IMF: Türkiye gerçek potansiyelini kullanmıyor

Güncelleme Tarihi:

IMF: Türkiye gerçek potansiyelini kullanmıyor
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 19, 2004 00:00

Uluslararası Para Fonu (IMF) Türkiye Temsilcisi Odd Per Brekk, Türkiye'nin, gerçek potansiyelini kullanamadığını belirterek, “ekonominin tam potansiyeline ulaşabilmesi için Hükümet'in ileriye bakması ve orta vadeli reform programına başlaması gerekir” dedi.Türkiye'deki görev süresi dolan Odd Per Brekk, Türkiye'deki deneyimleri ve Türkiye ekonomisine ilişkin tespitlerini değerlendirdi.Türkiye'nin gerek insan gücü gerekse dinamik özel sektörü gerekse coğrafi pozisyonundan kaynaklanan potansiyelini tam olarak kullanamadığını işaret eden Brekk, şunları söyledi: “Hiç şüphe yokki Türkiye'nin müthiş bir potansiyel var. Nüfus yaşı genç, ayrıca nüfus içinde gittikçe iyi eğitimli genç sayısı artıyor.Coğrafi pozisyonu, dinamik ve değişen şartlara hızla uyum gösterebilen özel sektörü, Türkiye'nin önemli varlıklarını oluşturuyor.Bütün bu potansiyeline rağmen, Türkiye, yetersiz bir ekonomik büyüme gerçekleştirebildi ve ekonomik, mali istikrarı tam sağlayamadı. Bunun nedeni, Türkiye, geçmişte uyguladığı ekonomik politikalarda gerçek potansiyelini tam olarak kullanamadı.Fakat geçen birkaç yıl içinde, Türkiye, ekonomik politikalarını potansiyelini de yansıtacak biçimde kullanmaya başladı. Hükümet önemli bir faiz dışı fazla verdi ve bu faiz dışı fazla, Hükümet'in borç oranının azalmasına katkıda bulundu.Daha şeffaf bir kamu yönetimi, bağımsız bir merkez bankası tarfından uygulanan başarılı para politikası, piyasaların güvenini arttırdı. Bankacılık sektöründe önemli oranda temizlik gerçekleştirildi. 2001 sonrasındaki strateji iyi sonuç verdi ve Türkiye bu sayede 2001 krizinin ardından hızlı toparlandı.”HÜKÜMET'İN YENİ ORTA VADELİ EKONOMİK PROGRAMIBrekk, Türkiye'nin, güçlü makro ekonomik politikalara ve ekonomik reformlara devam etmesi durumunda, borç geri ödemelerinde herhangi bir sorun beklemediklerini belirterek, “Hükümet'in yeni orta vadeli ekonomik programı, piyasa beklentilerine rehberlik etmeli, faiz oranlarının düşmesine ve Hükümet'in borç pozisyonu üzerindeki kaygıların azaltılmasına yardımcı olmalı” dedi. Hükümet'in yeni orta vadeli ekonomik reform programını “iddialı” olarak tanımlayan Brekk, bu programın, ekonomik performansın devam ettirilmesi ve ekonomiyi şoklara karşı çok daha dayanıklı hale getirmeyi amaçlaması gerektiğini kaydetti. Brekk, “bu açıdan bakılırsa, Hükümet'in, halen çalışmaları devam eden yeni orta vadeli ekonomik programı cesaret verici” şeklinde konuştu. Odd Per Brekk, “Türkiye'nin asıl potansiyelini gerçekleştirebilmesi için üretimin artırılması ve kamu borcunun sürdürülebilir bir düzeyde azaltılması gerekir. Bu amaç kamu sektörü, bankacılık ve diğer yapısal reformlarla desteklenmeli” dedi. Brekk, Türkiye'nin, IMF'ye olan borçlarının yeniden vadelendirilmesi talebinin olup olmadığını ilişkini soruya bu konuyu henüz görüşmediklerini kaydetti.IMF TÜRKİYE TEMSİLCİLİĞİBrekk, IMF Türkiye Temsilciliği'nin devam edip etmeyeceğine ilişkin bir soruya karşılık, Türkiye'deki dahil olmak üzere bu türden temsilciliklerin, ilgili Hükümetlerin kararıyla faaliyet gösterdiğine dikkat çekerek, 2000 yılından buyana açık olan Türkiye Temsilciliği'nin, Türk Hükümetleri ile başarılı bir diyalog içinde çalıştığını ve ekonomik programın başarısına katkıda bulunduğunu vurguladı.AB'DEN TARİH ALMANIN EKONOMİYE ETKİSİOdd Per Brekk, Türkiye'nin, Avrupa Birliği'nden (AB) erken bir müzakere tarihi almasının, Türkiye'ye hem doğrudan hem de dolaylı yatırım yapmak isteyenlerin kararlarını çok olumlu bir şekilde etkileyeceğini söyledi.Brekk, “AB'nin Aralık ayındaki kararı ne olursa olsun, Hükümet, ekonomideki hassasiyeti daha da azaltmak için mevcut uygun koşulları kullanmalı, mali disiplin ve yapısal reformları sürdürmeli, bu yol, Türkiye ekonomisini Avrupa ekonomilerine daha da yaklaştırır” dedi.SEKİZİNCİ GÖZDEN GEÇİRMETürkiye Temsilcisi Brekk, IMF ile yapılan 8. Gözden Geçirme kapsamında hazırlanan “Niyet Mektubu”nun, Devlet Bakanı Ali Babacan ve Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti tarafından imzalanarak IMF yönetimine gönderildiğini hatırlatarak, IMF İcra Direktörleri Kurulu'nun ay sonunda yapacağı toplantıda, hem bu mektubu hem de 4. madde çalışmalarını onaylayarak gözden geçirmeyi tamamlamasının beklendiğini bunun önünde bir engelin görünmediğini kaydetti.VERGİ REFORMUBrekk, Vergi Reformu konusundaki soruya karşılık, Hükümetin, vergi idaresine ilişkin reformu Meclis'in yeniden çalışmaya başlayacağı Ekim ayında görüşeceğini ve bu reformun en kısa sürede yasalaşmasını beklediklerini belirterek, bu taahhüdün oldukça cesaret verici bir davranış olduğunu bildirdi. Yılbaşından buyanaki gelişmelerin, bütçenin, hedeflenen faiz dışı fazla hedefi doğrultusunda gittiğini gösterdiğini belirten Brekk, mevcut politika uygulamalarının devam ettirilmesi halinde, hedefin gerçekleştirdilebileceğini ifade etti.2005 SONRASI İÇİN 3 ALTERNATİFBrekk, Türkiye ile IMF arasındaki Stand By düzenlemesinin, Şubat 2005'te sona ereceğini hatırlatarak, bu tarihten sonrası için IMF ile ilişkilerin yeni biçimini Hükümet'in belirleyeceğini, bu anlaşma sonrası yapılabilecek anlaşmalar için de üç alternatiften oluşan bir format olduğunu, bunların sırasıyla, Program Sonrası İzleme, İhtiyati Stand By ve normal Stand By olduğunu söyledi. Odd Per Brekk, 2004 yılının ikinci yarısı için yapılan asgari ücret zammının kamu sektörü işçileri ve memurlar için yapılan artışa paralel olduğunu belirterek, Hükümet'in bu artış kararını, bütçe imkanlarını ve bütçeye etkilerini düşünerek gerçekleştirdiğini bildirdi.DOĞRUDAN YABANCI SERMAYETürkiye'nin, hakettiği oranda doğrudan yabancı sermaye çekemediğini belirten Brekk, sözlerine şöyle devam etti: “Eskiden yatırımcılar, Türkiye'deki siyasi ve makro ekonomik istikrarsızlıklar nedeniyle yatırım yapmazlardı, şimdi hem makro ekonomik hem de siyasi alanda daha iyi bir istikrar var. Tek parti hükümeti, siyasi ve makro ekonomik istikrarı güçlendirdi.Doğrudan yatırımın artırılabilmesi için bu pozitif gelişmelerin, iş ortamını geliştirici düzenlemelerle desteklenmesi gerekir. Mart ayında İstanbul'da gerçekleştirilen Yatırım Danışma Konseyi toplantısında alınan kararlar uygulanmalı. Bu kararlar, yatırımcılar için elverişli bir izin ve onay süreci sağlanması, Fikri ve Sınai Mülkiyet Hakları korumasının güçlendirilmesi, adli sistemin geliştirilmesi ve Yatırım Promosyon Ajansı'nın kurulmasıdır.”SOSYAL GÜVENLİK REFORMUSosyal güvenlik sistemindeki finansal açığın sürdüğüne dikkat çeken Brekk, Hükümetin de, bir takım seçenekler içeren bir sosyal güvenlik reformu hazırlığı içinde olduğunu, bu reformun, sistemi daha sağlam bir yapıya oturtmayı amaçladığını kaydetti.Brekk, sosyal güvenlik reformunun, sistemin uzun vadeli yaşayabilirliği, ekonomik olarak korunmasız olan vatandaşların korunmasını amaçladığını bildirdi.Sosyal güvenlik sisteminin sürdürülebilirliği için Hükümet'in, emeklilik yaşı, tazminatlar gibi zor ve sosyal yönü olan konularla uğraşmak zorunda kalacağını vurgulayan Brekk, sosyal güvenlik reformuna ilişkin yasanın, bu yıl sonuna doğru Meclise getirilmesini beklediklerini bildirdi.FAİZ ORANLARIBrekk, reel faiz oranlarının düşüş gösterdiğini belirterek, bu düşüşün, nominal faiz oranlarındaki kadar hızlı olmadığını, nominal faiz oranlarındaki düşüşteki yavaşlamanın da uluslararası mali piyasalardaki gelişmelerden kaynaklandığını vurguladı.Odd Per Brekk faiz oranlarında son zamanlarda yaşanan artış ve Türk Lirası'ndaki değer kaybının, ekonomik reformlara bağlı kalmanın önemini bir kez daha gösterdiğini kaydetti. BREKK'İN YENİ GÖREV ALANI ENDONEZYATürkiye'deki görevi sona eren Odd Per Brekk, bundan böyle, Washington'daki IMF Genel Merkezi'nde, Endonezya Masası Şefi olarak görev yapacak.Brekk'in yerine ise İngiliz Hugh Bredenkamp Türkiye temsilcisi olarak göreve yapacak. Hugh Bredenkamp, döviz kuru rejimleri konusunda uzman olarak tanınıyor. Bir süre IMF'nin Yoksulluğu Azaltma ve Büyüme İmkanı Departmanı Şefliği'ni de yürüten Bredenkamp'ın, “Kriz zamanlarında, Döviz kuru rejimleri ve Sermaye Hareketleri Serbestisinin Ekonomik Büyümeye Etkisi”, “Döviz Kuru ve Mali Kırılganlık”, “Döviz Kuru Rejimleri ve Sermaye Kontrolü”, “Fon Destekli Programlarda Şarta Bağlılık” gibi çalışmaları bulunuyor. Ayrıca, Güçlendirilmiş Yapısal Uyum İmkanı (ESAF) konusunda da uzman olarak gösterilen Bredenkamp, Dünya Bankası'yla da yakın koordinasyon halinde çalışmalarıyla biliniyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!