Halk Bankasının blok olarak özelleştirilme sürecinin başlatılmasıyla birlikte bankanın küçük ortakları da yeniden gündeme geldi. Avukat Fatih Rüştü Algül Halk Bankası'nın 100 kadar küçük ortağının dva açma talebiyle kendisine başvurduğunu açıkladı.
Algül, 1950 yılında Halkbank'ın sermayesinin halka açılmasına karar verildiğini ve büyük bölümü Anadolu esnafı olan 15 bin vatandaşın ciddi bir sermaye katkısında bulunarak ortak olduklarını belirtti. 15 bin kişinin o dönemde bankanın sermayesinin yüzde 43.33'üne sahip olduğunu hatırlatan Algül, 1969 yılında Genel Kurulunda yasaya aykırı olarak alınan bir kararla Halkbank'ın karının dağıtılmayarak mali yapısını güçlendirilmesi için özkaynklarına eklenmesine karar verildiğini belirtti. Bu kararın uygulanması sırasında hissedarlara bedelsiz
hisse senedi verilmediğine dikkat çeken Algül, 1969 yılından bu yana Halk Bankası'nın hissedarlarına kar payı dağıtmadığını bildirdi.
1984 yılında ise dönemin hükümetinin 233 sayılı KHK ile Halkbank'ın sermaye artırımlarına diğer hissedarların katılımını yasakladığını belirten Avukat Algül, bu KHK ile bankanın yönetim ve mülkiyetinin tümüyle devletin eline geçtiğini savundu. Algül, Yani günümüz banka hortumlamalarına esin kaynağı olan ve onlara rahmet okutturacak ilk banka hortumlaması bizzat devlet tarafından böylece gerçekleştirilmiştir" iddiasında bulundu.
Devletin tüm kurumlarına bu konuyla ilgili olarak yazılan tüm yazıların sonuçsuz kaldığını da ifade eden Algül, KHK ile "hisseleri çalınan" 15 bin kişinin yasal haklarını kullanması halinde hukuka aykırı olan bu durumun düzeltileceğini ileri sürdü.