Kalite adaları

Güncelleme Tarihi:

Kalite adaları
Oluşturulma Tarihi: Kasım 09, 2002 15:03

Türk şirketleri 10 yıldır verilen Avrupa Kalite Vakfı Ödülleri'ne (EFQM Ödülleri) son yedi yıldır katılıyor. Brisa, Netaş, Beksa, Beko, Arçelik, Eczacıbaşı Vitra ve Bosch ile büyük başarı kazanıldı. Türkiye, İngiltere'nin ardından en çok ödül alan ikinci ülke oldu. Hatta son iki yıldır ödül sürecini bir Türk yönetiyor. Siemens Türkiye'den üç yıllığına EFQM'e geçen Celal Seçkin, başarının 'münferit' olduğunu söylüyor. Ödül alan şirketleri Türkiye'nin 'kalite adaları' olarak tanımlıyor. EFQM'in Türkiye versiyonu KalDer'in 1998'de başlattığı Ulusal Kalite Hareketi'ne katılan şirket sayısı yaklaşık 750. Bunların yüzde 50'sini KOBİ'ler, yüzde 30'unu kamu kurumları oluştursa da 'kalite' yolunda daha çok yol almak gerekiyor.

Brisa, Netaş, Beksa, Beko, Arçelik, Eczacıbaşı Vitra ve Bosch... Farklı sektörlerde faaliyet gösteren yedi şirket... Çok önemli bir ortak özellikleri var. Avrupa Kalite Yönetimi Vakfı (EFQM) tarafından son 10 yıldır verilen Avrupa Kalite Ödülleri'nde büyük ödül ya da başarı ödülü aldılar. Türkiye ilk üç yılda ödül sürecine dahil olmadı. Ancak son yedi yılda elde ettiği başarılarla İngiltere'nin ardından en çok ödül kazanan ikinci ülke oldu. Türk şirketleri, yedi yıldır, ödül alamadıkları zamanlarda bile en azından finale kalarak elleri boş dönmediler.

EFQM Ödülleri; büyük şirketler, kamu şirketleri, küçük ve orta boy şirketler kategorilerinde veriliyor. Bu kategoriler kendi içlerinde de ayrılarak toplam beş kategoriye ulaşılıyor. Her kategoride yalnızca bir şirkete 'Büyük Ödül' (Award) verilirken, birden fazla şirkete 'Başarı Ödülü' verilebiliyor.

38 ÜLKE, 800 ŞİRKET

EFQM, 1998'de aralarında Bosch, Ciba-Geigy, Electrolux, Fiat, KLM, Nestle, Philips, Renault, Volkwagen gibi devlerin bulunduğu 14 Avrupalı şirket tarafından kuruldu. Amaç, Avrupa iş piyasasına daha kaliteli ürün ve hizmetler sunulmasına katkıda bulunmaktı. Merkezi Brüksel'de bulunan EFQM'in üye sayısı 10 yılda 38 ülkeden 800'den fazla şirkete ulaştı. Türkiye'den üye olan şirket, dernek ve üniversite sayısı ise 29.

EFQM, üye firmaların toplam kalite gelişimi için EFQM Mükemmellik Modeli'ni esas aldı. Mükemmellik, bir kuruluşu yönetme ve başarılı sonuçlar elde etme konusunda başkalarına örnek uygulamalar gerçekleştirmek olarak tanımlandı. Bu yönde çalışanların gelişiminden müşteri odaklılığa, toplumsal sorumluluktan liderliğe kadar genişleyen sekiz kavram esas alındı.

UKH’DE 741 ŞİRKET

Türkiye'de EFQM Modeli'ni baz alarak kurulan Kalite Derneği'nin (KalDer) 11 yıllık geçmişi var. 949 şirket tarafından desteklenen derneğin toplam üye sayısı bin 886. KalDer, 'toplam kalite' kavramını Türkiye'ye yaymak amacıyla 1998'de 'Ulusal Kalite Hareketi'ni (UKH) başlattı. UKH, 'toplam kalite' anlayışını bir çıkış yolu olarak gören tüm kamu, özel sektör kurum ve kuruluşları ile sivil toplum kuruluşlarına açık oldu. 'Kalite Seferberliği' olarak da adlandırılan girişime bugüne kadar 741 kuruluş katıldı.

Bunların yüzde 50'sini KOBİ'ler, yüzde 30'unu kamu kurumları, yüzde 18'ini büyük şirketler, yüzde ikisini ise sivil toplum kuruluşları oluşturdu. Kamu kurumları arasında Milli Eğitim Bakanlığı ve ona bağlı okullar, Sosyal Sigortalar Kurumu ve ona bağlı hastaneler, Sağlık Bakanlığı'na bağlı hastaneler, Maliye Bakanlığı'na bağlı birimler, emniyet müdürlükleri ve askeri kuruluşlar yer aldı.

KalDer İcra Kurulu Üyesi Samih Yedievli, başlangıçta sloganlarının '2002'de 2002 şirket' olduğunu ancak daha sonra hedefin 'başarı örnekleri üretmeye' döndüğünü söyledi. Yedievli, UKH'ye katılımının ardından KalDer Ödülleri'ne başvuru yaparak ödül alan şirketleri şöyle sıraladı:

‘‘SKF Türk (2002 Büyük Ödül), Genpar (2002 Başarı Ödülü), Özen Mensucat (2002 Başarı Ödülü), Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim ve Araştırma Dairesi (2002 Jüri Teşvik Ödülü), Kadıköy Anadolu Lisesi (2002 Jüri Teşvik Ödülü), Ankara Zekai Tahir Burak Kadın Sağlığı Eğitimi ve Araştırma Hastanesi (2001 Başarı Ödülü).‘‘

BİR TÜRK YÖNETİYOR

Türkiye'nin EFQM Ödülleri'ndeki başarısı yalnızca 'ödül' süreciyle sınırlı kalmadı. İki yıl önce bir Türk yönetici ödül sürecinin yönetimine getirildi. Siemens Türkiye Kalite Müdürü ve Özdeğerlendirme Koordinatörü Celal Seçkin, EFQM Değerlendirme İşlemleri Yöneticisi olarak görev yapıyor.

Brüksel ve İstanbul'da görev yapan Seçkin, bu yıl 18 ülkeden 250 kişinin görev aldığı değerlendirme ekibinin liderliğini yaptı. Değerlendirme ekibinde Türk şirketlerinden 20 orta ve üst düzey yönetici de görev aldı.

Türk şirketlerinin EFQM Ödülleri'nde büyük başarı gösterdiklerini söyleyen Seçkin, bugüne kadar ödüle başvuran tüm şirketlerin 'en az' finale kaldığını söyledi. Finalist olmanın da 'büyük başarı' olduğunu kaydeden Seçkin, bu yılki ödüllere Avrupa'dan yaklaşık 50 şirketin katıldığını ve 16 şirketin finale kaldığını belirtti:

‘‘10 yıllık ödül tarihinde en çok 'Başarı Ödülü' bu yıl çıktı. Yedi şirket Başarı Ödülü alırken, yalnızca bir şirket Büyük Ödül'ü almaya hak kazandı. Büyük Ödül almak için, şirketin kendi kategorisindeki diğer şirketlerle puan olarak arasını açması gerekiyor. Bu yıl yalnızca KOBİ kategorisinde Kuzey İrlanda'dan SAM Mouldings bunu başardı.‘‘

Türk şirketlerinin EFQM Ödülleri'nde kazandığı başarının tüm Türkiye'ye mal edilemeyeceğini vurgulayan Seçkin, başarının şimdilik 'münferit' olduğunu söylüyor: ‘‘Bu başarılar denizdeki adalar gibi. Ülke sanayine yayıldığını söyleyemeyiz. Avrupalı şirketlerin ülkelerinde, kendi düzeylerinde onlarca şirket var. Türkiye'de Arçelik, Vitra gibi onlarca şirket yok. KalDer'in Ulusal Kalite Hareketi'ni bu yönde atılmış iyi bir adım olarakgörebiliriz.‘‘

Netaş başlattı

Türk şirketlerinin ödül yolculuğu 1995'te Netaş’ın Avrupa Kalite Vakfı’na üye olması ve ödül başvurusu ile başladı. 1996'da Brisa 'Büyük Ödül'ü, Netaş üç Başarı Ödülü'nden birini kazandı. 1997'ye kadar kategorize edilmeden verilen ödüller aynı yıl, 'büyük şirketler' ve 'KOBİ'ler olarak ikiye ayrıldı. Beksa 1997'de KOBİ kategorisinde 'Büyük Ödül'ü kazandı. Netaş bir kez daha 'Başarı Ödülü'nü aldı. 1998'de Beko Ticaret, KOBİ kategorisinde Türkiye’ye 'Büyük Ödül'ü getirdi. Netaş üçüncü kez 'Başarı Ödülü'nü elde etti. 2000'de, Arçelik ve Eczacıbaşı, 'Büyük Şirketler' kategorisinde 'Başarı Ödülü' aldı. Bu yıl Ekim ayı sonunda Barcelona'da yapılan ödül töreninde ise Bosch Sanayi ve Ticaret 'Başarı Ödülü' kazandı. Bosch ile beraber EMAR da finale kalmayı başaran 16 şirket arasında yer aldı.

Toplam beş ödül var

Büyük kuruluşlar: Çalışan sayısı 250'nin üzerinde olan özel sektör kuruluşları (Bir holding veya gruba bağlı veya bağımsız şirket olabilirler).

Operasyonel birimler: Büyük kuruluşların (şirketlerin) fabrika, Ar-Ge merkezi, satış örgütü gibi birimleri.

Kamu kategorisi: Kamu kuruluşları (üniversiteler, okullar, devlet kuruluşları, sivil toplum kuruluşları).

KOBİ'ler: Çalışan sayısı 250'nin altında ve bir holdinge bağlı kuruluşlar.

Bağımsız KOBİ'ler: Çalışan sayısı 250'nin altında ve bir holdinge bağlı olmayan kuruluşlar.

‘Sıfırcı’ Türkler

EFQM Ödülleri ile KalDer Ödülleri aynı kriterlere göre veriliyor. Buna rağmen, Türkiye'de ödül alamayan şirketler Avrupa'da Büyük Ödül ve Başarı Ödülü alabiliyorlar. 1997'de EFQM Büyük Ödülü alan Beksa ve bu yıl EFQM Başarı Ödülü alan Bosch buna iki örnek. EFQM Değerlendirme İşlemleri Yöneticisi Celal Seçkin, Türkiye'de ve Avrupa'da değerlendirme sürecinde 'kayırma, torpil' olamayacağını, farkın 'bakış açısından' kaynaklandığını söylüyor. Türkiye değerlendiricilerin 'daha sıfırcı' olduğunu kaydeden Seçkin, bunun 'kültürel yapımızdan' kaynaklandığını belirtiyor. KalDer İcra Kurulu Üyesi Samih Yedievli, durumun 'normal' karşılanması gerektiğini söylüyor: ‘‘Bu fark dil probleminden, yasal mevzuatın farklı olmasından, yerel ve uluslararası hizmet anlayışının benzememesinden, kısacası 'anlayış' farkından kaynaklanıyor. Türkiye'de değerlendirme yapanlar daha acımasız davranıyorlar. Türkiye'de ödül alamayan Bosch, Avrupa'daki başarısıyla tüm Bosch dünyasına örnek oldu. Buna karşılık geçen yıl Türkiye'de Büyük Ödül kazanan hizmet şirketi EMAR, Avrupa'da yalnızca finale kalabildi.‘‘

Mükemmelik modeli

EFQM Mükemmellik Modeli'nin de temelini oluşturan sekiz kavram ve ödüllendirme sürecinde bunların yüzdelik puanları şöyle:

Liderlik ve amacın tutarlılığı: 10

Politika ve strateji: 8

Çalışanların geliştirilmesi ve katılımı: 9

İşbirliklerinin geliştirilmesi: 9

Süreçler ve verilerle yönetim: 14

Müşteri odaklılık: 20

Çalışanlarla ilgili sonuçlar: 9

Toplumsal sorumluluk: 6

Temel performans sonuçları: 15


Ödül süreci

EFQM Değerlendirme İşlemleri Yöneticisi Celal Seçkin, ödül sürecini şöyle anlatıyor: ‘‘Şirketler her yıl aralık-ocak gibi ödül başvurularını yapıyorlar. Mart ayında EFQM'e 75 sayfalık doküman sunuyorlar, şirketlerini anlatıyorlar. Şirketin büyüklüğüne göre 4-9 arasında değerlendirici, dokümanları 3-4 günde okuyor. Ardından değerlendiriciler 'uzlaşım' toplantısı yapıyorlar. Şirketin puanı ve raporu ortaya çıkıyor. Puanlama 1000 üzerinden yapılıyor. 400 puan ve üzerinde alanlara haziranda saha ziyareti gerçekleştiriliyor. Ziyaret sonrasında nihai rapor ortaya çıkıyor. Saha ziyareti puanı esas alınıyor. Temmuzda EFQM Jürisi toplanıyor. Jüri, daha önce ödül almış şirketlerin temsilcilerinden oluşuyor. 6-8 kişilik jüri, toplantı sonrasında ödülleri kimin alacağını açıklıyor.‘‘
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!