IMF hem övdü, hem uyardı

Türkiye'ye yönelik toplam 10.4 milyar dolarlık ek destek paketini onaylayan IMF'nin Başkanı Horst Kohler, dün yaptığı açıklamada Türkiye'nin ekonomik programı uygulama kararlılığını överken, Ek Niyet Mektubu'nda verilen sözlerin Türkiye için hayati önem taşıdığı uyarısında bulundu.

ULUSLARARASI Para Fonu (IMF) Başkanı Horst Köhler, Türkiye'ye toplam 10.4 milyar dolarlık destek paketinin IMF İcra Kurulu'nca onaylanmasının, Türk hükümetinin ekonomik programını uygulama kararlılığına IMF'nin duyduğu güveni ortaya koyduğunu bildirdi. Kohler, Üçüncü Ek Niyet Mektubu'nda verilen sözlerin harfiyen yerine getirilmesinin Türkiye ekonomisi için hayati önem taşıdığını vurguladı.

Köhler, IMF İcra Kurulu'nun toplantısında Türkiye'ye yönelik alınan kararları değerlendirirken, uluslararası bankaların Türkiye'ye destek yönünde niyet beyan etmelerinden de memnuniyet duyduklarını söyledi.

Horst Köhler, Türkiye'nin ekonomik programının başarıya ulaşmasında, üzerinde anlaşılan önlemlerin harfiyen uygulanmasının yaşamsal önem taşıdığını vurguladı.

Köhler'in Türkiye'ye ilişkin açıklaması şöyle:

‘‘IMF İcra Kurulu, Türk hükümetini, piyasalarda güveni yeniden sağlama ve bir yıl önce başlanan iddialı istikrar ve reform programının mali piyasalardaki dalgalardan olumsuz etkilenmesini önleme yönünde hazırladığı kapsamlı politika paketinden dolayı tebrik etmektedir. IMF İcra Kurulu'nun kararı, Türk hükümetinin bu iddialı programı uygulama yönündeki kararlılığına IMF'in duyduğu güvenin açık bir göstergesidir. ’’

GÜVEN ARTACAK

Mali politikaların öngörüldüğü gibi 2001 yılında sıkı şekilde uygulanmasının özellikle dış işlemler dengesinin düzeltilmesi ve enflasyonun düşürülmesi için gerekliliğine dikkat çeken Kohler, şöyle konuştu:

‘‘Programın gelirlere ilişkin önlemlerinin erkenden uygulamaya sokulması ve devlet harcamalarındaki büyümenin gayri safi milli hasıladaki artışın altında tutulması kararı takdire değerdir. Enflasyona karşı mücadele, hükümetin kamu sektöründeki sıkı gelir politikası ve enflasyon hedefine uygun ücret ve fiyat artışları konusunda toplumsal gruplar arasında anlaşma sağlanmasını hızlandıracak önlemlerle desteklenebilecektir. ’’

BELİRSİZLİK KALKACAK

1 Temmuz 2001 tarihinden itibaren, döviz kuru marjının açılması kararıyla ilgili olarak da, hükümetin enflasyon hedefine yönelme yönündeki niyet açıklamasını, parasal çerçevenin orta dönemdeki gelişimini açığa çıkarma bakımından memnuniyet verici bir durum olarak değerlendiren Kohler, ‘‘Bu açıklama, belirsizliklerin ve faiz oranları düzeyinin düşürülmesine katkıda bulunacaktır. Bankacılık alanında Türkiye'deki bankaların bütün mevduat sahipleri ve kreditörlerine geçici garanti verilmesi, bankaların denetlenmesinin güçlendirilmesi yolunda önlemler, bankacılık sisteminde güvenin hızla yeniden kazanılmasında kilit önem taşıyacaktır. Üzerinde anlaşılan önlemlerin harfiyen uygulanması, programın başarısı için yaşamsal önem taşımaktadır’’ dedi. Kohler şöyle konuştu:

‘‘Banka birleşmelerini kolaylaştıran yasanın yakınlarda kabulü de bankacılık sisteminin güçlendirilmesi yönünde önemli bir önlemdir. Son olarak hükümetin özelleştirme programına yeniden hız verme ve aralarında Telekom ve enerjinin de bulunduğu alanlardaki temel mal ve hizmetleri özelleştirme yolundaki kararlılığı, ekonomik verimliliği artırıcı kamu borçlarını düşürücü ve döviz rezervlerini yükseltici yönde kilit adımlardır.’’

4.8 milyar doların 2'si geldi, kalanı Bayram'da

ULUSLARARASI Para Fonu (IMF), Dünya Bankası ve 11 yabancı bankadan alınan köprü kredinin 2 milyar doları dün Hazine'nin Merkez Bankası'ndaki hesabına girdi.

IMF'den sağlanan toplam 10.4 milyar dolarlık ek desteğin 2.8 milyar dolarlık bölümü de 28 Aralık tarihinde Merkez Bankası'nın hesaplarına geçecek.

Bu arada Hazine dün yaptığı açıklamada, IMF'den sağlanan Ek Rezerv İmkanı kredisinin faizinin bugün itibarıyla yüzde 5.42 olduğunu açıkladı.

Türkiye'ye destek AB'yi memnun etti

AVRUPA Birliği'nin (AB) maliye ve ekonomi bakanları, Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) ve Dünya Bankası'nın, Türkiye'ye açılması öngörülen kredi programlarını onaylamasından memnuniyet duyduklarını açıkladı.

AB Dönem Başkanlığı ile Ekonomi ve Maliye Bakanları Konseyi (ECOFIN) başkanlığını yürüten Fransa'nın Maliye Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, AB'nin ‘‘Türkiye'nin özellikle bankacılık sektörünü hızla güçlendirmek için kurumsal reformlar yapmasıyla bütçenin konsolidasyonu ve enflasyonun düşürülmesi siyaseti izlemesi konusundaki kararlı girişiminden memnun olduğu’’ ifade edildi.

Açıklamada, ‘‘Dünya Bankası'nın da Türkiye'ye özelleştirme programı ve bankacılık sektöründe yeniden yapılanma için mali destek vermesinden de memnuniyet duyulduğu’’ ifade edildi. AB Bakanları'nın Türkiye'deki durumun gelişimini dikkatle takip edecekleri belirtildi.