Emlak Vergisi için hâlâ fırsat var

Güncelleme Tarihi:

Emlak Vergisi için hâlâ fırsat var
Oluşturulma Tarihi: Ekim 11, 1998 00:00

Haberin Devamı

Emlak Vergisi beyanname verme süresi her ne kadar 30 Eylül'de sona ermişsede, daha önce de açıkladığımız gibi kanunda 2 aylık bir bekleme süresi vardır. Bu süre içinde beyanname verilirse, vergi ziyanının olmamış sayılacağı ve kusur cezasının uygulanmayacağı kanunda belirtilmiştir. Burada uygulanacak ceza sadece 2'nci derece usulsüzlük cezasıdır. Oda 1998 yılı için 1.000.000 TL'dır. Ayrıca Vergi Usul Kanununun376.ncı maddesine göre 30 gün içinde cezayı ödeyeceğinizi bir dilekçe ile Vergi Dairesine bildirir ve ödemeyi de yaparsanız bu cezanın 1/3'ü indirilecektir.

Beyannamenin ek süre içinde verilmesi ödemenin de aynı gün yapılması halinde ayrıca bir de gecikme faizinin ödenip ödenmeyeceği hâlâ tartışma konusu yapılmaktadır. 27.9.1998 günlü gazetemizde yayınlanan yazımızda da ayrıntılı olarak açıkladığımız gibi, bu durumda, gecikme faizi uygulanmasının yapılması bize göre mümkün değildir.

BÜROKRATIN KİTABI

Durum aslında çok açıktır, Danıştay kararları vardır, daha önceki uygulamalar vardır. Ayrıca Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Mahmut Vural'ın 1988 yılında yayınlanmış Emlak Vergisi Kanunu ile ilgili kitabının 223'üncü sayfasında bu husus açıkça ifade edilmiştir. Tabii ki Mahmut Vural kitabında şahsi görüşünü ifade belirtmiştir, ama kendisinin hâlâ resmi görevini sürdürüyor olması ve kitabını da bu sırada hazırlaması onun görüşünü daha da önemli hale getirmektedir.

Bütün bunlara rağmen, Belediyeler kendiliğinden gecikme faizi uygulamaya kalkışırlarsa, bu tamamen hukuki dayanaktan yoksun ve duygusal bir davranış olur. Çünkü şimdiye kadar bu konuda gecikme faizinin isteneceğine dair yapılan açıklamalar ve gazetelerde yayınlanan görüşlerin hiçbirisinin inandırıcı bir kanuni gerekçesi bulunmamakatadır.

YARGIYA GİDİN

Zaten böyle bir gerekçenin olması da mümkün değildir. Çünkü gecikme faizi vadesi geçen borçlara uygulanır. Vade ise kanunda ön görülen süre içinde yapılacak tahakkuk işleminden sonra teşekkül eder. Burada bekleme süresi içinde verilen beyannameler üzerine yapılacak tahakkuklar kanuni süre içinde yapılmış demektir. Dolayısıyla vade beyannameyi verdikten sonra meydana gelecektir. Burada dikkat edilmesi gereken şey şudur:

‘‘Vade beyannamesinin verilmesi üzerine tahakkuk fişinin düzenlendiği günde dolmuş olacağından ödeme de aynı gün yapılmalıdır. Yani beyanname verme, tahakkuk gişini alma ve ödeme aynı günde yapılmalıdır.’’

Yinede, gecikme faizi istenirse o zaman yapılacak tek şey Yargıya gitmektir. Bu durumda açılacak davalar bize göre mutlaka kazınalacaktır. Çünkü, Danıştayın bu konuda gayet açık gerekçelerle vermiş olduğu emsal kararlar vardır. bu bakımdan gecikme faizinin uygulanmaya kalkışılması halinde hem mükellefler lüzumsuz yere taciz edilmiş olacaklar, hem de Belediyeler kaybedecekleri davaların mahkeme masraflarını üstlenmek zorunda kalacaklardır.

Bu arada, ek süre hükümlerinin sadece hiç beyanname vermemiş mükellefler için geçerli olduğunu hatırlatalım. Daha önce beyanname vermiş olanların, rayiç bedelleri artırmak için verme hakkında sahip oldukları, değişiklik beyanları için süre 30 Eylülde kesinlikle bitmiştir.



Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!