IMF, "hatasını" itiraf etti

Güncelleme Tarihi:

IMF, hatasını itiraf etti
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 24, 2001 08:10

IMF Avrupa Birinci Bölge Direktörü Michael Deppler, başarısızlığa uğrayan bir önceki ekonomik programda IMF'nin de hatası olabileceğini söyledi.

Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) Avrupa Birinci Bölge Direktörü Michael Deppler, Türkiye'nin başarısızlığa uğrayan bir önceki ekonomik programının, "Türkiye koşullarına göre biraz kırılgan olduğunu" belirterek, programın tasarlanmasında IMF'nin de hatası olabileceğini ilk defa dolaylı şekilde dile getirdi.

D
eppler, Dünya Bankası'nın eski üst düzey yetkililerinden Profesör Oktay Yenal'ın, İngiliz The Financial Times gazetesinde yayınlanan ve IMF'nin Türkiye'ye yaklaşımını eleştirdiği yazısına, gazeteye gönderdiği bir mektupla yanıt verdi.

Mektubunda, bundan sonrası için hükümetin programa bağlılığı yönünde piyasaları ikna etmesi gerektiğini ifade eden Deppler, Türkiye'nin 1994-95 ve 1999-2000 dönemlerinde ve şimdi yaşadığı ekonomik bunalımların niteliklerinin de birbirinden farklı olduğunu belirtti.
Deppler, IMF ile birlikte hazırlanan ve başarısızlığa uğrayan bir önceki ekonomik programla ilgili şunları söyledi:

"1999-2000 döneminde sorun, borç ödeme ve yeni borclanma durumunun sürdürülebilmesi ve enflasyonun düşürülmesiydi. Bunun cevabı da, dövizde çıpa rejimi ve Merkez Bankası kredilerine sıkı limitler getirilmesiydi. Geleneksel nitelikteki bu yaklaşım, zamanında geniş destek buldu ve başlangıçta başarılı oldu. Bu program, tasarımının doğası yüzünden başarısızlığa uğramadı. Başarısızlık, petrol fiyatlarının artması ve gelişmekte olan ülkelerin borçlanmalarının zorlaşması gibi şanssızlıkların üstüste gelmesinden ve talep patlaması ve sorumsuz bankacılık sistemi gibi ortaya çıkan sorunlara hükümetin gerektiği gibi müdahale edememesinden kaynaklandı. Ancak bununla birlikte geriye bakıldığında, programın tasarımı, Türkiye koşulları için belki biraz fazla kırılgandı. Yine de, bu program başarıya ulaşsaydı, Türkiye'nin yüksek reel faiz oranları yüzünden içine düştüğü derin durgunluktan daha hızlı çıkmasını sağlayabilecekti."

Michael Deppler, yeni ekonomik programın ise enflasyona ve çok daha kötüleşen iç borç sorununa karşı dalgalı döviz kuru yaklaşımıyla oluşturulduğunu belirterek, "Borç sorunundan dolayı uluslararası topluluk, fiilen Türkiye'nin artan iç borcunun kayde değer bir kısmını cömertçe üstlendi. Bunun, iç faiz oranlarındaki baskıyı azaltması ve borçlanmaların sürdürülebilmesini kolaylaştırması gerekiyor" dedi.
Deppler, bundan sonra yeni ekonomik programın başarıya ulaşmasında, hükümetin piyasalara güven vermesinin önemli rol oynayacağını kaydetti. Michael Deppler, "IMF, Türkiye'ye 1999'dan bu yana vermeyi üstlendiği 19 milyar doların 10 milyar dolardan fazlasını serbest bıraktı. Ancak analizler ne kadar sağlıklı, politikalar ne kadar güçlü ve uluslararası destek ne kadar büyük olursa olsun, hükümetin, programa bağlılığının sürdüğü konusunda piyasaları ikna etmesi gerekmektedir" dedi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!