Hong Kong'a gelen firmalar hem Çin'e hem de Asya'ya kolay ulaşır

Güncelleme Tarihi:

Hong Konga gelen firmalar hem Çine hem de Asyaya kolay ulaşır
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 13, 2012 14:52

Türk-Hong Kong İş Konseyi, Çin ile birleşmesinin 15. yılını kutlayan Hong Kong’a Türk yatırımcıların ilgisini daha fazla çekmek amacıyla yoğun bir kampanya başlatıyor.

Haberin Devamı

 

2012’nin Hong Kong’da yenilik ve yaratıcılığın sembolü olarak Tasarım Yılı olduğunu belirten Hong Kong Hükümeti’nin AB Nezdinde Ekonomik ve Ticari İşlerden Sorumlu Özel Temsilcisi Mary Chow “ Dünya ekonomik kriz yaşarken biz geçen yıl yüzde 5 büyüdük. Birçok yabancı şirket Hong Kong’u hem Çin’e hem de Asya’daki diğer ülkelere ulaşmak için bir atlama tahtası olarak görüyor. Türkiye nasıl ki Avrupa’ya açılan bir kapı ise Hong Kong da Asya’ya açılan bir kapıdır. Türk firmaları da Hong Kong’da yerleşerek her iki dünyanın da avantajlarından fazlasıyla yararlanabilir, Çin pazarına daha kolay ulaşabilirler” dedi.

“TASARIM YILINDA DAHA ÇOK TÜRK ŞİRKETİ BEKLİYORUZ”

“Hong Kong: Çin ve Asya Pazarlarına Giriş Noktası” başlığıyla düzenlenen ve Çin ve Asya pazarlarında başarı için Hong Kong’un avantajlarının Türk şirketlerine tanıtıldığı seminerde konuşan Mary Chow, Türkiye ile Hong Kong arasındaki ticaretin sürekli bir artış eğilimi gösterdiğini ve bunun gelecek için de umut verici olduğunu söyledi. Chow “Geçen yıl karşılıklı ticaret hacmimiz yüzde 31 artış gösterdi. Bizim Türkiye’den yaptığımız ithalat yüzde 71 gibi önemli bir büyüme kaydetti. Şimdiye kadar Türkiye’den ithalatımız, demir, çelik boru, telekomünikasyon ekipmanları, tekstil ve mücevherat üzerinde yoğunlaştı. Ancak yeni alanların da açılacağına inanıyorum. Bir örnek vermem gerekirse Türk şarapları artık Hong Kong’da iyi tanınıyor. Aslında tıbbi araçlar, sertifikasyon hizmetleri, çevre endüstrileri, teknoloji, kültürel ve yaratıcılık alanlarında da yatırım olanakları var. Büyük vergi avantajları ve iş yapma kolaylıkları sunan Hong Kong’a 2012 Tasarım Yılı’nda daha fazla Türk şirketini bekliyoruz” diye konuştu.

Mary Chow, Hong Kong’da iki sistem tek ülke modelinin uygulandığını belirterek “Hong Kong’un ekonomide büyük bir özerkliği var. İngiliz hukuku geçerli burada. Serbest ticaret, serbest piyasa, iş dostu bir ülke yapımız var. Çok basit bir vergi sistemi söz konusu. KDV yok. Rüşvet ve yolsuzluk yok denecek kadar az. Hangi ülkeden olursanız olun eğer Hong Kong’da yerleşik bir firma iseniz Çin ile ticaret yapmanın her türlü avantajından yararlanabilirsiniz” dedi.

“ASYA’DAKİ EN VARLIKLI 3.3 MİLYON KİŞİYE ULAŞMA ŞANSI VAR”

DEİK Türk - Çin ve Türk- Hong Kong İş Konseyleri Yürütme Kurulu Üyesi ve İnvest HK Türkiye Danışmanı Didem Engin de seminerde yaptığı sunumda, Türkiye’nin Asya ile ticaretinde ve özellikle de Çin ile ticaretinde çok ciddi ölçüde dış ticaret açığı verdiğini ve bu dış ticaret açığını azaltabilmek için, Türk özel sektörünün Asya’da ürün ve hizmetlerinin satışını artıracak çözümler bulması gerektiğinin altını çizdi. Engin, “Hem Çin hem de diğer Asya pazarlarına ulaşabilmek için Hong Kong çok ciddi avantajlar sunuyor. Coğrafi konumu, hukuki altyapısı ve bağımsız yargı sistemi, vergi avantajları, eğitimli işgücü, İngilizce’nin resmi dil olması gibi avantajlarıyla Hong Kong “Doğuda bir Batı Kenti” konumunda olup, yatırımcılar açısından riskleri azaltan bir yatırım ve iş ortamı sunuyor” dedi.

Engin, Hong Kong’un dünyada iş yapmada ikinci en düşük maliyetli ve düşük risk taşıyan yer olduğunu belirterek “Hong Kong Çin ve Asya pazarlarına giriş noktası konumunda. Sermayeye erişim kolaylığı açısından dünyada 2. sırada yine. 2011’de Hong Kong’a 83 milyar dolar düzeyinde doğrudan yabancı sermaye girişi oldu. Hong Kong’a yapılacak yatırımla, Asya Pasifik’teki 3.3 milyon varlıklı kişiye (HNWI) ulaşma imkanı bulunuyor. Bu kişilerin toplam varlıkları 10.8 trilyon dolara ulaşıyor” dedi. Hong Kong’un perakende sektörü için çok cazip bir pazar olduğuna dikkat çeken Didem Engin “Dünyanın lüks ve moda markalarının yüzde 84’ü ve tüm uluslararası perakende markalarının yüzde 41’i Hong Kong’da bulunuyor. Hong Kong’da KDV’nin olmaması nedeniyle lüks markaları burada çok daha uygun fiyata almak mümkün. Örneğin, Burberry’nin Londra’da 11 mağazası varken, Hong Kong’da 17 mağazası var. Benzer şekilde Gucci’nin Milan’da 4 mağazası varken, Hong Kong’da 10 mağazası var” dedi. Engin, bu ülkede toplam perakende satışların geçen yıl 52 milyar dolar, kişi başına perakende harcama ise 8 bin 900 dolar civarında gerçekleştiğini belirtti.

HONG KONG ÇİN’İN GLOBAL FİNANS MERKEZİ

Dünyanın en büyük 100 bankasının 70’ine Hong Kong’un ev sahipliği yapmasının, bu kentin dünya finans piyasasındaki yerini göstermesi açısından önemli bir veri olduğunu söyleyen Didem Engin “Çin’in 12. beş yıllık kalkınma planında Hong Kong “Çin’in Global Finans Merkezi” olarak tanılanıyor. Hong Kong yıllık 534 milyar dolar işlem hacmi ile dünyanın önde gelen vadeli işlemler pazarı. Dünyanın en büyük 100 bankasından 70’i burada faaliyet gösteriyor. Hong Kong aynı zamanda Asya’nın portföy yönetim merkezi durumunda. Yönetilen fon toplamı 1.2 trilyon dolar düzeyinde. Hedge fonların yönettikleri miktar ise 63 milyar dolara ulaştı. Hong Kong Asya’nın ikinci büyük yatırım fonu pazarı. Pazar değeri 78 milyar dolar. 375 “private equity” firmasının 250’sinin (yani yüzde 67’sinin) bölge ofisleri Hong Kong’da bulunuyor” açıklamasını yaptı.

FIRSATLARIN YOĞUNLAŞTIĞI SEKTÖRLER

Didem Engin, yatırım fırsatlarının yoğunlaştığı alanlar içinde mücevher ve kuyumculuğun önemine değinerek “Hong Kong mücevher ve kuyumculuk konusunda çok önemli bir yere sahip. Dünyanın dördüncü büyük mücevher ihracatçısı durumunda. Saf altından ve yeşimden ürünlerin üretimi, inci dağıtımında çok önemli bir merkez. CEPA anlaşmasıyla Çin’e mücevher ihracatında yüzde 35 vergi muafiyeti imkânı var” dedi. Turizm, yiyecek ve içecek sektörlerinin de yatırım fırsatları sunduğunu belirten Didem Engin “Geçen yıl Hong Kong’a 42 milyon turist geldi ve bu rakamın yüzde 60’ını Çinliler oluşturdu. 2020 yılı için 57 milyon turist bekleniyor ve bu rakama ulaşıldığında Hong Kong’un dünyanın en çok ziyaret edilen 5. turist destinasyonu olacak. Dışarıda yemek, seyahat etmek ve kültürel aktivitelere yoğun ilgi var. Yiyecek ve alkolsüz içeceklerde ithalat ? ihracat vergisi yok” diye konuştu.

Şarapçılık sektörü için de Hong Kong’un önemini vurgulayan Engin “Şarap ithalat vergisi 2008’de sıfırlandı. 2010 yılı itibariyle Hong Kong’un ithalatı 895 milyon dolara yükseldi, her geçen gün daha da artıyor. Ayrıca yaratıcı endüstriler (Tasarım, Sanat, Kültür, Reklam, Film, Dijital sektörler, vs.) açısından da Hong Kong çok önemli bir merkez. Bu alanlarda 32 bin şirkette 170 bin kişi çalışıyor. 2012 Hong Kong’da Tasarım Yılı olarak belirlendi. Bu yılın özel bir önemi var bu anlamda ve pek çok etkinlik düzenleniyor” dedi.

“ÖNEMLİ BİR CAZİBE MERKEZİ”

Seminerde bir konuşma yapan TÜSİAD International Onursal Başkanı Aldo Kaslowski de değerlendirmesinde Çin ve Asya pazarlarına bir giriş kapısı niteliğinde olan Hong Kong’un, Uzak Doğu’nun en önemli finans ve ticaret merkezi niteliğinde olduğunu vurgulayarak “Ekonomisi büyük ölçüde ticaret, finans, lojistik ve turizm sektörlerine bağlı olup, ticaret hacmi gayrı safi yurtiçi hasılasının yaklaşık dört katı büyüklüğündedir. Hong Kong, yabancı yatırımcılara sunduğu avantajlı iş ortamı ve sağladığı kolaylıklar itibariyle önemli bir cazibe merkezidir. Dünyada en çok doğrudan yabancı yatırım çeken yerler arasında üçüncü sırada yer alan Hong Kong’a, dünyanın en büyük ve en ünlü bankalarının yüzde 70’i yatırım yapmış durumdadır” dedi.

“İŞ YAPMA KOLAYLIĞINDA EN KOLAY İKİNCİ ÜLKE”

Bugün 4 bine yakın uluslararası şirketin, Asya Pasifik bölgesindeki faaliyetlerini Hong Kong'daki merkezlerinden koordine ettiğini hatırlatan Kaslowski, “Dünya Bankası’nın 183 ülkeyi iş yapma kolaylığı açısından karşılaştırdığı “İş Yapma Kolaylığı 2012” raporuna göre, Hong Kong ikinci sırada yer almaktadır. Öte yandan, dünyada vergi açısından en avantajlı ülkelerden biri olan Hong Kong’un sahip olduğu vergi kolaylıkları yabancı yatırımcıları kendisine çekmektedir. Kurumlar vergisinin yüzde 16,5 olduğu Hong Kong’da temettü vergisi, KDV ve sermaye kazançları vergisi uygulanmamaktadır” diye konuştu. Çin ile Hong Kong arasındaki “Daha Yakın Ekonomik Ortaklık Düzenlemesi Anlaşması” (Closer Economic Partnership Arrangement) çerçevesinde, Hong Kong’da kurulmuş olan menşei ne olursa olsun her şirket Çin pazarına imtiyazlı giriş hakkına sahip olduğunu belirten Kaslowski şu görüşleri ifade etti:

“Hong Kong orijinli ürünler gümrüksüz olarak Çin’e ihraç edilebilmektedir. Ki bu da Hong Kong’u cazibe merkezi haline getiren en önemli unsurlardan biridir. Bununla birlikte, Çin ile ilişkiler bağlamında ‘tek ülke iki sistem prensibi’ nin uygulandığı Hong Kong’da, dış ilişkiler ve savunma ile ilgili hususlar haricinde, ekonomik ve sosyal konularda Çin’den yüksek düzeyde bir bağımsızlık söz konusudur. Bu çerçevede, hukuk sistemi de Çin’deki sistemden farklıdır. Hukukun üstünlüğü ve yargı bağımsızlığına dayalı olan Hong Kong’da halen İngiliz hukuku uygulanmaktadır”.

“DEIK TÜRK-HONG KONG İŞ KONSEYİ ÇALIŞMALARI HIZLANACAK”

DEİK Türk ? Hong Kong İş Konseyi Başkanı Hakan Bulgurlu ise yaptığı seminer açılış konuşmasında İş Konseyi’nin 2011 yılında kurulduğunu ve pek çok önemli şirketin yürütme kurulunda yer aldığını belirtti. Bulgurlu, İş Konseyinin amacının Türkiye ve Hong Kong arasındaki ekonomik ve ticari ilişkileri geliştirmek olduğunun altını çizdi ve önümüzdeki dönemlerde bu tür etkinlikleri daha da artıracaklarını söyledi. (ANKA)

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!