Giyim Sanayicileri 2010'un tüketici profilini çıkardı

Güncelleme Tarihi:

Giyim Sanayicileri 2010un tüketici profilini çıkardı
Oluşturulma Tarihi: Ekim 09, 1997 00:00

Haberin Devamı

Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD), 2010 yılındaki tüketici profili, tüketim alışkanlıkları ve pazarlama kanalları konusunda 4 senaryo hazırladı. TGSD Başkanı Turan Sarıgülle, 2010 yılında Türkiye'nin konfeksiyonda kendi moda ve markasını yaratmayı hedeflediğini söyledi.

Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD), 2010 yılının tüketici profilini hazırladı. Dünya, ‘‘millennium’’ olarak adlandırılan binli yılların üçüncüsüne girdiğinde, tüketiciler alışveriş için çok daha az zaman ayıracak ve ihtiyaçlarını evlerinden çıkmadan Internet aracılığı ile karşılayacaklar. TGSD'nin projeksiyonuna göre, çabuk teslim, iyi servis, uygun fiyat ve çalışma hayatında uluslararası normlara uyum 2000'li yıllarda hazırgiyim sanayicisinin başarısının anahtarı olacak.

Üyelerini 2000 yılında İtalyan, Fransız ve Japon modasının yanında Türk modası için mücadele etmeye çağıran TGSD, 2010 yılındaki olası tüketici eğilimlerini ve pazarlama kanallarını 4 ayrı senaryo ile duyurdu. Bu senaryoların tartışıldığı toplantıya Türk hazır giyim sektörünün önde gelen isimlerinden Vitali Hakko, Haydar Akın, Nur Ger, Ömer Dinçkök ve Nuri Akın katıldı.

TGSD Başkanı Turan Sarıgülle toplantıda üyelerine bütün gümrüklerin sıfırlanacağı 2005 yılına sadece 7 yıl kaldığı uyarısını yaparak, ‘‘2010 yılında bizim senaryomuz Türk modası ve markasını yaratmış olmaktır’’ çağrısında bulundu. Türkiye'yi 2000'li yıllar için yeni rakiplerin beklediğini de belirten Sarıgülle şöyle konuştu: ‘‘Avrupa'nın ikinci tedarikçisi olmaya aday, hırslı, bol nüfuslu, insan gücü sayısı yüksek, üretmeye ve tüketmeye aç ülkeler atağa kalkmak üzeredir. Harekete dün geçilmesi gerekirdi. Bu hareketin sürekli olabilmesi için sağlam altyapı, enerjide süreklilik, sistemin aksamaması gerekir. Bizim önümüzde gidenlerin, örnek aldığımız ülkelerin kurmayı başardıkları mekanizma 200 yıl da yapılmış. Bizim ise bu mekanizmayı 7 yılda kurmamız gerekiyor.’’

2010 yılının alışveriş senaryoları

SENARYO 1: Mega perakendeci

Orta gelir grubu azalacak. Alt ve üst gelir gruplarının nüfusu artacak.

Bilgisayar yoluyla alışveriş, fiyat avantajı sunamadığı için benimsenmeyecek.

İnsanlar daha az para kazanacak, daha az boş zamanı olacak, alışverişe az zaman ayıracak.

Zamandan tassaruf ön plana çıktığı için aynı yerden alışveriş yapılacak. Bu nedenle mağazalar birleşecek, büyük mağazalar daha da büyüyecek. Bu oluşum maliyet unsurlarını azalttığı için fiyatlar da düşecek.

SENARYO 2: Ana cadde

Kültürel ihtiyaçlar önem kazanacak.

Amerika'da bile etnik gurur ön plana çıkacak.

Özel hayat önem kazanacak. Bireysel ürünler öne çıkacak.

Güvenlik problemi yüzünden, alışveriş merkezleri cazibesini yitirecek.

Küçük, samimi ve uzmanlaşmış mağazalar yaygınlaşacak.

Personel müşterisini ismiyle hitap edecek kadar tanıyacak, çünkü mağazalar bulundukları mahalle ile bütünleşmek o mahallenin özelliklerini bilmek zorunda olacak.

SENARYO 3: Doğrudan tüketici

Dijital teknoloji gündelik hayatı etkileyecek. Her evde ortalama 50 mikroişlemci bulunacak.

Toplum video oyunları sayesinde sanal alışverişe yatkın hale gelecek.

Tüketici, Internet aracılığıyla üreticiye istediği ürünün standartlaranı direkt olarak bildirebilecek.

Perakende sahnesinde tek mağazadan çok seçenekli alışverişe geçiş yaşanacak.

Mağazalar ayakta kalabilmek için ya üreticileri satın almak zorunda kalacak. Ya da perakendeci merkezi kiralayacak.

SENARYO 4: Perakendeci ağı

Bilgisayarlı alışveriş sayesinde güç tüketicinin eline geçiyor.

Sanal alışveriş sayesinde karar vermek kolaylaşacak. Tüketici siparişini vermeden önce seçtiği kumaşın, istenilen modelde kesildiğinde nasıl bir elbiseye dönüştüğünü görebilecek.

Mağazalar sohbet edilen, ünlü modacıların konuştuğu bir sosyal ortam haline gelecek.

Mağazaların yanı sıra 900'lü hatlar, elektronik alışveriş de tüketicinin seçeneği olacak.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!