazırlıklı olmak zorundayız’’ uyarısında bulundu.

YARIN: YAŞAR HOLDİNG
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!