IBM: Bilişim sektörü 2003'ten umudu kesti
Güncelleme Tarihi:
Cüneyt UZUNOĞULLARI
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 26, 2003 02:09
2003'ten çok şey bekleyen bilişim sektöründe işlerin durgun olduğunu söyleyen IBM Türkiye Genel Müdürü Hüseyin Kızıltay, yılın geri kalan 7 ayında da işlerin açılmasını beklemediğini belirtti.
IBM Türkiye Genel Müdürü Hüseyin Kızıltay 2003'ün ilk 5 ayının bilişim sektörü açısından çok durgun geçtiğini, bundan sonraki 7 aylık sürede de işlerin açılmasını beklemediğini söyledi. Bilişim sektörünün 2003'ten çok şey beklediğini vurgulayan Kızıltay, ancak kamu ihalelerinin durması ve Irak savaşı nedeniyle piyasanın beklenen yükselmeyi yakalayamadığını belirtti. Yeni İhale Yasası'nın henüz bürokrasi tarafından sindirilme aşamasında olduğunu ve bu nedenle kamu ihalelerinin yavaşladığını belirten Kızıltay, bütçe darlığının da kamudaki bilişim altyapısı projelerini olumsuz yönde etkilediğini bildirdi.
Bilişim yatırımlarının önümüzdeki 7 ayda da hızlanmasını beklemediğini belirten Kızıltay, ‘‘Özellikle telekom ve bankacılık sektörüne yapılan yatırımların durması, bilişim sektörünü olumsuz yönde etkiliyor’’ dedi.
Kızıltay, bilişim sektörünü orta büyüklükteki reel sektör şirketlerinin taşıdığını belirterek şöyle devam etti:
‘‘İhracat yapan bu şirketler uluslararası rekabete açık olarak çalıştıkları için etkinlik ve maliyeti çok iyi hesaplamak zorunda. Bu nedenle ihracat, Türkiye ekonomisine çok olumlu etkiliyor. İhracata yönelik çalışan şirketler çok daha dinamik ve verimli oluyor.’’
FATURA GİBİ ÖDE
IBM Türkiye Genel Müdürü Hüseyin Kızıltay, IBM abonelerinin elektrik, su faturası öder gibi, e- business faturası ödeyeceklerini söyledi. IBM'in ‘‘e-business on demand’’ uygulaması ile ‘‘ Kullandığın kadar öde’’ dönemi başlattığını belirten Kızıltay, ‘‘Bu uygulamayla kullanıcı hem amacına uygun bir platformda olacak, hem de kullandığı kadar ödeyerek tasarruf edecek’’ dedi. Günümüzde iş süreçlerinin internet ortamına taşındığını vurgulayan Kızıltay, tüm süreçlerin üzerinde gerçekleştiği bir altyapıyı tek şirketin taşıyamayacağını, bu nedenle müşterilerin geniş platformlara ihtiyacı olduğunu bildirdi.
‘‘e-business on demand’’in iş danışmanlığından, sistem uygulamasına kadar bir dizi süreci içinde barındırdığını kaydeden Kızıltay şöyle konuştu:
‘‘Günümüzde kurumlar arası rekabet giderek sertleşiyor. Bu rekabet zaman zaman en üst düzeyde gerçekleşiyor. Şirketler bu rekabet ortamında müşterilerinin isteklerine yanıt vermek zorunda. Ürün ve hizmetlerin dinamik olarak isteğe uyarlanması ve gerçek zamanlı olarak müşterileri memnun etmesi için gelişmiş ve çok yönlü uygulamalar gerekiyor.’’
Kızıltay, ‘‘e-business on demand ’’in iki aşamalı olarak devreye sokulduğunu, birinci aşamanın erişim, ikinci aşamanın kurumsal bütünleşme olduğunu söyledi. Kızıltay, kurumsal bütünleşme aşamasında kuruluşların işleyişlerini değiştirme ve iş modellerini dönüştürmeye başladıklarını ve gerçek
verimliliğin bu noktada ortaya çıktığını bildirdi.
LİNUX KULLANIYOR
Kızıltay, IBM'in ‘‘e-business on demand’’de tamamiyle açık kodlu yazılım kullandığını söyledi. Linux'un açık koduyla gelişime çok açık olduğunu ve bu nedenle IBM platformlarda tercih edildiğini belirten Kızıltay, ‘‘Linux en çok Kobilerde kullanılıyor’’ dedi. Özellikle telekom ve bankacılık gibi aktarma (transaction) ağırlıklı alanlarda Linux'a büyük ilgi olduğunu belirten Kızıltay, ‘‘Büyük kuruluşlar öncelikle maliyet, kamu ise güvenlik nedeniyle Linux tercih ediyor’’ diye konuştu. Kızıltay, IBM'in bütün stratejisini Linux üzerine kurduğunu belirterek şöyle devam etti:
‘‘IBM Linux üzerinden geliştirme yapıldığını, Linux'un güvenli olduğunu görüyor. Bu nedenle bütün stratejimizi Linux üzerine kuruyoruz. Özellikle üniversitelerde Linux kullanılması bizim için çok önemli. Geleceğin bilişimcileri Linux kullanarak yetişiyor, bu da gelecekte Linux'un daha çok kullanılacağını gösteriyor.’’
IBM çalışanı da fatura ödüyor
Kullanıcının ihtiyacına uygun kurumsal çözümler sunan ‘‘e- business on demand’’ ilk olarak IBM içinde uygulanmaya başlandı. IBM çalışanlarının da fatura ile kullandıkları kadar ödeme yaptıkları sistem öncelikle IBM bünyesinde devreye sokularak aksaklıkları görüldü. IBM çalışanı dizüstü bilgisayarı ile işlem yapmadığı anda fatura ödemesi ile bağlantısı kesiliyor. Böylece çalışanlar sistemden yararlandığı kadar ödüyor.
Bilişim yatırımlarının önümüzdeki 7 ayda da hızlanmasını beklemediğini belirten Kızıltay, ‘‘Özellikle telekom ve bankacılık sektörüne yapılan yatırımların durması, bilişim sektörünü olumsuz yönde etkiliyor’’ dedi.
Kızıltay, bilişim sektörünü orta büyüklükteki reel sektör şirketlerinin taşıdığını belirterek şöyle devam etti:
‘‘İhracat yapan bu şirketler uluslararası rekabete açık olarak çalıştıkları için etkinlik ve maliyeti çok iyi hesaplamak zorunda. Bu nedenle ihracat, Türkiye ekonomisine çok olumlu etkiliyor. İhracata yönelik çalışan şirketler çok daha dinamik ve verimli oluyor.’’
FATURA GİBİ ÖDE
IBM Türkiye Genel Müdürü Hüseyin Kızıltay, IBM abonelerinin elektrik, su faturası öder gibi, e- business faturası ödeyeceklerini söyledi. IBM'in ‘‘e-business on demand’’ uygulaması ile ‘‘ Kullandığın kadar öde’’ dönemi başlattığını belirten Kızıltay, ‘‘Bu uygulamayla kullanıcı hem amacına uygun bir platformda olacak, hem de kullandığı kadar ödeyerek tasarruf edecek’’ dedi. Günümüzde iş süreçlerinin internet ortamına taşındığını vurgulayan Kızıltay, tüm süreçlerin üzerinde gerçekleştiği bir altyapıyı tek şirketin taşıyamayacağını, bu nedenle müşterilerin geniş platformlara ihtiyacı olduğunu bildirdi.
‘‘e-business on demand’’in iş danışmanlığından, sistem uygulamasına kadar bir dizi süreci içinde barındırdığını kaydeden Kızıltay şöyle konuştu:
‘‘Günümüzde kurumlar arası rekabet giderek sertleşiyor. Bu rekabet zaman zaman en üst düzeyde gerçekleşiyor. Şirketler bu rekabet ortamında müşterilerinin isteklerine yanıt vermek zorunda. Ürün ve hizmetlerin dinamik olarak isteğe uyarlanması ve gerçek zamanlı olarak müşterileri memnun etmesi için gelişmiş ve çok yönlü uygulamalar gerekiyor.’’
Kızıltay, ‘‘e-business on demand ’’in iki aşamalı olarak devreye sokulduğunu, birinci aşamanın erişim, ikinci aşamanın kurumsal bütünleşme olduğunu söyledi. Kızıltay, kurumsal bütünleşme aşamasında kuruluşların işleyişlerini değiştirme ve iş modellerini dönüştürmeye başladıklarını ve gerçek
verimliliğin bu noktada ortaya çıktığını bildirdi.
LİNUX KULLANIYOR
Kızıltay, IBM'in ‘‘e-business on demand’’de tamamiyle açık kodlu yazılım kullandığını söyledi. Linux'un açık koduyla gelişime çok açık olduğunu ve bu nedenle IBM platformlarda tercih edildiğini belirten Kızıltay, ‘‘Linux en çok Kobilerde kullanılıyor’’ dedi. Özellikle telekom ve bankacılık gibi aktarma (transaction) ağırlıklı alanlarda Linux'a büyük ilgi olduğunu belirten Kızıltay, ‘‘Büyük kuruluşlar öncelikle maliyet, kamu ise güvenlik nedeniyle Linux tercih ediyor’’ diye konuştu. Kızıltay, IBM'in bütün stratejisini Linux üzerine kurduğunu belirterek şöyle devam etti:
‘‘IBM Linux üzerinden geliştirme yapıldığını, Linux'un güvenli olduğunu görüyor. Bu nedenle bütün stratejimizi Linux üzerine kuruyoruz. Özellikle üniversitelerde Linux kullanılması bizim için çok önemli. Geleceğin bilişimcileri Linux kullanarak yetişiyor, bu da gelecekte Linux'un daha çok kullanılacağını gösteriyor.’’
IBM çalışanı da fatura ödüyor
Kullanıcının ihtiyacına uygun kurumsal çözümler sunan ‘‘e- business on demand’’ ilk olarak IBM içinde uygulanmaya başlandı. IBM çalışanlarının da fatura ile kullandıkları kadar ödeme yaptıkları sistem öncelikle IBM bünyesinde devreye sokularak aksaklıkları görüldü. IBM çalışanı dizüstü bilgisayarı ile işlem yapmadığı anda fatura ödemesi ile bağlantısı kesiliyor. Böylece çalışanlar sistemden yararlandığı kadar ödüyor.