İtalya ile ‘altın yarış’

Güncelleme Tarihi:

İtalya ile ‘altın yarış’
Oluşturulma Tarihi: Haziran 26, 1999 00:00

Haberin Devamı

Dünya altın takı sektörünün en önemli olaylarından biri olarak değerlendirilen ‘‘Vicenzaoro2 Fuarı’’ İtalya'da gerçekleştirildi. 2000'li yıllarda altın takı liderliğini İtalyanlar'ın elinden almayı hedefleyen Türkiye, fuarda 14 firmayla temsil edildi.

Türk altın takı sektörünün önde gelen firmaları, uluslararası piyasadaki tek büyük rakipleri olan İtalyanlar'ın evinde gövde gösterisi yaptı. İtalya'nın Vicenza kentinde düzenlenen ‘‘Vicenzaoro2 Altın Takı ve Saat Fuarı’’na katılan 14 Türk şirketi, bu organizasyonda da ürün kalitesi ve dizayn açısından İtalyanlar'ı zorlayan tek ciddi rakip oldu.

1200'e yakın firmanın katıldığı fuarı organize eden İtalyanlar, Türk rakiplerini fuarın en ücra, en havasız ve sıcak köşesine yerleştirdiği halde, Türk altıncılar müşteri bulmakta fazla güçlük çekmediler. Genelde Arap zevkine hitap etmeyen modern Türk ürünlerine Mısırlı müşteri bile çıkması ilginçti. Türk firmaları ABD ve Japonya gibi geleneksel müşterilerinin yanı sıra Ortadoğu'dan Orta Amerika'ya kadar uzanan yeni pazarlarla da tanıştılar. Bazı firmalar, Şili, El Salvador, Mısır ve Brezilya'dan siparişler aldılar.

Fuara katılan Türk firmaları şöyle sıralandı:

‘‘Ariş, Arpaş, Atasay, Bağ, Belbak, Boğaziçi, Cetaş, Dora Alyans, Favori, Goldaş, Gülaylar, Midas, Sa&Ma, Sera.’’

İHRACATIMIZ 100 TON

Dünya Altın Konseyi (World Gold Council) Türkiye Genel Müdürü Murat Akman'a göre, yılda 300 tonla dünyanın en büyük altın takı ihracatçısı olan İtalya, Türkiye'yi en büyük rakibi olarak görüyor. Türk firmalarının yıllık altın takı ihracatı şimdilik yılda 100 ton, en büyük pazarları da ABD. Türk şirketlerinin büyük çoğunluğu New York'ta birer ofise sahip. Türk altın takıları ABD'de büyük mağaza zincirlerinde satılıyor. Ayrıca katalogla veya QVC ve HSN gibi alışveriş televizyonları aracılığıyla pazarlanıyor. Butik çalışmaları bulunan Cetaş'ın ürünleri ise Beşinci Cadde'deki Sachs ve Londra'da Harrods'ta satılıyor.

Goldaş'ın İhracat Müdürü Cenk Yiğit'e göre Türkiye'nin ürün kalitesi ve fiyatta bir sıkıntısı yok, ancak tanıtım sorunu var. İtalyanların imaj sattığını belirten Yiğit, ‘‘Kendimizi daha iyi anlatmamız gerekiyor. Türk altın takı sektörünün yönetici ve satıcıları çok daha sıcak ve temsil yeteneği olan derli toplu, eğitimli insanlar. Bu da bizi İtalyanlara göre daha avantajlı konuma getiriyor’’ diyor. Beş kıtada 25 ülkeye ihracat yapan Goldaş'ın New York ve Londra'da ofisleri var. Ürünleri alışveriş televizyonlarıyla JC Penney ve Sears gibi mağaza zincinlerinde satılıyor. 1998 yılındaki ihracat rakamı 67 milyon dolar.

Fuara katılan bütün firmalar, yaz sezonunda dünya genelinde bir pazar daralması yaşandığını, bu nedenle de bütün üreticiler açısından siparişlerin ocak ayındaki ‘‘Vicenzaoro1 Fuarı’’na göre geride kaldığını belirtiyorlar. Bu tür dalgalanmalara sahne olmayan tek bir alan var; alyansçılık. Sadece alyans üreten Dora Kuyumculuk'tan Abdullah Özkök, ‘Bizim ürünlerimiz yarı mücevher yarı ihtiyaç olduğu için asla durgunluk yaşamıyoruz. Türk alyansları ABD'de yok satıyor. Almanya'dan Portekiz'e Avustralya'dan Malezya'ya kadar her yerde müşterimiz var’’ diyor.

ABD'ye 80 milyon dolarlık ihracat

TÜRKİYE'nin önde gelen ihracatçılarından Atasay'ın New York Ofisi Yöneticisi Mehmet Uca, ABD'nin yılda 600 ton ve 12 milyar dolarlık iş hacmiyle dünyanın en büyük pazarı olduğunu anlatıyor ve bu pazarda Türkiye payını giderek artırıyor. Öyle ki, ihracatı 80 milyon doları geçtiği için gümrük muafiyetini kaybediyor. ABD'deki pazar payını genişleten Türkiye, General System Preferences (GSP) statüsünü 1998 Haziran ayında bırakmak zorunda kalıyor. Uca'nın verdiği bilgiye göre Türk şirketleri New York'ta ofis açarak büyük toptancıların ayağına kadar gidiyor; İtalyanların mallarını görmek isteyenlerin ise fuarlara gitmesi gerekiyor. Bu nedenle Türkiye, 2000'li yıllarda liderliği İtalya'nın elinden alabilmek için avantaj elde etmiş oluyor.



Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!